Emniyet Genel Müdürlüğü, bünyesine katacağı 260 araç için tercihini Toyota Corolla’dan yana kullandı.Toyota'dan yapılan açıklamaya göre, trafik polislerinin hizmetine verilecek 260 adet Corolla, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi.Emniyet Genel Müdürlüğü’ne teslim edilen Corolla’lar şehir içi trafik denetiminin yanında otoyol güvenliği ve trafik uygulamalarında da hizmet verecek. Otoyol trafik polisleri için özel olarak tasarlanan Corolla’ların üstünde ise kayar yazı panosu bulunacak. Avrupa’da olduğu gibi sürücüleri uyaran bu yazı levhaları sayesinde trafik polisleri, hızla akan otoyol trafiğinde sürücüler ile iletişim halinde olacaklar. Böylece otoyol trafik polislerinin uyarı mesajları sürücülere doğrudan iletilebilecek.Türkiye’de üretilip satışa sunulan Corolla, ocak-eylül döneminde 9 bin 965 adetlik satışıyla, perakende olarak en çok satılan otomobil olmayı başarmıştı. Dünyada tüm zamanların en çok satılan otomobili ünvanını elinde bulunduran Toyota Corolla, perakende satış başarısının yanı sıra filo müşterilerinin de öncelikli tercihi oldu. 11’inci nesil Corolla teknolojik üstünlüğünün yanı sıra Amerikan Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği İdaresi’nin (NHTSA) yaptığı ayrıntılı genel güvenlik değerlendirme sonucunda en yüksek puan olan 5 yıldızı alarak Toyota’nın güvenliğe verdiği önemi kanıtladı.AA
Yollarda rastlayamayacağımız bir görüntü. Tamamen güvenlik önlemleri alınmış, boş yolda çekilen görüntülerde Formula 1 takımlarınsan Lotus'un aracı ile Mike Ryan kontrolündeki TIR muaazzam bir gösteri düzenliyor.TIR yaklaşık olarak 26(83 feet) metre ileriye düşüyor.
Gran Turismo 6’daki arabaların gerçek dünya versiyonlarını sadece Nissan tasarlamıyor. LA Internetional Auto Show’da Chevrolet de kendi aracını görücüye çıkardı: Chapparal 2X Vision Gran Turismo (VGT). Konsept araç aralarında Subaru, Toyota, Aston Martin ve daha fazlasından örnekler bulunan Vision Gran Turismo projesi için geliştirildi. İsimden anlaşıldığı gibi Chevrolet Chapparal Racing’den ilham almış ve içinde sürücüye göre ayarlanan aerodinamikler ve lazer tabanlı itme aksamı bulunuyor. 671-kW’lık lazer GT6’nın içinde 380km/sn hızına ulaşabiliyor ve 0-100km arasını 1,5 saniyede alıyor. Araç PlayStation 3 konsollarında önümüzdeki tatil sezonunda oynanabilecek.
Audi patronu Rupert Stadler, oto-pilot teknolojisinin 2016’da geleceğini söylüyor.Filmlerde karşılaştığımız sürücüsüz araç teknolojisi gerçek hayatta da hayatımıza girmeye hazırlanıyor. Google bu teknoloji üzerinde bir süredir çalışıyor, ama kendi kendine giden araçları yollara çıkartmak isteyen tek firma onlar değil.Berlin’de düzenlenen Urban Future Awards sonrasında bir konuşma yapan Audi Patronu Rupert Stadler , kendi kendine gidebilen araçların iki yıl içinde yollara çıkacağına emin olduğunu söyledi.“ En geç 2016 yılında bu gerçekleşecek .” diyen Stadler açıklamasına “ Kumanda edilebilen araçlarda Audi başı çekecek ve diğerleri bir veya iki yıl ara ile onu takip edecek. ” diyerek devam ettiriyor.“ RS7 modelimizde 230 km hıza çıkabilen oto-pilotlara sahibiz. Bu çılgınca, ama bir bakıma teknolojide ne kadar şey yapabileceğimizi gösteriyor. Oto-pilot sayesinde sürücü ellerini direksiyondan çekebilir. Farklı şeyler yapma özgürlüğüne kavuşabilir. Ailesi veya işleriyle ilgilenebilir. Böylece fayda daha da fazla artar. ”Rupert Stadler kendi kendine gidebilen araçların standart hale gelmesi için çözülmesi gereken bir çok konu olduğunu da kabul ediyor. “ Bir gece içinde hiç bir şey değişemez, buna eminim. Mesela Berlin gibi bir şehrin yol yapısını nasıl değiştirebiliriz? Bu konuda çok aceleci olamayız. Bunlar 10, 15 ve 20 yıl içerisinde gerçekleşecek süreçler. ”Yine de Audi’nin “premium” seviye müşterileri, son halinde olmasa bile, önümüzdeki olimpiyatlardan önce, otomatik pilotlu araçlara kavuşabilir gözüküyor.Gelecekteki teknolojiye dair bir diğer Audi projesi ise Online Trafik Işığı Bilgi Sistemi olacak. Şu an için Berlin, Verona ve Las Vegas’da denenmekte olan bu sistem sayesinde trafik ışıklarından bilgi alıp, kırmızı ışığa yakalanmamak için gitmeniz gereken sürati belirleyebileceksiniz.
Eskişehir bulanan Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ndeki bir firma, birçok üniversiteden 30'dan fazla akademisyenle yürüttüğü çalışmayla ortaya çıkarttığı Türkiye'nin elektrikli yerli otomobilini 2016 yılında seri üretimle piyasaya sürecek.BEGLER AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Projeleri Sorumlusu Melih Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, firmanın 2013 yılında elektrikli araçlar konusunda çeşitli çalışmalar yapmak amacıyla kurulduğunu bildirdi.Bir ulusal elektrikli otomobil markası oluşturmak için yola çıktıklarını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:'Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarla alt sistemler bazında ve alan konularında iyi bir yol kat ettik. Farklı model çalışmaları da yapıyoruz. Devam eden iki farklı elektrikli araç modelimiz var. Alt sistemlere yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Elektrikli araçların kritik denebilecek teknolojileriyle ilgili alan çalışmaları yaptık. Modellerimiz kendi pazarını oluşturabilecek nitelikte araçlar. Elektrikli araçlarımızı 2015 yılının sonunda prototip olarak yürüteceğiz. 2016 yılında seri üretime başlamayı düşünüyoruz. Modeli tamamladıktan sonra 2016 senesinde müşterilerimize ve vatandaşlarımıza araç satışına başlayacağız.''Devrim'in Eskişehir'de yapılması motivasyon veriyor'Yıldız, pazardaki araçlarla rekabet edip, onların pazarını kapmayı değil mevcut ihtiyaçtan doğan boşluğu tamamlamayı amaçladıklarını vurguladı.Şarj istasyonunun elektrikli araçların en önemli parçalarından biri olduğunu anlatan Yıldız, şunları söyledi:'Şarj istasyonlarında hazırladığımız üç modelle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gelecek yıl endüstriyelleşmesini tamamlayıp, ürün olarak satışına başlayacağız. Bu konuda 3 farklı üniversiteyle çalışıyoruz ve iyi yol aldık. Türkiye'nin ilk yerli otomobili Devrim'in Eskişehir'de yapılması bize motivasyon veriyoruz. Devrim'in kaldığı yerden bayrağı alıp, bu kez devam ettirmeyi istiyoruz.'AA
Yeni bir klasik arabalar galerisiyle daha karşınızdayım. Daha önceki 3 galeriyle, baya bir klasik araba hayranı olduğunu anladım ve bende niye devam ettir miyim diye düşündüm. O yüzden her ayın ortasında başka bir klasik arabalar galerisi oluşturmaya karar verdim umarım beğenirsiniz. Daha önceki galerileri ziyaret etmeyi unutmayın :)1 - 2 -3
Uzunca bir süredir havasız ve dolayısıyla patlamaz lastikleri bekleyenler için müjde: Michelin önümüzdeki haftadan itibaren bu lastiklerin üretimine başlayacak.Tweel adı verilen ve Michelin tarafından icat edilen lastik hava yerine reçine teller barındırıyor. Delinmeye karşı dayanıklı olan tekerlekler aynı zamanda yoldaki engellerden daha rahat geçmeyi sağlıyor.Fiyatı ve çıkış tarihi henüz kesin olarak bilinmeyen lastikler için Michelin traktörler ile testler yapmaya başlamış ve tam bir fabrikayı üretime ayırmış durumda.
Piyasada gayet şık Lego otomobilleri görmek mümkündü ancak motosiklette hep bir eksiklik vardı. Stephan Jonsson’ın muhteşem detaylı çalışması bu alandaki açığı kapatacak cinsten.
