Sanki aynı enerjinin biri sıvı diğeri ise katı hali gibidir. Varlık seviyen ikisi arasında şekillenir ve yaşam kaliteni de iraden belirler. Hz. İsa (as) “Evetiniz evet, hayırınız hayır olsun” der. İraden zayıf dolayısı ile bilinç seviyen düşükse cehenneme, gelişime ve şükre açıksan da cennette doğru yol alırsın. Hayat bir imtihan yani tecrübe etme gelişim süreci kemale seyir senin doğandır. Ruh köklerinden gelen ilhamlarla bu beden ve bilinçte üretmek ve gelişmek ve paylaşmaktan başka yolu yok. O müminler ki iman ederler salih amel işlerler.
Ve öte spektrumlarda bu beden elbisesi haricinde ruhumuzun bilemediğimiz nice elbiseleri var. Enerji maddesiz madde de enerjisiz olmaz. Her bir ruhun kendi niteliğine göre gelişen ve dönüşebilen bir beden sistemi var. Ölüme yakın, ruh nefes aracılığı ile yaşamının tüm bilgi ve tecrübelerini yani Z raporunu (sonuç bilgisi) öz varlığına katar ve bu sonuca münhasır (uygun) ışık veya karanlık bir beden formu ile sürecine devam eder.
Varoluşun en karmaşık ve hayretler uyandıran şaheser mekanizması mabed makamında olan bedenlerimizdir. Öz varlığın bu dünya semasında onunla tecrübe edindiği ve dahi bir süreliğine demlendiği liman. Ve yaratan insana bilmediği nice nice binekler yarattı tohumlar vakti gelince çatlar. Anne rahmindeki halinle buraya doğmadığın gibi bu bedenle de ölüm ötesine geçmeyeceksin. Bilinç beden derisini değiştirir ve kendine uygun yeni derisi ile sürecine devam eder. Ölüm bilincin deri değişim noktasıdır. Ve ruh kalitene göre bir elbiseye sahip olursun. Düşünce duygu ve eylemlerinle yaptığın her sey bedeninde iz bırakır hatta yeniden yapılandır. Alınlarında ellerinde ve yüzlerinde yaptıklarına dair izler vardır der ayet ve ahirette giyeceğin süptil elbisenin haritası bu izlerdir.
Ve bedeni sevmek saygı duymak ve minnettar olmak oldukça insani o sana biricik bir emanet. Yaşamın boyunca sana hizmet eden bir dost yardımcı.
Ayrıca tam bir şaheser hiçbir mabed bedenlerimiz kadar görkemli büyülü ve boyutsal olamaz. Mısır piramitlerinin gizemi bedenin gizemi yanında sönük kalır.
Kendini bilmeye önce bedenin ile başla. Beden toprağı gülün kokusunu senden çok önce de almıştır bu onda saklı bir sırrıdır. Beden ruh hazinesinin sandığıdır. Bu sırda ancak bedenin bilgeliğini bilenlere açılır. Bedenine güven o biliyor ve onu işine çok karışma sadece izle onunla ol.
Allah her şeyi kuşatandır ve yarattığına şah damarından daha da yakındır.
Enerji bir faza gelir madde olur ve madde yoğunlaşmış enerjiden başka bir şey değildir. Ruh akıl aracılığı ile nefis ve bedenlerimize tecelli eder.
Beden kökleri yukarıda dalları aşağıda olan ruh hakikatinin bu menzildeki bir meyvesidir. Tohumun habercisi. Onun kapısıdır.
Beden yukarı ve aşağı dünyaların yani tüm boyutların en yakınına geldiği, varoluşun sana dokunduğu noktadır. Bedenin bu düzlemdeki evrendir. Ve toprağın, denizlerin, yıldız ve güneşlerin ışımalarına kadar varoluşun koku ve bilinçleri bedeninde dürülmüştür. Evren dürülür bükülür ve beden olarak görülür sen hali hazırdaki evren olursun. Bütün elementler bedeninde toplanmış zikir ediyor. Evrendeki değişim ve dönüşümler gibi bedeninde her an nice metamorfozlar oluyor. Toprak insan oluyor. Dünyanın çamurlu toprağından insan bedenleri bilinçleri doğuyor. Bataklıktan her an yeni lotus modelleri filizleniyor. Ve her biri aynı gibi ama bir o kadar da farklı. Böylesi bir imkansızlığın imkan dairesine girmesi gerçek bir mucizedir. Normal şartlarda burada bedeninde olmanın mantıklı bir açıklaması yok yani normal şartlarda olamazsın ama varsın işte mucize budur. Olanlar ancak Onun izni ve iradesi ile bir araya gelebilir.