Bir İnsanın Üzüntüden Ölebileceğini Biliyor muydunuz?
Nil'in de dediği gibi, 'Gitme dünyam dönsün'.
Üzüntüden ölme teriminin genelde filmlerde, dizilerde veya bizlere anlatılan masallarda olduğunu sanırdık. Hatta genelde bizlere çizilen resim ayrı kalan iki gencin kahırlarından ölmesiyle sonuçlanırdı.
Aslında bu romantik düşüncenin bir gerçeklik payı var...Uzmanlar, günümüzde 'Kırık Kalp Sendromu' olarak bilinen rahatsızlığın çok yaygın olduğunu ortaya çıkardı.
Psikiyatrist Dr. Matthew Lorber'a göre; 'Takotsubo Kardiyomiyopati' olarak da bilinen Kırık Kalp Sendromu, sevdiğin birini kaybetmek gibi ani ve yoğun strese maruz kalınca ortaya çıkıyor.
Kırık Kalp Sendromu; genelde üzücü olan şok edici haberlerden kaynaklı olarak kan dolaşımına pompalanan yoğun stres hormonu ve kalbin bu hormonları pompalamasıyla oluşuyor. Örnekler arasında sadece yakınını kaybetme durumu değil aynı zamanda işten kovulma, boşanma vb. sebepler de bulunuyor.
Haberlerin illa üzücü olması da gerekmiyor...
Örneğin; ilk defa bebeği olacak bir babaya bu haberi verdiğinizde de aynı tepkiyi gösterebilir. Stres hormonları kalbe ulaştığı zaman; sol ventrikülün geçici olarak zayıflamasına neden olur ve bu da kalbin çalışma kapasitesini sınırlar. Yani, kalp geçici olarak donar ve dolaşım sorunlarına neden olur.
Hastalığa yakalanmanızı etkileyecek bazı faktörler olsa da sağlıklı her bireyin Kırık Kalp Sendromuna yakalanma riski var.
Fakat %90 oranında kadınlarda görülen bu hastalığa, özellikle mental veya nörolojik sağlık sorunları olan bireylerde rastlanılıyor. 50 yaşındaki bireyler de hastalığa rastlanma oranı yüksek olan bireyler arasında...Fakat şaşırtıcı bir şekilde, kalp hastalığı Kırık Kalp Sendromunu etkilemiyor.
Bu durum çoğu vakalarda tedavi edilebilir. Önemli olan nokta ise kendimizi ilk belirtilere semptomlara karşı hazırlamak.
Genellikle kalp krizini taklit eden strese bağlı kardiyomiyopati; göğüs ağrısı, nefes darlığı, düşük tansiyon, bulantı, baş dönmesi, bayılma veya düzensiz kalp atışı ile ortaya çıkıyor.
Yani size tavsiyemiz kendinizi olabildiğince üzmemeniz...
Yorum Yazın