Toyota Motor bugün yaptığı açıklamada çoğunluğu Japonya ve Avrupa’da olmak üzere dünya genelinde içerisinde Camry modelinin de olduğu 361 bin 800 aracını geri çağıracağını açıkladı.Üç farklı arıza nedeniyle araçları geri çağıran Toyota’nın sözcüsü Kayo Doi yaptığı açıklamada şu ana kadar bu arzılar nedeniyle herhangi bir kaza ya da yaralanmanın ise taraflarına bildirilmediğini söyledi.Çağrılacak araçlar içerisinde Mart 2011 ve Ağustos 2014 arasında üretilen 170 bin Camry de bulunuyor. Bu araçların 120 bini Avrupa’dan yaklaşık 60 bini ise ABD’den geri çağrılacak. Sözcü bu modellerde çağırma nedenlerinin arızalı mafsal bilyaları olduğunu ve bu hasarın muhtemelen sevkiyatlar sırasında meydana geldiğini söyledi. Bu hasar nedeniyle sürücülerin araçlarının kontrolünü kaybetme riski bulunuyor. Arızalı bilyalar gerekli görülmesi durumunda yenileri ile değiştirilecek.Toyota, yakıt pompasındaki bir arıza nedeniyle çoğunluğu Japonya’da olan 105 bin 800 Hiace kamyonetini de geri çağırıyor. Şirket ayrıca emniyet kemerindeki bir başka arıza nedeniyle de Japonya’da 86 bin Crown ve Crown Majesta aracını geri çağıracak.
Türkiye'de ortalama 8 kişiye 1 otomobil düşmesine rağmen, büyük şehirlerde araçların %70'inin sadece bir kişiyi taşıdığını düşünürsek, toplu taşıma kullanmamız ya da ulaşımı da paylaşmaya başlamamız gerekiyor. Daha az tüketmek, bireylerin üretime katkısını artırmak ve çevreyi daha az kirletmek için Paylaşım Ekonomisi platformlarına her gün bir yenisi ekleniyor. Paylaşım Ekonomisine ve çevreye en çok katkıda bulunan Ulaşım Paylaşımı toplulukları ise (henüz çok yaygınlaşmış olmasa da) Türkiye'de faaliyet göstermeye başladı
Teknolojinin ne kadar havalı gözüktüğünü zaman zaman unutabiliyoruz. Adeta bilimkurgu filmlerinden fırlamış gibi gözüken ve araba üretiminde kullanılan bu robotlar ise bize günümüz teknolojisinin ne kadar güzel gözüktüğünü hatırlatırken geleceğin nasıl olabileceğine dair tüyolar da veriyor.
Otomobillerimiz giderek akıllanırken, insan müdahalesinin azaldığı bir ortamda kazaların da önüne geçmek mümkün hale geliyor.İki büyük otomobil üreticisi Ford ve Honda yaya algılama ve fren sistemleri üzerindeki çalışmalarını tamamladılar ve bu özelliğe sahip araçlarını yakında pazara çıkartıyorlar. Yeni otomobiller kişileri tespit ederek, sürücüyü uyarıyor ve çoğu zaman da fren yapmasına yardımcı olmak için radar ve kamera sistemlerini birleştiriyor. Böylece birlikte bu yaya güvenliği özelliklerine liderlik eden Lexus, Mercedes-Benz, Subaru ve Volvo’ya katılıyorlar.Çoğu sistem 15 ile 30 km/saat hızlarında mükemmel çalışıyor. Hızlar 50 km/saate yaklaştıkça algı için gerekli süre kısalıyor ancak en azından aracını hızını düşürmek mümkün oluyor. Böylece yayalara yüksek bir hız yerine daha düşük hızlarda çarparak hasarı en aza indirmek mümkün hale geliyor.Ford’un Teknolojisi: Pre-Collision Assist with Pedestrian DetectionFord’un sistemi Pre-Collision Assist with Pedestrian Detection (yaya algılamalı çarpışma öncesi destek) olarak adlandırılıyor. Radar ve optik (kamera) teknolojilerini birleştiren sistem diğer sistemler gibi öndeki araç ile