Avrupalı Halkın Korkulu Rüyası: İnsanları Kaçırıp Onların Yerine Geçtiğine İnanılan Şekil Değiştirenler
Avrupalı Halkın Korkulu Rüyası: İnsanları Kaçırıp Onların Yerine Geçtiğine İnanılan Şekil Değiştirenler
Orta Çağ Avrupası'nda şekil değiştiren yaratıkların olduğu ve bunların insan çocuklarını kaçırdığına inanılıyordu. Avrupa halkbilimi tarihinde bu inanış, genelde çocuklarının çok farklı davrandığını öne süren ailelerce destekleniyordu. Hatta kadınların bile 'normal' davranmadığı düşünülüp şekil değiştiren olduğu iddia ediliyordu. Bu içerikte 'changeling' yani insanları kaçıran (!) şekil değiştirenleri kaleme aldım.
İyi okumalar dilerim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Modern dönemde şekil değiştirenler kulağımıza çok uzak hikayeler ve anlatılar gibi geliyor olabilir. Fakat bir zamanlar Orta Çağ’da adına “changelings” denen şeyler vardı. Peki neydi bu “changelings” yani şekil değiştirenler?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Changelings, genellikle çocukları taklit eden ve onların yerine geçen Orta Çağ'lardan kalma korkunç yaratıklardı. Orta Çağ’daki anne babalar, çocuklarının bir şekil değiştirenle yer değiştirmesinden aşırı korkuyorlardı.
Bir şekil değiştiren, bir insan çocuğunun yerini alan ve genellikle gerçek çocuğu ölüme terk eden bir yaratıktı. Bu yaratıkların kendilerini istedikleri herhangi bir forma dönüştürebileceklerine inanılırdı. Ancak kurbanlarına sadece yüzeysel olarak benzeyecekleri, aralarında illa ki farklar olacağı düşünülürdü.
Efsanelere göre Orta Çağ’da çocuklar her zaman risk altındaydı. Şekil değiştirenler, çocuğu çaldıklarını gizlemek için kendi çocuklarıyla değiştirirlerdi. İnsan çocuklar da perilere hizmetkâr olarak götürülürdü.
Çocukları kaçırılan aileler onları nasıl geri alırdı? Bunun için bir yol vardı: Ebeveynlerin, çocuğu geri almak için şekil değiştirene işkence ederek onu güldürmesi gerekirdi. Daha sonra çocukları sağ salim kendilerine iade edilirdi. Peki aileler çocuklarının değiştirildiğini nasıl anlıyordu?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bir aile, çocuklarının yerine bir değişkenin geçtiğinden şüphelenirse, başlarına kötü alametler gelirdi. Örneğin, ailenin sütü ekşir, tereyağı çalkalanmaz ve yemeklerinin tadı tuhaf gelirdi. Ailenin şanssızlığı giderek artar ve acı ve zorluktan başka bir şey görmezlerdi.
Bir şekil değiştireni tespit etmenin en yaygın yolları, davranışlarına ve görünüşlerine odaklanmaktı. Örneğin, çocukları önceleri iyi huyluysa ve aniden asi olduysa bu bir işaretti. Öte yandan şekil değiştirenler mutsuz, düşmanca ve cimri bir karaktere sahipti.
İrlanda efsaneleri de bu konuda bambaşka belirtiler olduğunu söylüyor. Bunlardan biri de bir peri çocuğunun hasta göründüğü ve büyüyemediğidir. Diğer tanımlayıcı özellikler ise doğal olmayan uzun dişler ve dağınık saçlardır.
Değişken yaratıkların bir insan çocuğundan daha fazlasını tükettiği de biliniyordu. İştahları çoktu ve doymak bilmezlerdi. Yalnız kaldıklarında dans ederler, zıplarlar ve garip enstrümanlar çalarlardı. Şekil değiştirenler ebeveynler için büyük bir endişeydi, bu yüzden çocuklarının çalınmasını önlemenin yollarını bulmaya çalıştılar.
İnsanların, şekil değiştirenlerin çocuklarını almalarını engellemek için denediği birçok yol vardı. Örneğin, insanlar bu yaratıkların demirden korktuğunu düşündüler ve bu nedenle onları caydırmak için çocuğun beşiğinin yanına demirden yapılmış nesneler koyarlardı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ebeveynler ayrıca kutsanmış kutsal haçlar veya su da kullandılar. Güya, şekil değiştirenler bu şeylerden o kadar korkarlarmış ki kaçarlarmış. Çocuk uyurken üzerine babanın giysisinden bir parça sermek bile caydırıcı olarak görülüyormuş.
Efsaneye göre yetişkinlerin de şekil değiştiren tarafından çalınma riski altında olduğuna inanılıyordu. Yetişkinlerin kaçırılmasının en yaygın nedenleri güzellikleri, yetenekleri veya bilgileriydi. Örneğin, zanaatında çok yetenekli bir demircinin ya da eşsiz güzelliği ile tanınan bir kadının çalınma olasılığı daha yüksektir.
Halkbilimciler perilerin, özellikle de güzellerse türler arası üreme için yetişkinlerle ilgilendiğine inanıyorlardı. Bazen periler, "yeni kan" fikri için de insanları çalardı, yani kaçırılanları, kanlarının ve etlerinin daha tatlı olduğunu düşünerek tüketirlerdi.
Sanayi öncesi Avrupa'da bu inanış yüzünden bir ailenin doğuştan sakat çocuğu şekil değiştiren olmakla suçlanırdı.
Ne yazık ki kadınlar da şekil değiştiren olmakla suçlanma riski altındaydı. Bir kadının “olması gereken” şekilde olmaması genellikle şüpheli olarak görülüyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bugüne kadarki en ünlü “changeling” hikayelerinden biri, Bridget Cleary ya da diğer adıyla “İrlanda'da yanan son cadı" vakasıydı.
Kocası, şekil değiştireni gerçek Bridget'i geri vermeye zorlamak için adet olduğu üzere işkence etti ve sonra onu diri diri yaktı. Talihsiz kadının kocası Michael Cleary tutuklandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Maalesef insanlar akıl hastalıklarını anlamadıklarında bu şekil değiştiren mitlerine sarılıyordu. Doğaüstü güçlerin iş başında olduğunu varsaymak Orta Çağ’da yaygındı. Günümüzde bile Afrika’dan Orta Doğu’ya insanlar bunu yüzyıllardır yapıyor. Bridget Cleary'nin hikayesi ise yıkıcı sonuçların olabileceğini gösteriyor.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın