Görüş Bildir
Almanya’da Twitter'ın Popüler Olmamasının 5 Nedeni
Kendisini “şair ve düşünürlerin ülkesi” olarak tanıtan Almanya’nın Twitter”a pek ilgi duymadığını biliyor muydunuz? Son yapılan anketlere göre 80 milyon nüfusu olan ülkede sadece 500,000 ile 1 milyon kullanıcı bulunuyor. WSJ’dan Stephan Doerner Almanların Twitterkonusunda neden çekingen olduklarını 5 sebeple açıklıyor:
Samsung Galaxy S5 Gerçekten Hayal Kırıklığı mı?
Samsung geçtiğimiz Şubat ayında İspanya’nın Barselona kentinde yapılan Dünya Mobil Kongresinde Galaxy S5'i tanıtmıştı. O tarihten itibaren Samsung'un bütün telefonları gibi Galaxy S5'te hem eleştirildi hemde çok beğenildi. Yapılan yorumlara göre telefonun tasarım anlayışını beğenmeyenler, beğenenlerden daha fazla gibi görünüyordu. Kesin olan bir konu vardı ki o da hep eleştirilen “ malzeme kalitesi ” idi. Deri görünümlü plastikten, alüminyum görünümlü plastikten sıkılan Samsung kullanıcılar 2200 TL verecekleri bir telefondan daha fazlasını bekliyor ve en önemlisi artık “ daha fazlasını hak ettiklerini ” düşünüyorlardı. Samsung ise aynı tasarım anlayışına inat ile devam ediyordu. Galaxy S5 büyük satış rakamlarına ulaşmış olsa da beklenen satış rekorlarının çok ama çok uzağında kalmıştı. Buna en büyük sebep ise Galaxy S5’in hem tasarım hemde donanım açısından bekleneni verememesiydi. Aynı kasaya hem daha büyük ekranı hemde daha büyük pili sığdıran rakipleri varken Galaxy S5 rakiplerinden bir adım geride yer alıyordu. Snapdragon 801AC ile yeryüzünde şu anda kullanılan (32 bit) en hızlı mobil işlemciyi kullanan Samsung’un TouchWIZ arayüzü bu işlemciyi bile sanki 2 yıl evvel kullanılan teknolojinin seviyesine geriletiyordu. Arayüzü hızlandırmak için belki bazı ufak tefek ayarlamalar yapılabilse de son kullanıcı telefonunda bu denli ince ayar yapmak zorunda mı bunu da sizin takdirinize bırakıyorum. Telefon ile yaptığımız benchmark testleri Galaxy S5’i en iyi telefon yapsa da günlük kullanımda durumun böyle olmadığını sizlere belirtmek durumundayız. Galaxy S5'in browser testlerinde ve günlük kullanım senaryolarında tek kelimeyle mükemmel olduğunu söylemeliyiz. Samsung telefonlarında kullandığı web browser konusunda büyük bir ilerleme kaydetti; bunu da yaptığımız SunSpider testlerinden anlayabilmekteyiz. Kamera konusunda ise Samsung Galaxy S5'in bizleri hayal kırıklığına uğrattığını tüm içtenliğimiz ile söylemeliyiz. Bu bağlamda Galaxy S5’i Lumia 1020 ile karşılaştırdık. Bu incelemeyi buradan okuyabilirsiniz. Bu inceleme yetmez dedik ve Galaxy S5’i Galaxy Note 3 ve yarısı kadar megapiksele sahip iPhone 5S ile karşılaştırdık. Bu karşılaştırma testimizi ise buradan inceleyebilirsiniz. Galaxy S5’in rakibi Apple’dan örnek aldığı bir donanımı var. Samsung yeni telefonuna parmak izi okuma sensörü koyarak güvenlik adına büyük bir yeniliğe imza attı fakat bu sensör iPhone 5S’te ki gibi çalışıyor mu bunu en güzel aşağıdaki videoyu izleyerek anlayabileceğimizi düşünüyoruz. Videonun sonunda ise Galaxy S5 sahiplerinin en büyük sorunlarından biri olan şarj kapağı kopma sorununa değiniliyor ki son zamanlarda telefonla ilgili alınan en büyük şikayetin bu olduğunun da altını çizelim. Galaxy S5’in asıl sonunu getiren ise tasarımları ortaya çıkartılan Galaxy F (Galaxy S5 Prime) oldu. Yeni telefonun