Ahmet Baran Yazio: Ve Külkedisi Balodan Kaçarken, Ayakkabısı Ayağından Fırlayıverdi….
Ne tuhaf değil mi, bu kitap cümlesi ortak bir şifre gibi hepimizi aynı masala, aynı duyguya götürüveriyor!… Meşhur Külkedisi’ne..
Üvey annesinin ve üvey kız kardeşlerinin zulmü altında ezilen zavallı kıza…
Kendine ait olmayan adımlar ve sıkıştırılmış ayaklar, zaman geçtikçe topallamanın, acı çekmenin, ağır bunalımlar geçirmenin, kendi olmaktan çıkmanın nedeni olsa bile…
Erkeklere gelince…Onların durumu daha da vahim aslında…
Onlar ellerindeki 'ayakkabıya', yani düşlerindeki kalıba, “kendini” sıkıştıracak kadını arıyorlar ya; sormak lazım; cendereye sokulmuş, adeta tornada şekillendirilmiş bir kadın ne denli gerçek, ne kadar huzurlu olabilir ve ne kadar mutlu olup-mutlu edebilir diye...
Birlikte yalınayak yürüyebilmenin keyfinden habersizce…
Olduğu gibi kabul etmenin “gerçek dünyasından” uzakta…
Koca yalanların, dayatmaların, “mış gibi” görünmelerin arasında, “yalan erkeklerin ve sahte kadınların” peşinde olmak, trajik değil mi sizce de?
Kаdınа ve erkeğe tаrih boyuncа yüklenen аcımаsız rollerden sıyrılаcаğımız; derin bir empаtiye ve iş birliğine şаhit olаcаğımız, kadına şiddeti konuşmanın utancını yaşamayacağımız günlerde Kadınlar Günümüzü kutlayabilmek dileğiyle.
Yorum Yazın
Ben yorum yazmıştım öğlen. niye yok şimdi anlamadım. Tekrar yazıyorum muhteşem bir yazı 👏👏👏