Beyaz Yakalıdan Azılı Psikopata: Bir Çocuğu Asitle Yakmanın Sebebi Ne Olabilir?
Ünlü Kebap Restoranı Develi'deki asitli saldırıya haber bültenlerinde denk gelmişsinizdir.
Saldırı anında ise oyun odasını görüntüleyen hiçbir kamera kaydına ulaşılamadığı öne sürülüyor. 120 kameradan bir tanesi bile görüntü almamış...
Olayı daha çok vahimleştiren durum ise şu: Cihan Araçman'nın diş macunu tüpündeki sülfürik asitle saldırdığı çocuk; eşinin yeğeni.
İfadesi ise kan donduran cinsten:
Ve önceden planladığı gibi diş macunu tüpünün içindeki asidi yeğeninin üzerine döküyor.
Daha sonra asitten etkilenen gömleğini değiştirip, fark edilmesin diye montunun fermuarını yukarıya kadar çekiyor. Ve tekrar masaya oturuyor. Hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor sohbetine.
Restorandan dönerken de bir benzinliğe uğruyor ve bir diş macunu satın alıyor.
Cihan Araçman, bunu neden yaptığı sorulduğunda ise; Yaman'ın aile içerisinde kendi oğlundan daha fazla ilgi gördüğünü bu yüzden onu kıskandığını söylüyor.
Peki bu insan ne denli bir kötülüğe sahip ki böyle bir caniliği yapabiliyor?
Cihan Araçman'ı biraz tanıyalım...
Cihan Araçman'ın twitter hesabına baktığımızda kendisinden şöyle söz ediyor:
Uluslararası bir markada yönetici pozisyonunda,
Rüzgar Sörfçüsü,
Kişisel Gelişim Uzmanı,
(Yakında) Baba,
Pazarlama Dehası,
Bilgi Üniversitesi Mezunu,
MBA Öğrencisi.
Gerçek bir beyaz yakalı. Bir plaza insanı. Toplumda statü göstergesi sayılan sıfatlara sımsıkı tutunan biri.
Ve her zaman daha fazlasını istiyor.
En iyi işte çalışmak istiyor. En iyi eve ve son model bir arabaya sahip olmak istiyor. Eşinin ve çocuğunun güzelliği herkesçe takdir edilsin istiyor.
Bu yüzden küçücük bir çocuğa zarar vermekten bile çekinmiyor.
Bu olay, ister istemez akıllara Mr.Robot'taki Tyrell Wellick karakterini,
Ve toplumdaki en iyi kartvizite sahip olmak için cinayet bile işlenebileceğini gösteren American Psycho filmini akıllara getiriyor.
Yani; en iyi olma hırsı öldürüyor, delirtiyor, küçük çocukların yüzlerine asit döktürüp tek gözlerini kaybetmelerini neden oluyor.
Hayatı bir yarışmış gibi bize empoze eden sistem yüzünden mükemmeliyetçi bireyler yetişiyor. Hayatı boyunca en iyi okulda okumak için gece gündüz çalışıyor bu bireyler. Daha sonra en iyi işe girmek için uğraşıyor. En güzel/yakışıklı eşi arıyorlar. Kendilerini bir üst basamağa taşıyacak. Sonra da genlerinin muhteşem olduğunu kanıtlayan çocuklar yapıyorlar. Bu sefer de bu çocukları yarıştırmaya başlıyorlar. Başarısızlığı, ikinciliği kabul edemiyorlar. Ve başarısızlığının nedeni olan kişiye acı çektirmek istiyorlar.
Bunun için başarıya giden yolda önlerine çıkan minik bir çocuk bile olsa, ona zarar vermekte bir sakınca görmüyorlar...