İnkaların Ritüellerinde Kurban Edilecek Çocukları Uyuşturucu Madde ile Sakinleştirdikleri Kanıtlandı
Sırlarla dolu İnkaların insan kurbanı ritüellerinde adakların sakin kalması için kokain kullandıkları kanıtlandı. Detaylar aşağıda. 👇
Eski saç ve tırnak örnekleriyle yapılan son çalışma, İnkaların çocukları sakinleştirerek nasıl kurban ettiğini açıkladı.
Ritüel adı altında kurban edilmek için seçilen çocuklara sakin kalmaları için uyuşturucu verildiği kanıtlandı.
"Capacocha" ritüeli, İnka Medeniyeti'nde nüfusu kontrol etme amacıyla rahipler tarafından yürütülüyordu.
Peru, Polonya, ABD ve daha birçok ülkeden gelen bilim insanlarının oluşturduğu uluslararası ekip, İnkaların insan kurban etme ritüellerini genelde bir savaş zaferi ya da kraliyet ailesinden bir üyenin doğumu gibi önemli olayları kutlamak için gerçekleştirildiğini aktardı.
"The Journal of Archaeological Science" dergisinde yayımlanan bir çalışma kapsamında araştırmacılar yine bir Capacocha ayininde kurban edilen 2 adağı inceledi.
Bu iki kurban Peru'nun güneyindeki Ampato dağında 500 yıldan daha da uzun bir süre önce ayinde kurban edilmiş ve ikisinin de yaşları ise 6 veya 7...
Gerçekleştirilen toksikolojik analizde İnka mumyalarının saç ve tırnak örneklerinde, kokain gibi uyuşturan kimyasallara rastlandı.
Buna ek olarak, araştırmacılar psikoaktif özelliklere sahip meskalin, triptamin, harmalin ve harmin gibi diğer keyif verici ve halüsinojenik kimyasalların vücutta varlığına dair bir araştırma daha yaptı.
Arkeologlar, kurbanların yaşamlarının son haftalarında koka yaprağı çiğnetilerek uyuşturulduklarını tespit etti.
Koka yaprağı Güney Amerika kökenlidir. Ayrıca Banisteriopsis caapi'den yapılan ayahuska içeceği ile sarhoş edildikleri öğrenildi.
Araştırmacılar, İnkaların Banisteriopsis caapi'nin antidepresan özelliklerinden yararlanarak kurbanları yatıştırmak için kullandığını doğruluyor.
Kurbanların anksiyetesini ve depresif halini azaltmak amacıyla bilinçli olarak kullandıklarından şüpheleniyor.
Bilim insanları, ayahuskanın bir diğer önemli bileşeni ve halüsinojenik molekül olan DMT'ye dair bir kanıt bulamadı.
Bu maddenin yokluğunun bir tesadüf olup olmadığı ise bilinmediğini aktardılar.
Araştırmacılar ayrıca başlarına neyin geleceğini bilen bu çocukların kendi istekleriyle bu sürece devam etmemek istedikleri ihtimali üzerinde de duruyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlara buyurun. 👇
Yorum Yazın