Bu Test İle Sana Anksiyete Seviyeni Söylüyoruz!
Bu testte sana ünlü tablolar gösterip onlarla ilgili sorular soracağız ve bize verdiğin cevaplara göre sana anksiyete seviyeni söyleyeceğiz. Hazırsan seni testimize doğru alalım hemen!
1. İlk olarak: Monet'in ünlü tablosu Jardin à Sainte-Adresse'in içinde kendini nerede ve nasıl görüyorsun?
2. Peki Diego Velazquez'in Las Meninas tablosunda en çok hangi figür için üzüldün?
3. Botticelli'nin Primavera tablosunda gözünün dönüp dönüp takıldığı yer neresi?
4. Georges Seurat'ın eşsiz eseri Grande Jatte Adası'nda Bir Pazar Öğleden Sonrası'nda en çok hangi renk seni kendine çekti peki?
5. Hokusai'nin The Great Wave off Kanagawa adlı çalışması sana nasıl hissettirdi?
6. Peki Jan Brueghel'in The Entry of the Animals into Noah's Ark tablosunda seni en çok rahatsız eden şey ne oldu?
7. Renoir'in Luncheon of the Boating Party tablosunda kendini en yakın hissettiğin figür hangisi diye sorsak sana?
8. Peki ya Willem de Kooning'in Police Gazette tablosu sana hangi kelimeyi çağrıştırdı?
9. Caravaggio'nun The Calling of St Matthew tablosundaki seni en çok etkileyen unsur hangisi?
10. Jacob Jordaens Kralın Eğlencesi tablosunda gözüne ilk neresi çarptı?
11. Peki Eero Järnefelt Çalıları Yakarken tablosunda seni üzen görüntü hangisi?
12. Michelangelo Caravaggio Ud Çalan tablosunda kadının yüzünde nasıl bir ifade var?
13. Son olarak: Raffaello Sanzio'nun Atina Okulu tablosunda gözüne ilk neresi çarptı?
Yürüyen anksiyete!
Vov, vov, vov! Senin anksiyeten almış başını yürümüş: Resmen ayaklı stres olmuşsun. Tepeden tırnağa stres ve endişe dolusun sen güzel dostumuz! Yapma, etme kendine bunu. Anlıyoruz seni; her şey yolunda gitsin, hiçbir sıkıntı çıkmasın, işler aksamasın istiyorsun ama hayat her zaman bu kadar dört dörtlük olmak zorunda değil. Sen bunu sağlamaya çalışırken kendini inanılmaz derecede yıpratıyorsun, böyle giderse saçların çok yakında beyazlamaya başlar bizden söylemesi! Kendini biraz frenlemeni ve seni sakinleştiren, mutlu eden etkinliklere daha çok zaman harcamanı tavsiye ederiz sana!
Anksiyete seni ele geçirmek üzere!
Evet, anksiyeten olduğu ortada. Sen bunu zaten uykusuz gecelerinin ve panikle geçen günlerinin artmasından anlamışsındır. Ama hemen panik olma, yine, çünkü anksiyete seni henüz tam anlamıyla ele geçirmemiş. Fakat unutma, bu geçirmeyeceği anlamına gelmez! Pençeleriyle seni sarmaya başlamış sadece! Bunu engellemek için bazı şeyleri daha az düşünmeni ve seni mutlu eden etkinliklere ve insanlara hayatında daha çok yer vermeni tavsiye ederiz. Pek tabii kendine daha fazla zaman ayırmanı da! Bunları yaptığın zaman, çok geç olmadan, anksiyetenin pençelerinden kurtulabilirsin güzel insan!
Anksiyete kapını çalmış ve gitmiş!
Anksiyete adeta sana bir bayram ziyareti yapar gibi uğramak istemiş, ama senden beklediği cevabı bulamayınca gitmeye karar vermiş! Çünkü sen ona, tıpkı onun istediği gibi, sinir krizleri ve stresler vermemişsin. Kendi başına çok güzel baş etmiş ve onu kovalamışsın hayatından. 'Ama stresli günlerim, depresif gecelerim oluyor' deme bize. Elbette olacak, kimse her an inanılmaz mutlu veya neşeli değil sonuçta. Hayat bu, inişler çıkışlar olacak ki yaşadığını hissedeceksin! Ayrıca unutma, mutlu anları değerli kılan aslında öncesinde yaşadığın üzgün zamanlardır!
Anksiyete ne arar la sende?
Senin bu testte ne işin var allasen? Gidip aynaya baksan o yüzündeki muhteşem gülümsemeyi gördüğün zaman anlayacaksın sende anksiyetenin zerresinin bile bulunmadığını! Çünkü sen hayattan nasıl zevk alacağını, her anını nasıl dolu dolu yaşayacağını ve en önemlisi 'stres ve endişe' denen en büyük iki düşmanı nasıl alt edeceğini çok iyi öğrenmiş hatta bunun üzerine kitap yazacak kıvama gelmişsin! Hiçbir zaman hiçbir şeyin seni üzmesine izin vermiyor ve hayata daima en parlak pencereden bakıyorsun! Bu yüzden de yüzündeki o sıcacık gülümseme hiç yok olmuyor! Keşke hepimiz senin gibi olsak ve dünya pambık gibi bulutlarla dolu olsa!
Yorum Yazın