İş Hayatında Umduğunu Bulamamış İnsanların Yaşadığı 13 Durum
Daha bebekken tuvalet eğitimiyle başlayan zorlu eğitim sürecimiz tüm hayatımıza hakim oluyor. Yıllarca, bıkmadan usanmadan, hayalimiz olduğunu sandığımız mesleği öğrenmek için eğitim alıyoruz. Nihayet o beklenen gün geliyor ve çalışma hayatına atılıyoruz. Ancak işler hiç umduğumuz gibi gitmiyor. Her gün ayrı çile, her gün ayrı bir eziyet haline geliyor, tükeniyoruz.
1. Her sabah yataktan çıkıp iş yerine gitmek için yola koyulmak, sizin için kahırların en büyüğüdür.
2. Uyandığınız her sabah istifa etmeyi düşünürsünüz.
Birkaç dakikalığına bu şahane bir fikirdir ama sonra aklınıza kiranız, ödenmesi gereken faturalarınız ve geçim derdiniz düşer. Yine pes edersiniz.
3. İşe mümkün olduğunca geç gidersiniz.
Mesai başlangıcından önce iş yerinde olan insanlar size dünyanın en garip şeyi gibi gelir. Siz ise alarmı sürekli ertelersiniz, biraz daha uyursunuz, trafik bahanesini kullanarak her gün en az yarım saat geç kalırsınız.
4. İnternette fazla vakit geçirirsiniz.
Mesai saatleri sizin için kocaman, kahredici bir can sıkıntısıdır. Bu öyle büyük bir can sıkıntısıdır ki kendinizi satılık tırlara, kiralık yalılara bakarken bulursunuz. Neye baktığınız önemli değildir. O an iş dışında her şey sizin eğlencelidir.
5. Mesai bitimine bir saat kala dakikaları saymaya başlarsınız.
Saatiniz hem en yakın dostunuz hem de düşmanınızdır. Her bakışınızda yalnızca 3 dakika ilerlemesine sinirlenirsiniz, sanki zaman sizin inadınıza hep olduğu yerde bekliyordur.
6. Mesai biter bitmez ışık hızıyla oradan uzaklaşırsınız.
Mesai bitimi sizin için hayatın başlangıcı demektir. Çıkış zilini duymuş öğrenciler gibi arkanıza bakmadan koşarak kaçarsınız ve kendinizi en huzurlu olduğunuz yere atarsınız.
7. Kendi işinizi kurup mutlu bir şekilde yaşayacağınız hayatın hayalini kurarsınız.
Kimimiz bir mekan açıp onun başında durmak ister, kimimiz hep yapmak istediği ama bir türlü cesaret edemediği sinema aşkının peşine düşmek. Bu konuda hiç adım atamasak da hayal kurmaya ve birkaç dakikalığına da olsa kendimizi mutlu hissetmeye devam ederiz.
8. Sık sık rapor alırsınız.
Bazen gerçekten çok hasta olduğunuz için rapor alsanız da çoğu zaman bu raporların sebebi işe gitmemek içindir. Keşke kolum kırılsa da bir ay rapor alsam ya da soğuk suyla duş alıp dışarı çıkayım da bir hafta evde yatayım diye düşünürsünüz.
9. İş yeri dışında yapılacak bir iş varsa hemen gönüllü olursunuz.
Sizi mahveden şey çalışmak değildir. O iş yerinde çalışmaktır. Duvarlar üstünüze gelir, nefesiniz kesilir. Bu yüzden oradan kurtulmak için bulduğunuz her fırsatı değerlendirmek istersiniz.
10. İş yerindeki aşırı mutlu, hayattan keyif alan insanları şaşkınlıkla izlersiniz.
Acaba neden bu kadar mutlular, benim anlamadığım ama onların anladığı ne var bu hayatta diye düşünüp durursunuz. Kendinizi boş gözlerle onları izlerken bulursunuz.
11. İnsanlardan sık sık "ülkede milyonlarca işsiz var, haline şükret" cümlesini duyarsınız.
Ülkedeki işsizlik sorununun ve geçim derdinin sen de farkındasındır ama hayatın boyunca mutsuz olduğun bir işe katlanmak da en az işsizlik kadar can sıkan bir durumdur.
12. Her şey üstünüze gelmeye başlar.
Öylesine bıkmışsınızdır ki duvarlar, bilgisayarlar, yazıcılar hatta boş kağıtlar bile üstünüze gelmeye başlar. Hepsi sizi bitirmek, pes ettirmek için çabalar sanki.
13. Sahil kasabasına yerleşme hayalini gerçekleştiren arkadaşlarınızı kıskançlık ve hüzünle izlersiniz.
Onların o trafik derdi olmayan, her sabah gülümseyerek uyandıkları aşırı mutlu hayatları sizi derin bir üzüntüye iter. Bir yandan onlar adına sevinirken diğer yandan neden onların yerinde olamadığınız için üzüntüden kahrolursunuz.
Yorum Yazın
Oha lan hepsi ben (rapor alma ve işe geç kalma hariç:D)
çünkü iyi bir çalışan olmak bunu gerektirir.
üzdünüz.. ama iyi ki onedio var yaklaşık 8 saatimi burda geçiriyorum kalan 2 saat iş.
Bu kadar olur, şimdi tuvalete gidip ağlayacağım izninizle :'(