Senin İçindeki Çocuğu Kim Öldürdü?
İçindeki çocuğu kim öldürdü?
Haydi teste!
1. Yaşını seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Söyle bakalım çocukluğunu özlüyor musun?
4. Çocukluğunda en çok ne yapmaktan zevk alırdın?
5. Şu an hayatında şımarabileceğin biri var mı?
6. Artık neyi yapamıyorsun?
7. "Keşke bitmeseydi" dediğin bir ilişkin var mı?
8. Son olarak hayatında şanslı olduğunu düşündüğün konu ne?
Senin içindeki çocuğu ailen öldürmüş.
Bir zamanlar, içindeki masum çocukla vedalaşmak zorunda kaldın. Ailenin ağır beklentileri ve olgunluk talepleri, senin oyunlarla, gülüşlerle ve hayalperestlikle dolu çocukluk dönemini hızla sonlandırdı. Küçük yaşlardan itibaren, bir yetişkin gibi düşünmek ve hareket etmek zorunda bırakıldın. Ailen, senin çocuksu hatalarına ve şımarıklıklarına karşı hoşgörüsüz bir tavır sergileyerek, seni çocukluğunun tadını çıkarmanın yerine, büyümeye ve olgunlaşmaya zorladı. Bu durum, senin çocukluğunu tam anlamıyla yaşayamamanı ve içindeki çocuğu serbest bırakamamanı beraberinde getirdi. Hayata daha ciddi bir bakış açısıyla yaklaşan biri haline geldin. Her şeyi ciddiye almak ve hayatın her anını ciddiyetle ele almak, senin yaşam felsefen haline geldi. Özellikle, hayatın zorluklarıyla dalga geçmek ya da hafife almak gibi bir durumun olmadı hiç. İçindeki çocuğu yaştamaman nedeni ailenin senden beklentileri oldu. Her zaman sen etrafındaki insanları toparladın ve her yanlışı sen onlara gösterdin. Sen yaşının gereğinden fazla olgun biriydin. Bu da hayatında hiç çocuklaşamadığını gösteriyor.
Senin içindeki çocuğu yine sen öldürmüşsün.
Senin içindeki masum çocuğu yine senin ellerinle öldürdüğünü görmek ne acı. Kendine hep ağır yükler yüklemiş, kendi omuzlarına dayanılmaz bir ağırlık koymuşsun. Kendinden hep çok şeyler beklemiş, belki de fazlasını... Her zaman daha fazlasını elde etmek için çırpınmış, durmaksızın çalışmış, kendini hiç rahat bırakmamışsın. Hatta küçücük yaşlardayken bile büyük hayallerin varmış. Bu hayaller, belki de o yaşlarda yaşaman gereken neşeyi, masumiyeti ve eğlenceyi sana yaşatmamış. Çünkü sen, bir an önce büyüyüp, isteklerine kavuşmak için durmaksızın çabalayan bir çocukmuşsun. Ne yazık ki, senin içindeki çocuğu, o aceleci tavırların ve büyüme hevesin öldürmüş. O çocuk, belki de hayatın en güzel yanlarını yaşayabilirdi ama senin hızlı adımların ve büyüme arzun onu yok etti. Senin içindeki çocuğun neşesini sen isteyerek yok etmişsin. Çünkü hayatında daha büyük hedeflerin ve daha büyük isteklerin varmış. Bunları gerçekleştirmenin tek yolu ise bir an önce büyümek ve büyük düşünmekmiş. Sen bu adımları izlemiş ve içindeki çocuğu da yok etmişsin.
Senin içindeki çocuğu geçmiş ilişkilerin öldürmüş.
Bir zamanlar içindeki çocukla dolup taşan, neşeli, yerinde duramayan, şımarık ama gerektiğinde ciddi biri olan sen, ne yazık ki geçmiş ilişkilerin acımasızlığına teslim olmuşsun. İçindeki bu enerji dolu çocuk, bir zamanlar hayatının en canlı, en renkli parçasıydı. Ancak bazı ilişkilerin acımasızlığı ve hayatın zorlukları karşısında bu neşeyi, bu enerjiyi kaybettin. Hayatının her köşesine nüfuz eden bu neşe, bir süre sonra yerini hüzne ve acıya bıraktı. Ne kadar çok direndiysen, ne kadar çok bu neşeyi korumaya çalıştıysan da, sonunda onu tamamen kaybettin. İnsanlar sana acımasızca davrandılar, seni kırdılar, incittiler. Ve her seferinde, bir parçan daha gitti. Yanlış ilişkiler, yanlış insanlar hayatında büyük bir yer edindi. Onlarla birlikte sen de değiştin, dönüştün. Artık sen, sen değildin. İçindeki çocuk tamamen kayboldu ve yerini bir başkası aldı. Şimdiyse, içinde bir özlem, bir hasret var. Eski seni, o neşeli, enerjik, yerinde duramayan çocuğu özlüyorsun. İçindeki bu çocuğun sesini tekrar duymak, onunla tekrar oyunlar oynamak, neşeyle dolup taşmak istiyorsun. İçindeki çocuğu yeniden canlandırmak, onunla tekrar tanışmak istiyorsun. Ve belki de bu, hayatını yeniden renklendirmenin, eski neşeni geri kazanmanın tam da zamanıdır.
Yorum Yazın
Senin içindeki çocuğu yine sen öldürmüşsün. ☠️
kimse öldüremez içimdeki çocuğu 🥰☺️
Ben öldürmüşüm ne mutlu size
Senin içindeki çocuğu ailen öldürmüş! Çok doğru hayatımın içine ettiler