Şişe Dibi Gözlük Kullanıyor Olsanız Dahi Bu Basit Yöntemle Gözlüksüz Net Görmek Mümkün!
Gözlüğe bir zaman sonra alışılıyor fakat olur olmaz yerlerde kırılması ya da unutmak bazen işimizi zorlaştırabiliyor. İşte o anlarda bu yöntem yardımınıza koşabilir.
Görmek mucizeye tanık olmaktır, bu yüzden 'gözümüzle görmeden inanmayız'.
Hatta görmediğimiz, deneyimleyemediğimiz bir bilginin gerçekliğinden şüphe ederiz. Üç gözlü canavarlara ya da uçan atlara inanmama sebebimiz bu 'şeylerin' algı dünyamız ve yaşadığımız evrende gördüklerimizle uyuşmamalarıdır. Anlayacağınız, görmek mühimdir!
Bu yüzden göz numaramız arttığında doktora koşarız, alternatif tedavi yöntemleri ararız.
Belki hayatımızı direkt etkilemez bu bahsi geçen ufak netlik kayıpları ama algı dünyamız için payı büyüktür.
Peki elimizde olmayan bir durum sebebiyle bu 'netliği' kaybettiysek?
Gözlüğümüz kaybolabilir, kırılabilir ve varsayım bu ya, tam da o an bir yazıyı okumamız gerekir. Mesela gözlüğünüz düştü bin parçaya ayrıldı ve acil yetişmeniz gereken, daha da önemlisi bulmanız gereken bir otobüs var, ne yapmalı? Çözüm bizde.
İşaret dillerinin büyük kısmında 'Tamam' anlamında, tatmin olunduğunu anlatan biçimde elimizi gözümüze yaklaştırıyoruz.
Burada önemli olan elinizle yaptığınız bu sanal gözlükte görme açınızı hayli dar tutmanız. Yani görselde Kevin Spacey tarafından örneklendiği gibi tutarsanız hiçbir anlam ifade etmez, kimisi dünyayı yöneten ailelerden birine selam yolladığınızı bile zannedebilir.
Gereken aralık tam olarak şöyle:
Bu aralıktan baktığınızda dünya dar bir açıdan da olsa eski netliğine kavuşur. Büyük, abartılı detaylara sahip ve böylece algılaması kolay şekilleri netleştirmesinin yanında dikkatli bakmayı gerektiren kimi yazı ve şekillerde de yardımı büyük.
Yöntem ne kadar bulanık görürseniz görün, aynı verimde çalışacak.
İçeriğin sonunda gözlüğünüzü çıkarıp bu yöntemi kullanarak görüşünüzde ortaya çıkacak değişimi denemeniz için bir görsel de bırakıyoruz.
Denemeden önce yöntemin bilimini anlatalım.
Işık, güneş ya da sabit bir kaynaktan yola çıkar, bir objeye çarpar ve son olarak bize ulaşır. Görmenin ilk aşaması bize ulaşan bu ışıkla başlar, retinamızda işlenir ve ışığın yolculuğu tamamlanır.
Görüşümüzdeki netliği ve odaklamayı sağlayan 'lens' objelerden yansıyan ışık dalgalarını belli bir yönde ilerlemeleri için yönlendirir.
Eğer ışık dalgaları lensimizin filtresinden geçmeden yani tek bir noktada süzülmeden direkt olarak korneamıza ulaşsaydı kaynaktan gelen ışık retinamızın bağımsız noktalarına kontrolsüz olarak yansıyacaktı.
Kafalar karışmasın, hepimizin başına sıkça gelen bir örnekle bu durumu açıklayalım.
Özellikle profesyonel kameralarda lens kullanılmazsa görüntüyü odaklamak imkansızdır. Lens her yerde aynı çalışıyor!
Fotoğraf çekerken bulanık bir görüntü oluşması da aynı kontrolsüz ışık sebebiyle oluşur. Cep telefonlarımızda bile yaşanır, bir objeye tıklarız ve bulanıklık giderilebilir yahut kamera birkaç saniye içinde bu bulanıklığı kendisi giderir.
Gözlerimizdeki lens ya da lensler 'bozulduğunda' bizim de gözlük kullanmamız yahut farklı çözümler üretmemiz gerekir.
Bu sorunu geçici olarak çözebilmek için sunduğumuz yöntem de lensin aksine etraftan gelecek ışıkları sınırlandırarak sabit bir noktaya odaklanmaya gözümüzü 'zorlar'. Böylece çevremizi net göremesek de küçük bir noktadan faydalanarak bizden uzakta olsa bile net bir biçimde görebiliriz. Kısa bir süre için de olsa hayat kurtarıcı!
Siz de gözlüğünüzü çıkarın ve ekrandan biraz uzaklaşarak deneyin.
İşe yaradı değil mi?
Yorum Yazın
tebrikler. tüm gün ellerimiz öyle dolaşırız artık sayenizde. tıp bilimi sizinle gurur duyuyor, ödül için başvurmayı deneyin.
1. Sınıftan beri gözlük kullanıyorum. Denedin kesinlikle işe yaramıyor. Resmen taşşak geçimişler...
Bu arada gözlerim 5.5 ve 6.0 numara. Miyop. Hiç bi boka yaramadı bu “taktik”
Bahsettiğiniz bu yöntem 3.50 miyop astigmat olan bir gözde işe yaramadı.