Snapdragon 805 ve 2K çözünürlüğündeki ekranla gelecek olması bu gün telefon alacak olanlar için önlerindeki en büyük engel gibi görünmektedir. Snapdragon 805’in kılıcının gölgesinde telefon üretmeye ve tasarlamaya çalışan büyük üreticilerin en büyük korkusu ise bu yonga setini Oppo, Huawei, ZTE, Vivo ve Xiaomi gibi Çin firmalarının kendilerinden evvel kullanacak olmasıdır. LG G3 tam 2 kat fazla ekran çözünürlüğü sunarken, daha fazla pil ve daha kaliteli bir tasarım anlayışına sahipken Galaxy S5’in bu telefondan %10 daha pahalıya satılmasını son kullanıcıya firmanın açıklaması neredeyse imkansız değil mi? Galaxy S5 bu saatten sonra başarılı olmak istiyorsa fiyatını kademeli olarak 1800TL seviyelerine geriletmelidir.teknokulis
Android L Klavyesi Google Play'de
Google , geçtiğimiz günlerde düzenlediği Google I/O geliştirici konferansında beklendiği üzere Android platformunun en yeni sürümü Android L'yi kullanıcılarının beğenisine sunmuştu . Android L beraberinde birçok yenilikle geliyordu. Bu yeniliklerden birisi de klavye uygulaması oldu. Google'ın Android L ile birlikte tanıtımını yaptığı Materyal Tasarım'ın önemli bir parçası olan Android L'nin klavye uygulaması bugün itibarıyla Google Play'de kullanıma sunuldu. Android kullanıcıları artık Google Play üzerinden bu klavyeyi indirerek hemen deneyebilirler. Tabii ki bu uygulama resmi bir uygulama değil. Bu klavye uygulamasını Android 4.0 ve üzeri platformlara uyarlayan XDA geliştiricileri klavye uygulamasını merak edenler deneyebilsin diye Google Play'de yayınladı. Siz de buraya tıklayarak uygulamayı cihazınıza kurabilirsiniz. teknokulis
Gayrimenkul Yatırımında Değer Kazancını Tahmin Etme
İşletme kuranlar ile Yatırımcıların en çok sordukları soru, ne zaman kendini amorti ederek bana kar bırakır? Öncelikle şunu belirtelim kı bunun net bir cevabı olamaz sadece tahminler olur. Bu ileri dönük planlarda ne kadar net rakamlar ve verilerle doğru tahminlerde bulunulursa o kadar başarılı olur. Yatırıma göre ayrı hesaplama yöntemleri vardır. Bunun içinde konuşunda uzman birinden destek almanız yada işinizde uzman olmanız lazım. Yatırımın amacı elindeki nakit varlığı değerlendirme yollu ile değer yitirmesinin önüne geçmek kazanç sağlayarak varlıklı hayat sürmektir. Demek ki öncelik değer erimesinin önüne geçilmesidir. Onun içinde yatırımdan beklenen değer artısı tüfe ve faizlerden daha yüksek olmasıdır ki o zaman yatırım olur. Genelde bu hesaplamalarda alım İle satış arasındaki fark kar gözü ile bakılır ki bu çok yanlış yaklaşımdır. Kar bütün giderler ve değer kayıplarından sonra elde kalan nakittir iste bizi zengin eden o noktadır. Yatırım olarak borsa, forex, işletme için yatırımlar harcamalar ve teçhizat, makina yatırımı, altın, döviz, gayrimenkul olarak karsımıza çıkıyor. Bazılarından kısa zamanda yüksek oranlarda kar elde edilse de risk durumunda yüksek ve konusunda uzman olmak gerekiyor. Konut, arsa ve tarla yatırımı risksiz ve geliri garantili olduğundan dolayı en çok ve ilk akla gelen yatırım aracı oluyor. Gayrimenkul yatırımında İleri doğru değer artısını tahmin etmek için alım yapılan fiyat ile bölgede değer artısı ve kaç yıl sonra elden konutunuzu satmaya karar verdikten sonra hesaplamak çok kolay oluyor. Yıllık artısı % 15 olan 150.000 TL satın alınan bir konutun 4 yıl sonraki değerini öğrenmek istiyorsunuz burada hemen bileşik faiz hesaplaması devreye giriyor. İsteyenler formülle hesaplasın daha çok dört işlemle nasıl hesaplanır ona bakalım. Alım fiyatı 150.000 işe bir yıl sonra 150.0000.15+150000 = 172500 TL Konutun bir yıl sonraki fiyatı = 1725001.15= 198375 İkinci yıl fiyatı 1983751.15= 228.131 TL 3. yıl Fiyatı 228.1311.15 262.350 TL olur 4, yıl fiyatı işe 301.703 tl olarak 4 yılda yüzde yüz kar artışı oldu 4 yılık zamanda kira geliri olarak aylık 600 den 12 ay sonraki yıl 50 TL artarak 4 yıllı tamamlasın Birinci yıl 600*12= 7200 İkinci yıl da 650 den 7800 sonraki yıl da 700 den 8400 sonraki yılda 750 den 9000 tl Toplamda kira geliri = 32.400 tl Kiradan gelen kar. Konut fiyatı 301.703 Alım fiyatı 150.000 tl kar 151000 tl + 32400 TL kira dan toplamda 184.000 TL Karınız olur Gider olarak da alım ve satımda danışmanlık ücretlerini + tabu harçlarını, vergilerini, bakım onarım ile kredi faizlerini de ekleyerek totalden çıkarsa net rakam bulunur. İşletme yönetiminde hesaplamalar daha farklı yapılır. Ayrıca alımda ne kadar düşük fiyat ile konut yatırım kriterlerine uygun olursa alımda da kar elde edildiğinden daha yüksek kazanç olur.
Reklam
Martin Cooper ve İlk Cep Telefonu
Neredeyse her yeni günde akıllı telefonlar ile ilgili haberler yapıyoruz ve yeni gelişmeleri aktarıyoruz peki bizim için bu kadar önemli olan akıllı telefonların atasını merak ettiniz mi? Bizde ilk kişisel cep telefonunu merak ettik ve Motorola DynaTAC 8000X bir diğer değişle ilk taşınabilir telefonu sizler için araştırdık. Taşınabilir telefon fikri ilk olarak 1973 yılında Martin Cooper tarafından ortaya atıldı. Cooper daha önce Motorola’da çalışırken Polis departmanları için polis telsizleri gibi birçok ürün geliştirmişti. Zamanla Motorola iletişim bölümünde yukarılara yükselen Cooper  1973 yılında ilk taşınabilir cep telefonunu tasarlardı ve cihazın piyasaya çıkması için geçen 10 yıllık süreci yönetti. İlk Telefon GörüşmesiCooper ve Motorola Taşınabilir Haberleşme Ürünleri Başkanı J. F. Mitchell, 3 Nisan Pazar günü New York Manhattan’da bulunan Hilton otelinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Hilton yakınında bulunan 6. Caddede bulunan Cooper, Motorola Burlingame House’ın çatısında bulunan AT&T sabit telefon sistemi yüklü olan bir baz istasyonuna bağlandı ve o dönemde rakipleri olan Bell Laboratuvarlarında görevli Dr Joel S. Engel’i aradı tuşları çevirirken gazeteciler ve izleyiciler dikkatle takipteydi. Cooper telefonda “Joel benim Marty, Seni bir cep telefonundan arıyorum,  gerçek elde taşınabilir cep telefonu” bu tarihi görüşmeyi yaptı ve DynaTAC o dönemde bilim teknoloji dergilerinin kapaklarını süslemeye başladı. İlk tasarlanan DynaTAC 1.14 kilogramdan fazla ve 25.3 cm uzunluğundaydı “Tuğla” ve “Ayakkabı” olarak adlandırılıyordu, şarj olması 10 saat sürüyordu ve 20 dakika boyunca konuşmak mümkündü. 10 yıllık sürecin sonunda DynaTAC 8000X piyasaya sürüldüğünde 850 gram ağırlığa düşürülmüş ve 30 dakika konuşma yapılabiliyordu. Motorola DynaTAC 8000X için 21 Eylül 1983 tarihinde ABD Federal İletişim Komisyonu’ndan(FCC)  ilk ticari taşınabilir telefonun onayını aldı ve 1984 yılında satışa sunulan ilk kişisel cep telefonu olma unvanını elde etti.
Bu Yazıyı Okurken Bir Şeyler İçmemeniz İçin 15 Sebep
Dünya garipliklerle dolu, oturduğumuz yerden gün içerisinde çok farklı bilgiler öğrenebiliyoruz. Şaşırırken içtiği şeyi püskürtmek hepimizin başına gelmiş ve gelebilecek bir durumdur. Bu yazıyı okurken ağzınıza büyük bir yudum içecek alın bakalım ne kadar dayanabileceksiniz;
Reklam
Murat 131'den Tır Yaptı
Van'da bir vatandaş, kendi imkanlarıyla Türkiye'nin ilk yerli TIR'ını imal etti. Van'ın tuşba ilçesinde yaşayan İsmail Mescioğlu, Murat 131 marka otomobili hurda malzemeler kullanarak 6 metrelik TIR'a dönüştürdü. İlçeye bağlı Abdurrahman Gazi Mahallesi'nde oturan ve servis şoförlüğü yapan Mescioğlu'nun kendi imkanlarıyla evinin bahçesinde yaptığı mini TIR, vatandaşların ilgi odağı oldu. Gerekli teknik malzemeleri satın alarak önce su motoruyla çalışan otomobil yapmayı planlayan Mescioğlu, bunu gerçekleştiremeyince satın aldığı Murat 131 marka bir otomobilin sadece motorunu kullanarak bir araba yapmaya karar verdi. TIR'A KENDİ İSİMİNİ VERDİ Daha sonra projesini büyüterek 6 metrelik TIR yapmaya çalışan Mescioğlu, 'Profil demirler kullanarak aracın şase kısmını oluşturdum. Motor aksamını da şaseye monte ettikten sonra TIR'ın diğer kısımlarını zamanla oluşturmaya başladım. Bu çalışmalar bir yılımı aldı ve 6 bin liraya mal oldu. Yapacağım birkaç rötuşla aracım gerçeğini aratmayacaktır. Boş zamanlarımda yaptığım ve benzinle çalışan TIR'ın patentini almak için yetkililerden yardım bekliyorum' dedi. Yaptığı TIR'a İsmail Mescioğlu'nun kısaltması 'İMES' adını veren Mescioğlu, modelini de İstanbul'un fetih tarihi 'Şah 1453' olarak belirledi. İlk etapta küçük ama farklı bir araç yapmak istediğini ancak hergün yeni bir fikir üreterek bugüne geldiğini anlatan Mescioğlu, 'TIR'ın yapımında sadece eksik kaldığım birkaç noktada bazı arkadaşlarımdan yardım istedim. Onun dışındaki herşeyi kendim bulup, montajladım' diye konuştu. PLAKAYA BAŞBAKAN'IN İSMİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Yerli otomobil yapacak bir babayiğit arıyorum' sözünden etkilendiğini ifade eden Mescioğlu şunları kaydetti: 'Bu nedenle aracıma 65 RTE 65 plakasını yazdım. Kendimi babayiğit olarak görmüyorum ama benim de elimden bu kadar geliyor. Plakayı da sırf Başbakanımıza hediye olsun diye böyle yazdım. Arka kısmında 'Made in Turkey' yazıyor. İnşallah ilerde imkanlarım artar ve daha güzel projeleri hayata geçiririm.' TrtHaber
Reklam
Uludağ Sözlük ve Dikkat Çeken Yazarları
Uludağ Sözlük'ün kurucusu Zall tarafından sözlükte başlatılan 'Kitabınla Bombala' kampanyasıyla birçok okula kitap yardımı yapıldı. Uludağ Sözlük yazarlarının kitap desteğiyle öğrenciler kitaplarına kavuştu. Uludağ Sözlük, bir sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirmiş oldu.
Paranın Gücü ile Kazanılan Bir Dava
Çıplak Silah serisinden de hatırlayabileceğimiz O.J. Simpson, Amerikalı eski futbol oyuncusudur ve Amerikan hukuk tarihinin en medyatik, üzerinden en çok konuşulan davalarından birine 1994 senesinde konu olmuştur. Kendisinden 12 yaş küçük eski karısı Nicole Simpson ve onun sevgilisi olduğunu düşündüğü garsonluk yapan Ronald Goldman’ı, ‘boğazlarını keserek’ öldürüşü sonrası, 20 milyon doların üzerinde bir para (daha doğrusu servetini) harcayarak ağır hapis cezası almaktan kurtuldu. Zamanında Amerikan NFL’in en değerli oyuncusu olan Simpson, sempatik oluşunun yanı sıra şiddete de eğilimliydi ve eski karısı Nicole’ı öldüresiye dövüyordu. Söz konusu davadan kurtulmasına rağmen kendisinden neden “katil” olarak bahsettiğimi makalenin sonunda daha iyi anlayacaksınız.Göbekli tepe; Ermeni Kim Kardashian’ın da vaftiz babası olan orange juice lakaplı O.J. Simpson davasında sadece mahkeme tutanakları 50.000 sayfa tuttu! Dokuz ay sürecek bu aklama sırasında meşhur yargıç jürideki üyelere acımış olacak ki dinlenmeleri için onları tatile, sonrasında film izlemeye bir kerede katalanya adasına sayfiye gezisine yolladı. 1930’lardaki Lidberg, ve 70’lerdeki Manson davasından daha çok izleyici çeken O.J. Simpson komedisi CNN’de de canlı yayınlanır. Kanalın ayakta kalmasına ve gelirlerini ikiye katlamasına yol açar. Bu şanslı CNN 1990’da da Körfez Savaşı’dan voleyi vurmuştu hatırlarsınız. 141 milyon kişi yani tv karşısında olanların yüzde 91’i Simpson’un mahkeme kararını TV ve radyolardan takip eder. Bir tez çalışmasına göre, işi gücü bırakıp bu serserinin davasını izleyen işçiler yüzünden ABD ekonomisi zamanında 25 milyar dolar kayıba uğradı. İş o kadar trajik bir hal aldı ki katliam gecesi evde misafir olan ‘alakasız bir isim’ Kato Kaelin Amerikan halkının yüzde 74’ü tarafından [ABD başkan yardımcısından bile daha çok ] tanınmaktaydı!O.J. Simpson, 12 Haziran 1994 Pazar gecesi, eski eşi güzel sarışın Nicole’un Santa Monica’daki evine gider; çocukları Sydney ve Justin o sırada uyurlarken kurbanlarını öldürür. Bir rehineyle birlikte polisten kaçan Simpson’un bu halini bile TV’da milyonlar canlı olarak izler. Johnnie Cochran liderliğindeki; kendilerine Drem Team denen, sonrasında hepsi milyoner olacak avukatlar ordusunun başarılı savunma stratejisi, olay yeri incelemesindeki büyük hatalar, özensiz laboratuvar çalışmaları, eksik otopsi ve en önemlisi de, “beyaz polisler zenci düşmanıydı” tezi sayesinde O.J. Simpson kurtulur.Dava öncesinde 250 jüri üyesi adayıyla tek tek görüşülerek 300 soruluk bir anketi cevaplandırmaları istenir. Onu kadın sadece ikisi erkek jüri böylece oluşturulur. Dokuzu zenci, biri Meksika kökenli, ikisi beyaz üyelerin zenci kanadı; beyaz polislerin yakaladığı, beyaz savcının suçladığı ve bir zencinin savunduğu siyah adamı tabi ki suçsuz bulacaktır. Bunda elbet başarılı savunmanın da rolü büyüktür. Daha önce ceza almış, siyahlara yönelik bir aşağılama biçimi olan “nigger” sözcüğünü de ‘meslektaşlarına dahil’ sık kullanan dedektif Fuhrman, Hitler hayranı bir zenci düşmanınıydı algısı davanın şeklinin değişmesinde büyük rol oynar. Evin bahçesindeki bizzat kendi ayakabısına ait ayak izleri, kanlı eldivenleri, olay yerindeki kanı, bin bir delile rağmen 3 Ekim 1995 sabahı 133 gün sonra katili aramıza salar. Burada konuya ait +18 fotoğraflar bulunmakta. İzlemeden önce bunu göz önünde bulundurmanızda fayda var.Dünya’daki milyonlarca zencinin sevinç çığlıklarıyla kutladığı O.J. Simpson beraat kararından iki yıl sonra, ölen kişilerin aileleri tazminat davası açtı. Hukuk davalarında, ceza davalarından farklı olarak, jüri üyelerinin, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kişinin suçlu olduğuna inanması gerekmiyor. Eldeki delillerin yanı sıra, O.J.’in bir gazeteci tarafından çekilmiş, ayağında Bruno Magli ayakkabılarını gösteren fotoğrafının ortaya çıkması üzerine, bu kez çoğunluğu beyazlardan oluşan bir jüri, 33.5 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm etti. Simpson, tazminatı ödemedi, suçsuz olduğunda ısrar etti. Savcıdan polislere, ölenlerin ailelerinden jüri üyelerine, davaya karışan herkes bir kitap yazdı, televizyon programları yaptı, dolar milyoneri oldu ve olmayı sürdürüyor. O.J. Simpson’un “Ben yapmış olsaydım” (If I did it) adlı kitabını ise, kamuoyunun baskısı yüzünden, henüz kimse dağıtmaya cesaret edemiyor.O.J. Simpson şimdilerde 2007′de gerçekleştirdiği silahlı soygun nedeni ile aldığı 33 yıllık hapis cezasını çekmekte.
Panik Düğmesi Uygulaması Sizi Kurtaracak!
Bu ilginç uygulama, cebinizin güç düğmesine bambaşka bir anlam katıyor! Yeni geliştirilen bir ' panik düğmesi ' uygulaması, kimseye fark ettirmeden önceden belirlediğiniz kişilere acil durum mesajı göndermenize izin veriyor. Uygulama, kendini sıkça güvenliksiz durumlarda bulan gazeteci ve insan hakları eylemcileri için geliştirilmiş. Uygulama, kullanıcılara kendini fark ettirmeyen gizli bir arayüz ile çalışıyor. Uygulamanın amacı acil mesajları kimseyi 'uyandırmadan' göndermeniz olduğundan, bu önem taşıyor. Telefonunuzun ele geçmesi halinde onu inceleyenler, herhangi bir acil durum mesajı gönderdiğinizi fark edemiyorlar. Acil durum mesajı, önceden belirlediğiniz üç kişiye gönderiliyor. Mesajı göndermek için iki yolunuz var : Güç düğmesine beş saniye içinde beş kez basmak veya uygulama içindeki sahte hesap makinesinin rakamlarına rastgele, sürekli olarak basmak. Amnesty International yetkilisi Tanya O'Carroll, hesap makinesinin tanıdık bir arayüze sahip olduğunu ve akıllı telefonlardan çok fazla anlamayanların da onu kullanabileceğini söylüyor. Uygulamanın beta sürümü, şu an herkes tarafından kullanılabiliyor. Projenin ilerleme durumuna bu sayfadan göz atabilirsiniz.chiponline
Reklam
İstanbul'da 2 Gün Sürecek İddialı Bir Yazılım Etkinliği: Jsist
