İlkokulda Kızılay Kolu Olanların Hemen Hatırlayacağı 15 Masum Durum
İlkokulda karne gününden sonra en çok heyecanlandığımız gündü kol seçimi yapılan gün. Herkes aklından geçen kola seçilmek için dilekler dilerdi içinden. O kola sıra geldiğinde de parmağını en yukarılara kaldırırdı öğretmen görsün diye. 👆
Kızılay kolu olmanın ise ayrı bir havası vardı, yalnızca Kızılay kolu olanların bildiği...
İşte onlardan 15 tanesi; ☺️
1. Koluna taktığı pazu bandı, diğerlerinden daha farklı olduğundan mıdır bilinmez, hepimize en havalı gelen meslek kollarından biri bu olurdu.
2. Kızılay kolunda olmak, üniversite sınavından yüksek puan alıp tıp fakültesine girmişçesine ayrıcalıklı ve gurur verici hissettirirdi.
3. Kol seçiminde herkes sınıf başkanı olmak için parmak kaldırırken onlar sabırsızlıkla Kızılay Kolu'na seçim sırası gelsin diye beklerlerdi.
4. Küçüklükten beri doktor ya da hemşire olmaya hevesli kişiler olurlardı. Taa o zaman bile tedavi etmeye teşhis koymaya meraklı çocuklardı.
-Söyle bakalım köpekçik, neren ağrıyoo? 😇
5. Kimin hangi kolda görev yapacağına gönüllülüğe bakmadan öğretmen karar veriyorsa muhtemelen anne ya da babası sağlık sektöründe çalışan bir öğrenciyi seçerdi.
Bu da canı gönülden bu görevi isteyen arkadaşların hayal kırıklığına uğramasına neden olurdu. Bir teselli ümidi ile Yeşilay koluna yönelirlerdi.
6. Gönüllü olarak bu kolu seçen ve görevlerini yerine getiren kişiler ise oldukça yardımsever ve paylaşımcı olurlardı.
Hastaların alnına ıslak bez koymaktan tutun da, oyun oynarken düşenin koluna girip sınıfa kadar taşımaya varıncaya kadar. 😅
7. Sınıftaki ecza dolabı ile fazlasıyla yakınlık kurup, bol bol pamuk, yara bandı ve tentürdiyot ile haşır neşir olurlardı.
-Şey öğretmenim ecza dolabında yara bandı bitmiş de aldırabilir miyiiiz? 😳
8. En büyük sorumluluklarından birini daha o yaşlarda alırlardı. Ezca dolabının kilidi ve içindeki her türlü malzemenin kontrolü, Kızılay kolu üyelerine emanetti.
Bu yüzden öyle her kafası esene ağrı kesici, yara bandı vs vermezlerdi.
Neden; çünkü verirlerse çabuk bitiyor da ondan. 😂
9. Belki de bu yüzden olsa gerek, sınıf başkanından sonra sınıfın en gıcık olunan kişileri olurlardı.
'Yaa nolur bi tane yara bandı verseen? 😡'
10. Oysa biri yaralandığında, hastalandığında öğretmenden önce ellerinde tentürdiyot ile ilk onlar koşardı.
Çünkü Kızılay Kolu olmak! 😎
11. Görevlerini öyle bir sorumluluk ile yaparlardı ki gerekirse Kızılay yardım pulu satıp para toplarlardı...
İhtiyacı olanlara yardım etmek için her an koştururlardı. 😌
12. Herhangi bir işi yaparken de kendilerini adeta gerçek bir doktor gibi hissederlerdi.
Bir dakika! Açılın açılın ben Kızılay koluyum...
13. Doğal olarak Kızılay kolu başkanı da kendini başhekim gibi hissederdi.
-Evet hastayı yatırın şöyle, sıraya. Dizi kanamış hemen pansuman yapmamız lazım.
Hemşire hanım, tentürdiyot lütfen?
14. Her ne kadar tentürdiyot ile haşır neşir olsalar da en sevdikleri ürün; Batikon olurdu.
Sınıfın en yaramazlarına bir daha yaramazlık yapmasınlar diye acımadan Batikon'u basarlardı. 😁
-Bak işte oralara tırmanırsan böyle olur. Bi'daha yapma tamam mı? 🙄
15. Ve bu kolda görev yapan öğrencilerin büyük bir kısmı ileride hayalini kurduğu gibi doktor, hemşire, eczacı olurlardı.
Doktor olamayanlarımızsa şimdi çalıştığımız yerlerde ilk yardım ekibinde... 😅
Yorum Yazın
umarım 9 daki mehmet gibi bir cocuğum olmaz
Kızılay kolu başkanıydım, büyüyünce doktor olurum, olmadı hemşire olurum diyodum :D :D şimdi iseee :(((
Kız meraklandım. ??
ben, hiç toplantısı posu püsürü olmayan, sivil savunma koluna girerdim, ne işe yaradığını bile hala bilmiyorum.
Ben de Sivil savunmacıydım. Kırmızı üzerlerinde sırasıyla Y-A-N-G-I-N yazan kovaları kumla doldurmuştuk, baltalar mızraklar bizimdi hey heey.