Apartmana Taşınıp İlk Kez Yalnız Yaşayacak Kadını Bekleyen 14 Kabus Gibi Gerçek
Kadın olmanın bile başlı başına mesele olduğu bir ülkede, tek başına yaşamaya çalışan bir kadın olmak, apayrı bir mücadeledir. Çünkü kimse bir türlü kendi işe bakmaz. Ve kadınları türlü önyargılarla ve tehditlerle başa çıkmak zorunda bırakırlar. İçine girilen böyle bir çevrenin üstüne bir de, yeni yeni farkına vardıkları sorumluluklar da eklenince; hayatları tam bir kabusa dönüşür. Ve sonucunda ortaya, trajikomik maddeleriyle böyle bir galeri çıkar..
1. Aşırı Meraklı Apartman Sakinleri
2. Komşunun Çocuğu
Apartmana taşınmanız en çok onu sevindirir. Çünkü ergen hayallerinin hemen tamamı bu günü görmekle ilgilidir. Cücük beyninden geçenleri şöyle formüle edebiliriz: Apartman+ Yalnız çıtır+ Benim dayanılmaz yakışıklılığım=Bol seks...
Bundan sonra yapacağı ilk iş, sizinle tesadüfi karşılaşma fırsatlarını kollamak olacaktır. Ta ki sizi bir başkasıyla görene kadar da onun gölgesinden kurtulamazsınız..
3. Kapınızı Çalıp "Babanız yok muydu kızım?" Diyenler
Taşınma sonrasında ilk karşılaşacağınız yoklama türü budur. Sıklıkla apartman teyzelerinin verdiği gazla harekete geçen, babacan görünümlü apartman amcaları tarafından ifa edilir. Temelinde 'evin içinde yabancı biri var mı' sorusuna bir yanıt arayışı vardır. Şayet öyle bir amca yoksa, apartman görevlilerinin ya da küçük yaştaki çocukların da, bu uğurda kullanıldığı bilinen bir gerçektir. İlk günler atlatıldıktan sonra bu numaraya, yalnızca evinizden yüksek ses geldiği zamanlarda maruz kalırsınız..
4. Mahallenin Gençleri
Taşındığınız ilk günden itibaren, tüm hareketlerinizi sıkı takibe alırlar. Sizi etkilemek için yapmayacakları şey neredeyse yoktur. Hemen hepsi içinden 'o şanslı kişi ben olmalıyım' diye geçirse de, ortak amaç çerçevesinde ittifaklar kurarak bir araya gelip kalabalık gruplar halinde dolaştıkları gözlemlenebilir. Çünkü bir başkasının habersiz harekete geçeceği ve başarılı olacağı düşüncesi, onların yegane kabusudur. Aslında tüm yaptıkları; kimliğinizi, özgürlüğünüzü ve konforunuzu taciz etmekten başka bir şey değildir. Ancak bunu anlayacak olgunluğu göstermek, onlardan beklenecek son şey olmalıdır..
5. Takipçilerden Birinin Sapığa Dönüşmesi
E kuraldır. Bir yerde abaza birikirse, biri mutlaka sapığa doğru evrilir.. Şayet başınıza gelirse, durumu hemen ailenize ve polise bildirmeyin sakın ihmal etmeyin!
6. Kimi Esnafın Acayip Bakışları
Merak ve dedikodu konusunda kimi mahalle esnafı, apartman teyzelerinden bile daha beceriklidir. Zira bazılarının içinde, muhtemelen oldukça derinlerde bir yerde -onlar farkında olmasalar da- Zebercet'i andıran bir karakterin yattığına emin olabilirsiniz. Bu tarz esnaflarla ilgili en rahatsız edici şey; elbette bakışlarıdır.
7. Çaresiz Ev Kadınları
Mutsuz giden evlilikleri yüzünden zaten diken üstündedirler. Sizin apartmana taşınmanız ise üstüne tuz biber olur. Çünkü bu tarz kadınlar, hayatlarında kötü giden şeylerin suçunu, alakasız yerlerde aramak konusunda birer uzmandırlar. Bu yüzden sizi hedef tahtasına oturtmaları uzun sürmez. Özellikle de eşleri bir incelik yapıp size 'Hoş geldiniz' tadında iki kelime etmişlerse.