mesafe hızla azaldığında uyarıyor ve sonra kazayı önlemek için ya hız kesiyor ya da fren yapıyor.Honda’nın Teknolojisi: Pedestrian Collision Mitigation Steering SystemHonda çatı terim “ Honda Sensin g” altında tanımladığı yayaların ve yakındaki araçların üstesinden güvenle gelecek bir sistem sunduğunu söylüyor. Yaya güvenliği sistemi Pedestrian Collision Mitigation Steering System (yaya çarpışması azaltma idare sistemi) olarak adlandırılıyor. Radyatör ızgarasında milimetre dalgalı bir radar ve ön camdaki bir video kamera aracın önündeki ve yanındaki yayaları sezebiliyor. Yoldaki yayaların normalden fazla yakınlaşması durumunda araç yayadan uzağa doğru yön değiştiriyor ve belli ki bunu yaparken gelen başka araç olup olmadığına dikkat ediyor.Yayaları korumak için diğer özelliklerRadarlar iyi görse ve optik kameralar da geceleri kısa mesafede yeterli performans sunsa da BMW ve Mercedes-Benz gibi otomobil üreticileri objelerin yaydığı ısıları yolun kızılötesi görünümüyle birleştiren kızılötesi gece görüş sistemlerinde uzmanlaşıyorlar. Bu BMW/Mercedes sistemleri çok ışınlı ve yönlendirilebilir farlarından birini çözerek yayanın ayağına tutup üç kere yakıp söndürebiliyor. Ayrıca geyik ve diğer büyük hayvanların üzerine ışık tutabiliyor. Amerika’da bu sistemler ABD güvenlik standartlarına uymak için basitleştirilmiş durumda.Yaya algılama nerede yetersiz kalıyor?Yaya algılama gündüzleri gece olduğundan daha iyi çalışır. Çarpışma önleyici sistemler (özellikle sadece optik olanlar) kar ve yağmurdan etkilenebilir. Otomobil üreticileri ayrıca yayaların kesinlikle çarpılmayacağı maksimum hız konusunda da emin değiller.Radar ve kamera teknolojileri üçüncü partiler tarafından üretildiği için 2 veya 3 yıla kadar tüm otomobil yapımcıları bir şekilde yaya algılama sistemi sunmaya başlayacaklar. Tüm araçlarda nasıl USB girişleri bir standart halini aldıysa bu tarz teknolojilerin de birer standarda dönüşmesi için önümüzde sadece bir kaç yıl bulunuyor.Özellikle elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başladığı bir dönem içindeyiz. Bu tarz yenilikçi teknolojiler sayesinde otomotiv dünyası yeni bir çağın içine giriyor. Akıllı ve elektrikli otomobiller Türkiye’nin kaçırdığı otomotiv üretim trendlerini tekrardan yakalaması için bir fırsat oluşturuyor.TechInside
Güvenlik araçları bazen yarış pilotları için yarışın kendisi kadar tehlikeli olabiliyor – Formula 1 sürücüsü Jules Bianchi’nin yakın zamanda yaşadığı bir kaza buna bir örnek. Eğer US Grand Prix’inde “virtual safety car” denemesi başarılı olursa daha az tehlikede olabilecekler. Sarı bayraklar süresince yavaşlatmak için öncü araçlar yerine gösterge tabloları kullanılan sistemde pilotlar belli bir sınırın altında kalmaya teşvik ediliyor ve eğer bu sınırı aşarlarsa cezalandırılıyorlar. Bu hafta sonu sadece ısınma turlarında kullanılacak olan teknoloji başarılı olursa geniş çapta kullanılmaya da başlanacak.Ancak VSC’nin başarısı biraz zor gözüküyor ve pilotlar sistemin işi çok zorlaştırdığından, gözlerini yollarda tutmak yerine sürekli panelleri gözlemlemek zorunda kaldıklarından yakınıyorlar.