İstanbul’da 27-28 Eylül tarihlerinde konuşmacıları ve konseptiyle dikkat çekici bir yazılım konferansı düzenleniyor: jsist . Jstanbul, Koç Üniversitesi ve webbox.io‘nun organize ettiği etkinlik 2 gün sürecek ve bir kısmı yurtdışından olmak üzere web yazılım dünyasından önemli isimleri ağırlayacak. Etkinliiğin ana odağı ise tahmin edebileceğiniz gibi JavaScript üzerine kurulu. İki gün sürecek olan etkinlikte Exclusive ve Standard olmak üzere iki farklı bilet tipi var. Her iki biletle de ücretsiz kahvaltı, öğle yemeği ve gün boyunca soğuk/sıcak içecek imkanı sunan jsist, ayrıca Exclusive bilet sahipleri için Asmalı Mescit’te bulunan Refik Restaurant’ta özel bir gece düzenliyor. Bu arada 16 Temmuz’a kadar ‘ early bird ‘ olarak 50TL indirimle standart bilete sahip olabilirsiniz. Etkinlik biletleriyle ilgili detaylı bilgi için şuraya göz atmanız mümkün. jsist konuşmacıları arasında dünyaca ünlü Disqus isimli yorum servisinden Burak Yiğit Kaya, Hoodie’den Lena Reinhard, Spotify’dan Sebastiano Armeli, Twitter’dan Andy Hume, Startup Kitchen’dan Armağan Amcalar, Tuttur.com’dan Sezgi Şensöz Tulum ve Yemeksepeti’nden Altan Yılmaz gibi isimler yer alıyor. Webrazzi’nin de medya sponsoru olduğu etkinliğin diğer sponsorları ise Sonsuzdöngü, Spotify ve Hipo. Yalnızca JavaScript’le ilgilenenleri değil, tüm web yazılım meraklılarını . Webrazzi
Messi Filminin Fragmanı Yayınlandı
Barcelona'nın Arjantinli yıldızı Lionel Messi'nin hayatını anlatan 'MESSI' filminin fragmanı yayınlandı. Arjantinli yıldız Lionel Messi'nin hayatını konu alacak olan film, 2 Temmuz'da gösterime girecek. Yapımını Mediapro şirketinin üstleneceği filmin senaryosunu Álex de la Iglesia ve Jorge Valdano'nun yazdığı ifade edildi. Messi'nin çocukluğuna dair görüntülerin de yer alacağı filmde, Arjantinli yıldızın hayatına yön veren kişilerle röportajlara da yer verileceği belirtildi.
Reklam
Soul Efsanesi Bobby Womack Hayatını Kaybetti
Efsanevi soul şarkıcısı ve bestecisi, bir çok hit şarkının altında imzası olan Bobby Womack, 70 yaşında hayatını kaybetti. Womack'in ölüm sebebi resmi olarak açıklanmadı. Efsanevi sanatçı kolon kanserini yenmiş, ancak ardından Alzheimer'a yakalanmıştı. Womack, uyuşturucu bağımlılığından kurtulabilmek için de mücadele veriyordu. Sanatçının hit olmuş şarkıları arasında Rolling Stones'un seslendirdiği 'It's All Over Now' ve 'Lookin' for Love' gibi parçalar yer alıyor. 1944'te Amerika Birleşik Devletleri'nin Ohio eyaletinde doğan Bobby Womack, müziğe erken yaşta diğer kardeşleriyle birlikte, kilise korosunda başlamış, 1960'ta ilk albüm anlaşmasını imzalamıştı. Kardeşleriyle başladığı kariyerine solo ve bir çok ünlü müzisyene eşlik ederek devam etti. İki oğlunu kaybetmesinin ardından, uyuşturucu kullanmaya başladı. Womack 'The Bravest Man in the Universe' isimli son albümünü 2012 yılında yayınlamıştı.BBC Türkçe
'Du Hast' Eşliğinde Halay Çekmek
etiket
Böylesi ilk defa görebileceğiniz türden. Her şarkıda halay çekildiğini gördük ama bu tarz müzikte halay çekilmesi enteresan. Hadise o kadar absürt ki 'acaba şarkı videoya sonradan mı eklenmiş olabilir mi?' diye sormadan edemiyoruz. Fakat her halükarda eğlenceli...
