Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
2009 ve 2021 Yılları Arasında BİM Ürünlerinde Yaşanan Korkunç Fiyat Değişimi Cebinize Ağıt Yaktıracak!
Yüzümde acı bir tokat hissi oluştu!
Çok yazdık, çok söyledik. Bazıları kabul etmese de Türkiye'de büyük bir ekonomik sıkıntı var. İnsanların kazandığı para buhar olup bir çırpıda kayboluyor. Sanırsın ceplerimiz delik.
Lanet olasıca bi' yerinde durmuyor. Dar gelirli insanlar, ay sonunu sürünerek getiriyor. Zaten ay başında alınan maaştan 2 günde eser kalmıyor. İnsanlar sadece hayatta kalma üzerine hesaplarını yapıyor. Sinemaya gitmek, kitap almak, kıyafet almak ya da tatile gitmek son derece lüks. Özellikle asgari ücretle geçiniyorsanız zaten bunları siz çok iyi biliyorsunuzdur. Kısacası hepimiz ÇIRPINIYORUZ!
Çırpındığımızı size bir Twitter kullanıcısının annesinin bulduğu 2009 yılına ait BİM kataloğu üzerinden göstereceğim.
Biliyorsunuz BİM, düşük gelirli insanların tercih ettiği bir market. Neredeyse her sokakta 2 tane var. Ürünlerin fiyatları diğer büyük zincir marketlere göre daha ucuz.
Ben de bu kataloğu gördükten sonra sizin için koşa koşa BİM'e gittim. 2009 yılından 2021 yılına kadar katalogdaki ürünlerin fiyatlarının nasıl değiştiğine baktım.
Bütün ürünlere bakmadım özellikle sebze meyve hariç diğer temel gıdalara odaklandım. Katalogdaki ürünlerle benim fiyatlarına baktığım ürünlerin markası da BİM bu arada. Onu da belirteyim ve devam edeyim.
Evlerin vazgeçilmezi çayın 2009 yılında fiyatı 5.55 TL iken şimdi 22.90'a kadar yükselmiş. Diğer bilinen kaliteli çayların fiyatlarını düşünmek bile istemiyorum.
Ama yine de siz düşünün ki farkı iyi anlayın. Sadece fiyat üzerinden de değerlendirmeyelim. Sonuçta kalite meselesi de var. Çok da kaliteli olmayan ürünleri yüksek fiyatlara tüketiyoruz. Böyle bakarsak durum daha da kötü bana göre.
Kaşar peynir zaten yakınından geçeni yakıyor gördüğünüz gibi. 8.95 TL'den 36.50'ye kadar yükselmiş. Kaşar asgari ücretli için lüks!
Fiyatlar çok net ve burası Türkiye'nin en ucuz marketlerinden biri. Yağı 62 TL'ye alıyorsunuz. Sizin bir günlük aldığınız ücret bu üçünü anca karşılıyor.
Tam yağlı beyaz peynire bakar mısınız? 6.40'dan 22.50'ye yükselmiş. Peynir yahu bu! Yakında onu da tüketemeyeceğiz.
Bakın bakın Dost yoğurda... O da şahlanmış. Bir BİM yoğurdu nasıl 17 TL olabilir? Aklınız alıyor mu?
Ayçiçek yağını düşünmeyen Zeytinyağını hiç düşünmesin zaten. 2 litresi 47.50 TL. Bir de ne derece kaliteli?
Ah ah salçayı bir daha 2 TL'ye alamayacağız. Nerede o eski günler be nerede?
Kimin pirince 30 TL verirken elleri titremez ki? Gördüğünüz gibi ismi gibi efsane bir yükseliş yaşamış.
Yukarıda karşılaştırmasını yaptığım ürünlerin fiyatları aslında insanların cebini zorlamaması gerekiyor fakat lükse kaçmadan bir aylık bütün temel mutfak alışverişinizi yaptığınızda BİM gibi bir marketten bin TL'den aşağıya çıkamıyorsunuz artık.
"11 yıl boyunca hiç mi fiyatlar artmayacaktı?" sorusunu sorabilirsiniz. Elbette artabilir fakat bunu sormadan önce "Yurt dışında insanlar şu an 5 dolara et alabiliyorken biz neden peynire 40 TL veriyoruz?" sorusunu sormak lazım.
O insanlar başka bir evrende yaşamıyor sonuçta şu an 5 dolara et alan insanlar 2009 yılında ne kadara et alıyordu? Bu hesaplamaları yaparken lütfen çarpmayın birim fiyatı olarak düşünün. Siz hiç 5 TL'ye et alabilir misiniz? Hayalini bile kuramazsınız değil mi?
Umarım cebimizin içinde olduğu durumu iyi anlatabilmişimdir. İşin özeti aslında şu: Geliri belirli bir seviyenin altında olan insanlar hem kaliteli ürünlerle beslenemiyor hem de bizim ucuz diye adlandırdığımız marketler de artık cep yakıyor.
Yorumlarda buluşalım!
Yorum Yazın
24 yaşındayım, evli bile değilim, geçim deyince boğazım düğümleniyor. Yetmiyor gibi birilerini inandıramıyoruz geçinemediğimize.
Benim şaşırdığım şey pahalı ürünlere alışmış olduğumu fark etmek oldu.
amk gençliği bitirdiniz