Otomotiv üreticisi olmaktan öte artık bir stil ikonu haline gelen Ferrari, yeni çıkan Sergio modelini sadece seçkin insanların kullanabilmesini garanti edebilmek için bu özel aracı sadece davetiye ile satacak.Dünyaca ünlü birçok otomobil modelinin tasarımına imza atan Pininfarina ve Ferrari'nin ortak çalışmasıyla ortaya çıkan Sergio'dan şu an dünyada sadece altı tane var ve onları satın almak için erken davranmak bile çözüm değil. Bu model için Ferrari hayranlarının erken sipariş vermesi de bir çözüm değil. Spor araba tutkunları, değeri milyon doları bulan bu aracı satın almak için Ferrari'den gelecek bir davetiyeyi beklemek zorunda kalacaklar.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, bir mühendisin geliştirdiği güneş enerjisiyle yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlayan otomobil projesini inceledi.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bir mühendisin geliştirdiği güneş enerjisiyle yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlayan otomobil projesini inceledi, otomobilin sürücü koltuğuna geçti. Işık, “Arkadaşlarımız çok iyi bir çalışma yapmışlar. Testlerin yapılması gerekiyor, onları TÜBİTAK ile buluşturacağız. İddia edilen değerler çıkarsa, Türkiye için çok önemli bir kazanım olacak” dedi.Güneş enerjisi kullanımıyla yüzde 50 yakıt tasarruf sağlayan otomobil geliştiren Hakan Kır isimli bilgisayar mühendisi, projesini Nevşehir'de hafta sonu çeşitli temaslarda bulunan Bakan Işık'a tanıttı. Karayoluyla seyahat eden Işık'ı durduran Kır, projesini Işık'a anlattı. Otomobilin sürücü koltuğuna geçen Işık, bir süre aracı kullandı. Sürüşün ardından TÜBİTAK Başkanı Yücel Altunbaşak'ı arayan Işık, gerekli testlerin yapılması için talimat verdi.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, 'Arkadaşlarımız çok iyi bir çalışma yapmışlar. Testlerin yapılması gerekiyor, onları TÜBİTAK ile buluşturacağız. İddia edilen değerler çıkarsa, Türkiye için çok önemli bir kazanım olacak' diye konuştu.Projeye ilişkin Kır'a çeşitli sorular yönelten Işık, 'Sen arabayı al, Gebze'ye gel' dedi.'Tasarruf oranı yüzde 80'e çıkabilir'Hakan Kır, güneş enerjisiyle yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlayan otomobil projesine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, güneş enerjisiyle hem yakıt kalitesinin zenginleştirildiğini hem de petrol türevi yakıtlardan tasarruf sağlandığını söyledi. Kır, sistemin hidrojen gazının üretiminde şimdiye kadar kullanılmış tekniklerden farklı olarak daha ucuz ve daha verimli olduğunu ifade etti.Projede tasarruf oranının yüzde 80'lere kadar yükseltilebildiğine işaret eden Kır, şunları kaydetti:'Yüzde 80 tasarruf, içten yanmalı motorlarda motor ömrünü kısalttığı için bu oranı motor cinsine göre yüzde 40-50'lere kadar azalttık. Sistem emisyon oranlarında da yüzde 20 civarında azalma sağlıyor. Bu proje, günde ortalama 1 saatlik çalışmayla 3 yılda ortaya çıktı. Ar-Ge çalışmalarına 135 bin lira harcadık. Sistem bin silindir motor için yaklaşık bin 500 dolar gerektiriyor. Aracın motor silindir hacmine göre, bu bedel 10-12 bin doları bulabiliyor. Şirketimiz, tasarruf oranlarını günlük kullanım testleriyle kaydetti. Sayın Bakanımıza, aracımızın tasarruf tespitlerini yaptıracak yetkili bir merci bulamadığımızı ilettiğimizde, muazzam bir ilgi ve alaka gösterdi.'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yerli otomobil vurgusunun, çalışmalarına ilham verdiğini ve Bakan Işık'ın desteklerinden cesaret bulduğunu dile getiren Kır, projenin yaygın kullanılmasıyla Türkiye'nin ulaşım ve enerji alanındaki hedeflerini yakalamasına katkıda bulunmayı amaçladığını söyledi.AA
İsveçli tasarım firması Gray Design Batman Vs. Superman filminde Batman’in arabasından daha hafif, daha az askeri ve daha karizmatik bir araba tasarladı. Üstelik bu araç sipariş üzerine üretilecek ve yapımında Bugatti Veyron gibi üstün araçların üretiminde çalışmış uzman bir ekip görev alacak.
Alman otomobil üreticileri elektrikli araçlara yabancı olmasalar da sedanlar yerine üst segment performans araçlarına yoğunlaşmışlardı. Kaynaklara göre yükselen Tesla tehdidine karşı önlem almaya karar veren Alman şirketler sadece elektrikle çalışan ve Tesla Model S’e rakip olacak araçlar üretmeye hazırlanıyor. Araçlar hakkında detaylar henüz açığa çıkmasa da kaynaklara göre tek şarjla 400 kilometre yol yapabilecekler. Mercedes’in aracının E veya S serisi sedan araçları ile benzeyeceği konuşuluyor.Projelerin henüz yeni başladığı göz önüne alınırsa Porsche’nin en erken 2018 yılında, Mercedes’in ise 2021 yılında araçları piyasaya sürebileceği tahmin ediliyor.