Irvine Welsh'in Romanından Uyarlanan 'Pislik' Vizyonda
Irvine Welsh'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan Pislik (Filth) bugün vizyona girdi. James McAvoy, Jamie Bell ile Jim Broadbent'in oynadığı filmin yönetmeni ise John S. Baird. 2013 yılında İngiliz Bağımsız Film Ödülleri'nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında iki ödül alan Pislik'in konusu şöyle: Entrikacı polis memuru Bruce Robertson terfi beklemektedir. Bir cinayeti çözerken meslektaşlarıyla da uğraşmak zorunda kalan Bruce, diğer polislerin sonunu getirecek bir olay tezgahlar. Hepsinin sırlarını ortaya çıkartan ve onları birbirine düşüren Bruce, kontrolünden çıkan hile ağında kaybolmaya başlar. Çevirdiği oyundan şüphelenen meslektaşları, geçmişi, kayıp eşi ve uyuşturucu alışkanlığı içinde yitip giden Bruce Robertson'a bir oyun oynarlar.Sabit Fikir
'Sanat Zehirlenmesi' Deneyle Kanıtlandı
Bir tablonun, heykelin karşısında kalp atışları hızlanan, başı dönen ve hatta baygınlık geçirip halüsinasyon gören insanlar… İtalyan rönesansının başkenti Floransa'yı gezen sanatseverlerde zaman zaman bu belirtilere rastlanıyor, hatta kimileri hastanelik oluyor. 'Stendhal sendromu', 'Floransa sendromu' ya da 'sanat zehirlenmesi' adı verilen bu rahatsızlığın gerçekten var olup olmadığı ve belirtileri bilimsel bir araştırmaya konu oldu. İtalya'daki bir sanat araştırmaları merkezinin, psikolog ve teknik uzmanlarla işbirliği içinde yaptığı deneyde, Floransa'da bulunan Medici Riccardi Sarayı'nın ziyaretçileri gözlemlendi. Medici Riccardi Sarayı'nda, fresklerle süslü şapeli gezen ziyaretçilerin kalp atış ve nefes alış hızları, tansiyonları, göz ve kas hareketleri incelendi. Fresklere bakan ziyaretçilerin görüntüleri kaydedildi ve kendilerinden eserlere bakarken neler hissettiklerini yazmaları da istendi. Deneyde, bazı ziyaretçilerin eserlere bakarken yüz kaslarının gevşediği, gözbebeklerinin küçüldüğü, kalp atışı, nefes alış hızı ve tansiyonlarında değişiklikler olduğu belirlendi. Görsel sanat eserlerine işitsel uyarıcılar da eşlik ettiğinde ise beyindeki aktivitenin daha da arttığı görüldü. Ziyaretçilerin bazıları da hislerini 'aşırı duygulanma' ve 'tatlı bir yorgunluk' olarak tanımladı. Floransa'daki Studi Uniti araştırma merkezinden Perla Gianni, klinik psikolog Andrea Bonacchi ve teknik uzmanlar tarafından yapılan araştırmanın sonuçları halen incelenmeye devam ediliyor. Ancak ilk bulgular, 'Stendhal sendromu'nun gerçek bir psikosomatik bozukluk olabileceğini gösteriyor. 'Yüksek sanata maruz kalma' sonucunda görülen bu belirtiler, Stendhal mahlasıyla yazan Fransız yazar Marie-Henri Beyle'in Floransa'da yaşadığı bir tecrübe sebebiyle onun adıyla anılıyor. Stendhal, 1817'de Floransa'yı ziyareti sırasında, Michelangelo, Machiavelli ve Galileo Galilei'nin mezarlarının bulunduğu Santa Croce Bazilikası'nı gezmiş ve Giotto'nun freskleriyle süslü bazilikayı gördükten sonra kalp çarpıntısı ve halsizlik hissi yaşadığını yazmıştı. Rahatsızlık bu yüzden Stendhal sendromu olarak anılıyor, ancak en sık rastlanan yerlerden birinin Floransa olması nedeniyle Floransa sendromu olarak da biliniyor.Övgü Pınar | BBC Türkçe
Reklam