Küresel Isınma ve Teknoloji Paradoksu
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.
- Kızılderili Atasözü…
Sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok bölümünde görülen orman yangınları, iklim krizi, kuraklık, aşırı sıcaklar ve bunu takip edecek olan aşırı soğuklar ve afetler, git gide yok olan dünyamızın habercisi. Elbette konunun birinci dereceden müsebbibi sanayileşme, teknoloji ve dijitalleşme iken çözümün de yine teknolojiden geçmesi paradoksuyla karşı karşıyayız.
Ellerimizle yok ediyoruz!
Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda...
Devlet denetiminden önce kişisel ve bilinçli kullanımla bu dijital teknolojiyi aza indirgememiz, mümkün olduğunca zaman sınırları koyarak tasarruflu kullanmamız gerektiğini, Kızılderili atasözünde “Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak” şeklinde ifade ettiği gibi yaşamamak için, biraz elimizi taşın altına koyma zamanı çoktan geldi.
Yaklaşık 5 milyar yaşında olan Dünya’nın 3’te 2’sini son yüzyılda tükettik!
Paradoksa gel: Sorun da teknoloji, çözüm de teknoloji
Her ne kadar konunun birinci dereceden suçlusu dijital teknolojiler gibi gözükse de çözümün de yine teknolojiden geçmesi paradoksuyla karşı karşıyayız.
Örneğin nesnelerin interneti olarak bilinen teknoloji bir yandan karbondioksit salınımıyla çevreye zarar verirken, bir yandan da harcanan enerjiyi tespit edip uzaktan erişimle kontrol altında tutarak enerji tasarrufuna katkı sunuyor.
Akıllı ampuller ve termostatlar odadaki aktiviteyi otomatik olarak algılayıp, hareket sensörleri aracılığıyla etrafta kimse yokken ışığı kapatarak enerji tasarrufu sağlayabiliyor.
Akıllı bir sulama sistemi hava durumuna göre kendini ayarlayıp, su tüketim seviyelerini düzenleyebiliyor.
Modern yeşil binalar, onları çalıştırmak için gereken enerji tüketimini azaltmak amacıyla doğal ışıktan yararlanabiliyor, güneş enerjisini kullanıp, hem ısınma hem aydınlatma verimliliği sağlayabiliyor.
Atık geri dönüşümü ve geri kazanımı ile atıkların kaynağında azaltılması üretime döndürülmesi sağlanıyor.
Velhasıl insanlık tarihinden bu yana olan iyiyle kötünün savaşı günümüzde de olduğu gibi, teknolojiyi iyi ve doğru kullanma ile kötü ve yanlış kullanmanın savaşı, bilinçli kullanma ile bilinçsiz kullanmanın savaşı şeklinde alt kırılımlarla devam ediyor.
Savaş demişken bir sonraki yazımızda da elimizde, evimizde, cebimizde taşıdığımız savaş aletlerini ve casusları konuşacağız.
Ve savaş demişken 1 bir yılı aşkın süredir hastaneleri, aşevlerini bile vurmaktan çekinmeyen; sivilleri, çocukları öldürerek dünyanın en büyük soykırımını yapan; kiliseleri, camileri, tarihi binaları yıkarak dünyanın en büyük tarih ve kültürel katliamını yapan İsrail’i bir kere daha kınıyorum.
Sevgi ile barış ile sağlıcakla kalın…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio