Finlandiya Başbakanı Marin 'Çalışma Saati Sekizin Altına Düşmeli' Dedi ve Ekledi: 'İnsanların Hobilerine Vakit Ayırma Hakkı Olmalı'
Finlandiya Başbakanı Sanna Marin partisinin kongresinde, insanların sosyal aktivitelerine daha fazla vakit ayırabilmesi için, çalışma saatlerinin 8 saatten aşağı çekmeleri gerektiğini anlattı.
Başbakan, “Ülkemizde çalışma saatlerini kısaltarak Finlandiyalı işçilerin daha iyi bir çalışma hayatına sahip olması konusunda net bir vizyon belirleyip, somut adımlar atmalıyız” ifadelerini kullandı.
BirGün'ün Reuters'a dayandırdığı habere göre Başbakan Marin, günlük sekiz saatlik mesaiyi kısaltmaları gerektiğini söyledi. Marin, artan üretkenlikle bunun dengeleneceğini söyledi.
Sanna Marin yaptığı konuşmada, “Ülkemizde çalışma saatlerini kısaltarak Finlandiyalı işçilerin daha iyi bir çalışma hayatına sahip olması konusunda net bir vizyon belirleyip, somut adımlar atmalıyız. Sekiz saat gerçekten nihai doğru mudur? İnsanların ailelerine, sevdiklerine, hobilerine ve hayatın diğer yanlarına vakit ayırmalarının hakları olduğunu düşünüyorum. Bu bizim için iş hayatında sonraki adım olacaktır,” ifadelerini kullandı.
Başbakan daha önce de haftalık 4 gün çalışma sistemini önermişti.
34 yaşındaki Marin, dünyanın en genç başbakanlarından biri.
Sanna Marin, 2019'un aralık ayında bu görevi üstlendi. Göreve gelir gelmez emekli maaşlarını artırdı. Bir önceki hükümetin hayata geçirdiği harcama kesintilerinin bir bölümünü iptal etti.
Sosyal Demokrat Parti, altı saatlik çalışma günü denemesini kabul etmedi. Ancak parti, Marin'in mesai saatini azaltma ve çalışma hayatında esneklik sağlama hedefini benimsedi. Başbakan Marin, kısa çalışma saatinin üretkenliği artıracağını söylerken, hükümetin istihdam oranını yüzde 73,7'den en az yüzde 75'e çıkarma hedefiyle çelişmediğini dile getirdi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Yorum Yazın
coğrafya kaderdir
Bi onların ülke gündemine bak, bi de bizimkine.
O kadar uzak bir lüks ki bizim için hobi kelimesini hobitler diye okudum düşünün artık