8. Açılmayan Kavanozlar
Ne lanet şeydir onlar. Bir türlü açılmazlar. Nereden bakarsanız bakın, aksiliktir. Ama yeni taşındığı evde, henüz ilk günlerini yaşayan kadınların çoğu; bunu o şekilde görmezler. Zira açılmayan bir kavanoz, kolaylıkla, 'anne, baba' diye başlayan ve çılgınca göz yaşı dökülen, duygusal çözülmelerin tetikleyici unsuruna dönüşebilir..
9. Böcekler
Şehirde doğup büyüyen insanların -kadın, erkek fark etmez- büyük bir çoğunluğu böceklerden ölesiye korkar. Tek başına yaşamak ise, bu olgunun üstesinden yalnız başına gelmek demektir. Kadınlar bu gibi durumlarda her zaman ihtiyatlıdır. Bu yüzden evlerine tonlarca böcek ilacı alırlar. İlaçların işe yaramadığı gibi bir hisse kapıldıklarında ise; savaşı kazanmak adına, olmadık çözümlere başvurabilirler...
10. Karanlık Korkusu
Tek başına yaşamakla ilgili en büyük sorun, uyku saati geldiğinde, ışıkların söndürülüp söndürülmeyeceği çelişkisidir. Çünkü karanlık bilinmezliği; bilinmezlik de kuruntulu düşünceleri getirir. Örneğin, ilk tıkırtıda 'biri beni feci şekilde öldürecek' ya da 'kesin hırsız girdi ' gibi... Bu yüzden ışık açık uyumaya alışmak, akıl sağlığına faydalı bir tercihtir.
11. Bugün Ne Yesem?
Erkeklerin düşündüğünün aksine tüm kadınlar harika aşçılar değillerdir. Ve dolapta kalan iki yumurta, bir domates ve biraz da biberle 3 dakika da ortaya bir mucize koyamazlar. Üstelik yalnız yaşamanın birçok insanı miskinleştirdiği de bilinen bir gerçektir. Hal böyleyken, gece yarısı aceleyle yapılan basit bir sandviç bile dünyanın en güzel yemeği haline gelir. Ya da buzdolabından çıkan küflü yiyeceklerle karşı karşıya gelinir ve 'off aç kaldım' ağıtları düzülür.
12. Pasaklılık
Evde tek başına yaşamak, çoğu kadına pasaklı olmayı öğretir. Yani dağınıklığın ve düzensizliğin dibini görürler. Haliyle çamaşır ve bulaşıkların dağ gibi birikmesi kaçınılmaz olur. Ya da tüm ev tozla kaplanır. Nihayet temizlik gününün geldiğine karar verdiklerinde ise, yaratıkları mezbeleliğin öyle bir çırpıda kolayca temizlenmeyeceği gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalırlar.
13. "Bu Adam Kim?" Sorunsalı
Toplumdaki yaygın kanı; kadınlarla erkeklerin arkadaş olamayacağı yönündedir. Hal böyleyken evinize giren herhangi bir erkek, bir anda tüm apartmanın ve sonrasında mahallenin başlıca sohbet konusu haline gelir. Ve sonunda kendinizi, 'kızlı erkekli' diye başlayan ön yargılı, arkaik eleştirilerin odağında bulursunuz.
14. "Kızım Evlenmeyi Düşünmüyor musun" Tacizleri
Bir erkek arkadaşınızı evinize davet etmeniz, apartman teyzesi gibi şeytanlar için bulunmaz fırsattır. Çünkü böylelikle, apartmanın ve mahallenin namusunu kurtaran kahraman olma şansını ele geçirirler. 'Kızım evlenmeyi düşünmüyor musun' sorusu ise iki tarafı keskin bir bıçaktır. Çünkü siz ne cevap verirseniz verin, o mutlaka kendi bildiği şekilde anlamanın bir yolunu bulacaktır. Bu da size, yol su ve dedikodu olarak, elbet geri dönecektir..