Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Seven Kıskanmaz! Kıskançlığın Kendinize ve Sevdiğinize En Büyük Saygısızlık Olduğunu Ne Zaman Anlayacaksınız?
Gerçekten öz güveniniz bu kadar düşük mü?
Hangi seviyede olursa olsun hepimizde kıskançlık var.
Bazen kıskançlığın ilişkilere huzur getirdiği olsa da...
Genellikle bir kaos fırtınasının habercisidirler. Bu yüzden 'kıskanç ama hoşuma gidiyor' derken risklerin tümünden haberdar olun. Bu riskler tahmin ettiğinizden çok daha büyük riskler, uyaralım. Hatta size bir şey diyelim mi, kıskançlığı hayatınızdan çıkarmaya çalışmazsanız hem karşınızdaki insanlara saygınız azalacak hem de boşu boşuna bu hayattaki vaktinizden çalacaksınız.
Kıskançlığın yarattığı yanılsamaya kapılmayın, karşınızdaki kişi kıskanılmaktan mutluymuş gibi görünse de kimse bunun sonuçlarından mutlu değil.
Aksine, kıskanılan kişiyi incitme ihtimaliniz çok yüksek. Çünkü her kıskançlık içerisinde bir güvensizlik sosu da barındırdığı için kıskanılan kişi 'Acaba ben yalan mı söylüyorum?' ikilemine düşer.
Sevdiğiniz kişiden çok hoşlandığınız için onu kıskanıyor olsanız da sosyal ilişkilerinizde büyük kırılımlar yaratacak garip sonuçlarla da karşılaşma ihtimaliniz var.
Çevrenizde hiç kıskanılmayacak kişileri sevdiğiniz kişiden esirgemeye başlamanız gibi...
Tabii bu ihtimalleri göz önüne alırken kıskanıyor olmanızın hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini de bir kenarda tutun.
Yani siz kıskanç düşüncelere teslim oldunuz diye sevdiğiniz kişiyi değiştirebileceğinizi mi düşünüyordunuz? Ortada bir sorun varsa bunun kıskançlık baskısını ortadan kaldırdıktan sonra tartışılması gerekiyor. Sevdiğiniz kişiyi X'ten kıskanıyorsanız X'i görmemesini söylemek bir sorunu ertelemeye yol açar, başka biri gelir, denklem değişmeden sürer.
Hiçbir şeyin çözümü değil kıskanmak. Siz de vaktiyle denediniz ve gördünüz.
Şunu da söylemekte fayda var, küçük problemler önlenmesi güç bir kıskançlıkla beslendikçe çözülmesi imkansız krizlere dönüşüyor.
Sonrası malum.
Kendinizde kıskanç olma hakkını görüyorsanız sağlıklı bir biçimde olayları değerlendirmeyi de unutuyorsunuz.
Yani kıskançlık baskısıyla çözebileceğinizi düşündüğünüz olayların altında büyük sebepler olmasa bile kendinizi sürekli doğruladığınız için önemsiz olaylarda bile bu kartı öne sürüyorsunuz. Bir yerde olayları algılama biçiminiz de değiştiği için ne yaparsanız yapın bu bataklıktan çıkamıyorsunuz.
Eh, bu hislerin öz güveninizin düşüklüğüyle orantılı olduğunu söylemeye gerek bile yok.
Karşınızdaki insana belli şartlar sunarak bunlarla onu kısıtlamak, isteklerinizi yaptırmak kendinize olan güveni ve iktidar hissini perçinliyor fakat otoritenizi kuvvetlendirdikçe ilişki bir baskı rejimine evriliyor. Kim böyle bir ülkede yaşamak ister?
İşte, aşk imparatorluğunuz da böylece dağılıyor.
Hem enerjinizi huzurlu olmak yerine sonucu hiçbir şekilde değişmeyecek olayların peşinde harcıyorsunuz hem de bile isteye saygı sınırlarını aşıyorsunuz.
Değer mi?
Yorum Yazın
kıskanmanın dozu vardır tabi ki kendinize ve karşıdakine rahatsızlık vermeyecek ölçüde kıskanmak iyidir. mesela bi mühendis arkadaşımızın sevgilisi vardı ve ... Devamını Gör
Sevmeyen kıskanmaz asıl. Kıskançlık hayvanlarda bile var. Git köpeğinin yanında başka köpeği sev bakalım. İçgüdüsel bir durum. Seviyorsanız kıskanırsınız ark... Devamını Gör
Hangisini yapacağımızı şaşırdık .. Ben kıskançlığımin tam kıvamında olduğunu dusunuyorum ama Geniş bir insan olabileceğimi de sanmıyorum. Olaya burç olarak b... Devamını Gör