Geçmişten Günümüze Kravat: Bu Anlamsız Kumaş Parçası Ne Zaman ve Nasıl Moda Oldu?
İnsanlar neden kravat takar? Kravatı kim ne zaman buldu? Nasıl moda oldu? Kravatın nasıl ve neden ortaya çıktığı, nasıl moda haline geldiği ve daha fazlasını içeriğimizde bulacaksınız. Ayrıca eminim ki, kravatın tarih boyunca geçirdiği evrimi görünce çok şaşıracaksınız. Haydi başlayalım o zaman...
İnsanlar neden kravat denen bu anlamsız kumaş parçalarını takıyorlar, hiç merak ettiniz mi?
Gelin kravatın tarihine beraber bir yolculuk yapalım.
Yıl 1635. Avrupa'da yaklaşık yirmi yıldır savaşın süregeldiği bir zaman...
Roma İmparatorluğu'nun farklı bölgeleri birbiriyle savaşırken, İsveç tarafından desteklenen Fransa da savaşa katılınca, savaş kıtasal bir boyuta ulaştı.
Savaş esnasında Fransa, Hırvatistan'dan asker desteği almaya karar verdi. Bu askerler, ceketlerinin yakalarını bir arada tutmak için boyunlarına düğümlü atkılar takarlardı.
Bu atkıların benzeri günümüzde hala Zagreb'deki Fahri Muhafızlar tarafından giyiliyor.
Hırvatistan'dan (Croatia) gelen bu paralı asker alayları, Kravatlar (Cravats) olarak biliniyordu.
Bundan dolayı da Fransızlar, kendilerine özgü düğümlü atkılarına 'cravates' ismini takmayı uygun gördüler ve günümüze kadar da aynı şekilde geldi.
Bu Hırvat askerlerin bir kısmı 1646'da Paris'e geldiler ve enteresan düğümlü atkıları yedi yaşındaki bir çocuğun dikkatini çekti. O çocuk Fransa Kralı XIV. Louis idi.
Kral, askerlerin giydiği kravat formunu biraz değiştirerek, daha gösterişli ve daha ayrıntılı tasarımlarla kullanmaya başladı.
Kral Louis, sarayın üyelerine kravat taktırdı ve bu moda hızla Paris'ten Avrupa'nın geri kalanına yayıldı. Üstelik sadece yüksek sosyete arasında değil, orta sınıfta da çok moda oldu.
Bu sayede, Hırvat askerler için pratik bir aksesuar olan kravat, moda olmaya başladı.
Aslında boyun aksesuarları çok da yeni bir şey değildi. Birkaç yüzyıl önce boyun kısmına takılan fırfırlar modaydı ve daha sonra da XIV. Louis'in babası Kral Louis XIII tarafından giyilen büyük boy ve dantelli yakalar vardı.
Kravat da bunlardan sonraki moda akımı ve statü simgesi olmuştu.
İngiltere Kralı II. Charles, 1650'lerde sürgündeydi. 1660 yılında İngiltere'ye döndüğünde, Fransa'dan kravat akımını da beraberinde getirdi.
Bir moda akımı olarak kravat, 18. yüzyılda da adından çokça söz ettirdi ama farklı yönlere evrilmeyi de ihmal etmedi. En bilineni papyon olmak üzere kravatın türevleri çıktı.
19. yüzyılın başlarında kravatların bağlama stilleri çoğalmaya başladı. Öyle ki, 1818 yılında kravat bağlama stilleri konuda Neckclothitania adlı bir kitap bile yayınlandı.
Kravatları bağlama stilleri tamamen zenginlik, stil ve statü ile ilgiliydi.
Ama çok geçmeden işler değişmeye başladı. Sanayi Devrimi ve yeni çalışma koşulları, daha basit ve kullanışlı kravatlar için bir talep yarattı. Takdir edersiniz ki danteller ve süs iş hayatı için çok da uygun olmayacaktı.
Bu sayede kravat, 19. yüzyılın başlarındaki gösterişli hallerini bir kenara bıraktı ve çok daha ciddi ve ağırbaşlı bir kılığa büründü.
19. yüzyılın sonlarına gelindiğinde, bugün bildiğimiz kravat ortaya çıktı.
Ve elbette ticarete gönül vermiş kesim, bu işi sermayeye çevirmek için fırsatı kaçırmadı ve desenli kravat üretimleri hızla yayılmaya başladı.
Bir takım elbise ve kravat, artık adeta standart bir elbiseydi. Öyle ki taraftarlar futbol maçlarına bile, şu anda çok resmi sayılabilecek takım elbiselerle katıldılar.
Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, kravat XIV. Louis günlerinden sonra çok yol kat etmişti ve krallardan çok halkın modası haline gelmişti.
Kravatın şekli ve tasarımı günümüze gelene kadar pek çok değişikliğe uğradı. Örneğin, 1940'larda şimdikinden çok daha kısa ve geniştiler.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda ise daha ince bir formdaydı. 1990'lara gelindiğinde ise kravat, hem yeniden boyut olarak büyüdü hem de gösterişli renkleri ve ilginç tasarımları ile öne çıktı.
İşte Hırvat askerlerinin üniformalarından türeyen kravatın hikayesi özetle bu.
Günümüze evrim geçirerek gelen kravat, bazıları için hala anlamsız bir kumaş parçası olabilir...
Ama bunu okuyanlar için artık değil...
Yokai Nedir? Gizemli Japon Şeytanları Neye Benziyor?
Yorum Yazın