onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Edebiyat Tarihinin En İyi Giriş Cümlelerinden Hangisi Senin İçin Yazılmış Olmalı?

etiket Edebiyat Tarihinin En İyi Giriş Cümlelerinden Hangisi Senin İçin Yazılmış Olmalı?

Taner Bayram
19.12.2016 - 16:51

İyi bir giriş cümlesinden daha 'vurucu' bir cümle yoktur belki de edebiyatta... 

Peki, bizleri bir romana, bir öyküye bağlayan, ardından sürükleyen, zihnimize kazınan, bizi kendine âşık eden edebiyat tarihinin en güzel giriş cümlelerinden hangisi senin için yazılmış olabilir?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Evet, hayatındaki vazgeçilmez değerin ile başlayalım!

2. Peki izlediğin bir filmdeki olmazsa olmazın, en büyük beklentin nedir?

3. Çayını, kahveni aldın yanına; kitap keyfi yapacaksın. Bu hangi kitap ile olurdu?

4. Çok şanslısın, istediğin tatili yapmaya hak kazandın! Peki hangi tatil türünü tercih edersin?

5. Ya hangi doğa olayına şahitlik etsen nefesin kesilirdi?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Biraz müzik dinleyip ruhuna gıda vermek istediğinde hangisini tercih edersin?

7. Peki günün en çok hangi vaktinde hayal gücün kanatlanıyor?

8. Seçme şansın var: Hangisi senin rüyalarını süsleyen meslek olurdu?

9. Vee son olarak duvarları dile getirmiş efsane yazılardan birini seç!

9. Vee son olarak duvarları dile getirmiş efsane yazılardan birini seç!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam

"Dinle neyden ki hikayet etmede, ayrılıklardan şikayet etmede."

"Dinle neyden ki hikayet etmede, ayrılıklardan şikayet etmede."

'Mesnevî', Mevlânâ.

Sen her şeyden önce maneviyata önem veren bir insansın. Âlemin büyüleyici güzelliği karşında şaşkınsın. Bu yüzden güzelliğin, iyiliğin, sevginin yolunda yürüyorsun. Ve dilinde bir dua...Çünkü yaratılmışları, Yaradan'dan ötürü seviyorsun!

“Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püskürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu… Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözlerinde bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı.”

“Yakmak bir zevkti. Bazı şeylerin yitmesini, kararmasını ve değişmesini görmek özel bir zevk veriyordu. Avuçlarında, dev piton yılanını andıran bakır çinko alaşımı hortumla dünyaya zehirli gazyağı püskürtürken, kanının beyninde zonkladığını hissediyordu… Elleri, tarihin paçavralarını ve kömürleşmiş kalıntılarını yok etmek için ateş ve alevin tüm senfonilerini olağanüstü bir şekilde yöneten bir orkestra şefinin elleriydi. Duygusuz kafasında 451 numaralı sembolik başlığı, gözlerinde bundan sonra neler olacak düşüncesiyle turuncu alevler vardı.”

'Fahrenheit 451', Ray Bradbury. 

Sen kendi hakikatlerini belirleyen sıra dışı bir insansın. Klasik çizgiler, kalıplar ve sınırlar senin yaşam biçimin karşısında sanki bir küle dönüşüyor ve sen her seferinde o küllerden yeniden ve yeniden doğuyorsun kendi özgürlüğüne...

"Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi."

"Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi."

'Tol', Murat Uyurkulak

Karamsar da olsan bir yanınla kalbinde hep bir umudu taşıyorsun. Yumruğun sımsıkı olsa da göklere doğru, aslında avcunun içinde çiçekler sunuyorsun. Gözlerinde mücadelenin azmi, dilinde ise bir kardeşlik türküsü ve biliyorsun ki, eşitlik yoksa aşk da yok!

"Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

"Mutlu aileler birbirlerine benzerler. Her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."

'Anna Karenina', Lev Tolstoy 

Kimi zaman yoluna engeller çıksa da, tökezlesen de kimileyin hiç korkmuyorsun. Aksine cesaretini haykırıyorsun! Çünkü bildikçe yanında canından kanından çok sevdiğin ailen var, bütün dünyaya meydan okuyorsun!

"İntihar etmeyeceksek içelim bari..."

"İntihar etmeyeceksek içelim bari..."

'Bir Düğün Gecesi', Adalet Ağaoğlu.

Ayaklarını bastığın yerin ve yıldızları seyre daldığın göğün arasında kendi varoluşunun sınırlarında dolanıyorsun; rotası, pusulası, yönü belli olmasa da. Şiirlerle, şarkılarla, şarapla unutmaya çalışıyorsun yalnızlığını ve anlaşılmazlığını. Oysa ki, anlaşılmazlığının aynası seni bekliyor uzak diyarlarda...

"Bir kuşluk vakti,balkonda oturuyorduk.Sen maviler giymiştin,omuzlarından dökülen saçların usul usul uçuşuyordu.Yüzüme bakıyordun ikide bir,derime sinen geldiğim yeri arıyordun belki;ellerimin nasıl el olduğunu,kirpiklerimin nereye doğru kıvrıldığını öğrenmek istiyordun."

"Bir kuşluk vakti,balkonda oturuyorduk.Sen maviler giymiştin,omuzlarından dökülen saçların usul usul uçuşuyordu.Yüzüme bakıyordun ikide bir,derime sinen geldiğim yeri arıyordun belki;ellerimin nasıl el olduğunu,kirpiklerimin nereye doğru kıvrıldığını öğrenmek istiyordun."

'Ölü Zaman Gezginleri', Hasan Ali Toptaş.

Sen gerçek bir aşk insanısın ve gönlünde büyütüyorsun sevgini, aşkını...Seninle birlikte, sevdiğinde büyüyor. Sanki, bir dua oluyorsun sevdiğinin varlığına. Ona baharı hatırlatıyorsun...

category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
580
264
81
69
24
24
21
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Oğulcan Gülle

İntihar etmeyeceksek içelim bari...

Celia

"İntihar etmeyeceksek içelim bari" İçelim o zaman.

Esra Nur

Ayaklarını bastığın yerin ve yıldızları seyre daldığın göğün arasında kendi varoluşunun sınırlarında dolanıyorsun; rotası, pusulası, yönü belli olmasa da. Şi... Devamını Gör