Agorafobiyi Bağcılar Belediyesi Kadın Ve Aile Eğitim Merkezi'nin Desteğiyle Yendi
Agorafobiyi Bağcılar Belediyesi Kadın Ve Aile Eğitim Merkezi'nin Desteğiyle Yendi
İSTANBUL (AA) - Yalnız dışarı çıkamayan ve hayatının büyük bir kısmını evinde geçiren Filiz Akar, agorafobiyi Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Eğitim Merkezi'nin desteğiyle yenmeyi başardı.
Belediyeden yapılan açıklamaya göre, agorafobi rahatsızlığı, kişilerde tek başına dışarı çıkamama, kalabalık caddelerden geçememe, kapalı ortamlardan kaçınma, kendini evde daha güvende hissetme durumlarına neden oluyor.
Şu anda 44 yaşındaki Filiz Akar da bu rahatsızlıkla 14 yaşında geçirdiği travmanın ardından tanıştı.
Hayatının büyük bir kısmını evde, dört duvar arasında geçiren, yıllarca yanında kimse olmadan dışarıya adım atamayan Akar, korkusunu kursiyer olarak 2 yıl önce eğitim görmeye başladığı Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi'nde yenebildi.
Akar, bunun yanında kadınlara tavsiyelerde bulunduğu 'Kadın İsterse' isimli kişisel gelişim kitabını da kaleme aldı.
- 'Artık bütün dünyam evim olmuştu'
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akar, babasının sürekli annesine şiddet uyguladığını, çocuk olmasına rağmen bir erkeğin kadına uygulayabileceği bütün şiddete şahit olduğunu belirtti.
Akar, sevdiği bir kişinin başka bir sevdiğine şiddet uyguladığını görmenin şiddete uğramaktan daha kötü olduğunu kaydederek, 'Bu durum bende büyük bir travma oluşturdu, 14 yaşında, babam bir cinayete kurban gitti. O günden sonra dışarıya karşı güvensizliğim oluştu. Yalnız dışarıya çıkamamaya başladım. 18 yaşında evlendim, 2 çocuğum oldu. Artık bütün dünyam evim olmuştu. Zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyordum. Çıkmak için de yanımda mutlaka birinin olması gerekiyordu. 26 yılım böyle geçti.' ifadelerini kullandı.
Bir süre tedavi gördüğünü aktaran Akar, sevdiği bir arkadaşının vasıtasıyla Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Eğitim Merkezi'ne gelmeye başladığını kaydetti.
Merkezde 'aile' gibi samimi bir ortam olduğuna değinen Akar, 'Burası bana çok güven verdi. Kısa sürede arkadaşlara alıştım. Yıllardır üzerimdeki korkuyu da yavaş yavaş yendim. Artık eskisi kadar ilaç kullanmıyorum. Buraya gelip gitmek bana terapi gibi geliyor. Dışarıya karşı korkularım azaldı. Ayrıca kendi ürettiğim el emeği göz nuru ürünleri satarak para kazanıyorum. İnsanların yaptıklarımı beğenmesi beni motive ediyor.' ifadesini kullandı.
Yorum Yazın