Duvarın İçinden Geçmek Mümkün mü?
Cevap Shrödinger’e göre evet, Newton’a göreyse hayır.
O halde deneyelim ve görelim…
Yok aman diyeyim!
Bu öyle fantastik ve bilim kurgu filmlerindeki kadar kolay olmuyor efendim.
En azından yaşadığımız boyutta.
Şimdilik bu zaman ve boyutta yapabildiğimiz şey otomatik kapılar gibi sensör teknolojileriyle önümüzdeki engeli aşmak.
40 Haramiler masalını hatırlar mısınız?
Hani haramiler içi hazine dolu mağaranın önüne gelir, şifreyi kimse duymasın diye sağı solu kolaçan ederek içeriye girmek için “açıl susam açıl!” derdi ve mağaranın duvarı ne hikmetse iki yana doğru açılırdı.
O zamanlar önümüzdeki engellerin kuvvet uygulamadan hemencecik geçileceği kimin aklına gelirdi?
Günümüzde böyle bir cümle sarf etmeden kapılar ardınca açılmakta, olamaz dediklerimiz olabilmekte.
Peki ya gelecekte? Yani bugün imkânsız görünen yarın gerçek olabilir ve biz atom altı parçacıklar gibi engel tanımaksızın duvarlardan dahi geçebilir miyiz?
Atomun büyük çoğunluğunun boşluktan ibaret sayıldığını ve bizim de atomlardan meydana geldiğimizi düşündükçe bu ihtimal çok olası.
O halde bizi bunu yapmaktan alıkoyan ne?
Yaşadığımız boyutta işleyen klasik fizik yasalarına göre önümüzde bulunduğumuz bir duvarın içinden geçemeyiz. Ancak üzerinden atlayabiliriz ve bunun için de zıplayacak enerji gerekir. Fakat mikro âlemde işleyen kuantum yasalarına göre işler değişir. Olay gizemli ve fantastik bir hal alır. Duvarı ya da bilimsel açıdan enerji engelini (çünkü kütle dediğimiz şey aslında yoğunlaşmış enerjidir) aşmak için yeterli enerjisi olmayan kuantum parçacığı yine de engeli aşabilir.
Alice Harikalar Diyarında’ya hoş geldiniz…
Bu öyle bir dünya ki istediğiniz an istediğiniz yerde hatta aynı anda birçok yerde bulunabiliyorsunuz. Sınır tanımıyor, önünüzdeki tüm engelleri aşıyorsunuz.
Aslında o kadar da karamsar olmamakta fayda var…
Kuantum tünelleme hesaplarına göre çok değil 1 milyon yıl kadar duvar kenarında beklerseniz bir an için duvarın diğer yanına geçme ihtimaliniz var.
Kuantum tünelleme de nedir? Dediğinizi duyar gibiyim.
Kuantum tünelleme esasen atom altı yapılardaki bir parçacığın engelin diğer tarafında bulunma olasılığıdır. Bu parçacık ne denli hafif ve engel ne kadar aşılabilir olursa olasılık da o kadar olası halle gelir. Yani insan gibi büyük kütleli yapılarda bu kurallar geçerli olmaz. Daha doğrusu yukarıda değindiğim gibi ihmal edilebilecek kadar düşük olasılıklıdır.
İyi ki de düşük olasılıklı!
Bu insanoğlunu zapt edebilmek için yeri geldiğinde dört duvar arasına koymak elzem olabiliyor ve şükür ki her dileyen duvarlardan geçemiyor. Yoksa azılı katilleri, suçluları nasıl hapsedebilirdik?
Ya da evimizi yabancılardan nasıl koruyabilir, aracımızın çalınmasını nasıl engelleyebilirdik?
Yani bu olasılığın güzel tarafları kadar çekilmez yanları da olurdu.
Son olarak, bizim boyutlarımızda tünelleme olamasa da bilim insanlarına göre içimizde çok sayıda tünel oluşuyor olabilir. Bazı araştırmacılara göre vücudumuzda özellikle de karbon-hidrojen bağlarını aktive eden enzimlerin hidrojen atomunun tünellenmesini hızlandırabildiğini düşünmekteler. Mesela bu enzimlerden biri alkol dehidrojenaz enzimidir. Bu enzim etanolü; fazlaca alkol tükettiğinizde sonradan baş ağrısı, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi semptomlar yaşamanıza sebep olan asetaldehide dönüştürür.
Hemen burada bir felsefe yaparak sorularımızın cevaplarını dışarıda değil içimizde arayalım ve bundan sonra içkinin dozuna dikkat edelim derim.
Ve lütfen bu bilgiden sonra içkiliyken duvara kafa atarak diğer tarafa geçmeyi denemeyelim :)
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio