Sadece Ringlerin Şampiyonu Değilmiş: Muhammed Ali'nin Hataylı Anneye Yaptığı Büyük İyilik
Emel Hadduroğlu Ozan 1965'te iki çocuğunu tedavi ettirmek için Almanya'ya gider.
Çocukları Nilgün ve Camiz'de akraba evliliği sonucunda oluşan kan uyuşmazlığı vardır. Aile hem çalışmak hem de tedavi için Almanya'ya göçer. O dönem Nilgün 2, Camiz 3 yaşındadır.
Ozan 1976 yılında efsanevi boksörün Almanya'ya geleceği haberini alır.
Muhammed Ali bir maç için Münih'e gider. Fedakar anne de onun kaldığı oteli bulur.
"Ben de bir babayım. Sana yardım edeceğim."
Ozan, Muhammed Ali'yle tanışmasını böyle anlatıyor;
'Yıl 1976'ydı. Muhammed Ali'nin maçının olduğunu duyunca onu görmeye, konuşmaya gittim. Kendisi otelde pencereden görünüyordu. Kalabalığın arasından geçmek istiyordum bırakmadılar, ben de kendisine feryat ederek sesim duyurdum ve dikkatini çekmişim. Beni işaret ederek çağırdılar. Yanına gittik çocuklarımın hasta olduğunu ameliyat olmaları gerektiğini bunun için yardımını istedim. Bana, 'Ağlama. Ben de babayım, sana yardım edeceğim' dedi. Çocuklarıma sarıldı onları öptü, kucağına aldı. 'Üzülmeyin ben sizi götürüp tedavi edeceğim' dedi. Uçak biletlerini bekliyorduk o sıra Nilgün öldü. Oğlum Camiz için Amerika'ya götürüp tedavi ettirmek istedi. Almanya'daki doktorlar 'Biz burada tedavi ederiz' dediler. Bunun üzerine Muhammed Ali, profesörleri Almanya'ya gönderdi. Ameliyata 5 profesör girdi.'
Tedavi için gereken evraklar hazırlanırken Nilgün hayatını kaybetti.
Almanya'daki doktorlar ise Camiz'in tedavisi için Amerika'ya gitmesinin gerekli olmadığını, Almanya'da yapabileceklerini söylediler. Buna rağmen Muhammed Ali yardımını esirgemedi. Efsane ABD'den ameliyat için iki profesör gönderdi. Camiz 32 yaşında Almanya'da ölünce oğlunu genç yaşında kaybeden anne Türkiye'ye kesin dönüş yaptı.
Emel Hadduroğlu Ozan ünlü boksörün ölüm haberini alınca gözyaşlarına boğuldu.
Hurmalı Dede Türbesi'ni ziyaret eden Ozan, Muhammed Ali'nin ölümü hakkında şunları söyledi;
'Muhammed Ali büyük insan, güzel insan Allah seni cennete kavuştursun. Sen bana yardım ettin, elimden tuttun, bana kucak açtın. Bana yaşama gücü verdin. Yavrularıma ilham verdin. Nur içinde yat. Duyduğum günden beri hastayım. İki gün ayağa kalkamadım. Ağır geldi ölümü bana, ölecek insan değildi. Ama ecel gelmiş Allah rahmet eylesin.'
Ali sadece dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sporcularından değildi.
Birçok kişiyi tedavi ettirmiş bir yardımsever, barış elçisi, insanların rahatı için çalışan bir aktivistti. Tüm bunları da kendi doğrularından taviz vermeyerek, duruşu uğruna parasını, ünvanlarını, emeğini riske atarak yaptı. Bu yüzden kendisi efsane bir boksörden fazlası. Yani efsane bir insan.
Yorum Yazın
Gerçek kahramanların pelerine ihtiyacı yoktur.
Böyle haberler beni hep etkiler. Allah ondan razı olsun
efsane böyle olunur.çakma polat alemdarı efsane sananlara
Helal...