Hoşlandığınız Kişinin Sizi Beğenip Beğenmediğinin Yanıtını Bilimin Işığında Veriyoruz!
Bize kalırsa o da sizden hoşlanıyor. Yine de işi garantiye almakta fayda var.
Yeni heyecanların etrafımızda olduğunu hatırlatan, yeni biriyle tanıştığımız ve ondan hoşlanmaya başladığımız an...
Bir arkadaşlıktan bahsedebiliyor olsak da sizin için işlerin günden güne değiştiğini hissediyorsunuz ve karşınızdaki kişinin tüm davranışları da onun gönlünde kımıldamalar olduğunu düşündürüyor. Fakat her şey belirsiz, her şey muğlak...
Bu süreçte aklınıza takılan soru değişmiyor, karşımdaki kişi beni beğenecek mi?
İki ihtimali de düşünmek gerekiyor, belki de karşınızdaki sizinle sadece arkadaş olmaya çalışıyor.
Her şeyi yanlış anlıyor olma ihtimaliniz sizi aptal durumuna düşürebilir, ayrıca karşınızdaki sizinle flört ediyor olsa bile sizi beğenmiyor olabilir. Bu durumda kalbinizi emanet etmek için sabırsızlandığınız bu kişi ilginiz için yanınızda kalan, ilginizi kullanan biri olmaz mı? Tüm bu soru işaretlerini bir anda yok etmek mümkün olmasa da bilimsel bir yol göstericiye sahibiz.
Her ilişkinin kendine has dinamikleri olsa da bazı özel durumlar karşınızdaki kişiyle sizin şansınızı belirliyor olabilir.
Burada dikkat çekmek gereken nokta kişilerin sizden önceki ilişki deneyimleri. Kimlere gönüllerini kaptırdıklarından bahsetmiyoruz, aşk hayatlarındaki süreklilikten bahsediyoruz. Örneğin bir önceki flört ettiği kişi onu reddetti mi yoksa hoşlandığı herkese ulaşabilen bir kişi mi?
Bu karşınızdakinin sizi beğenmesini nasıl etkiliyor? İşte yüzeysel bakmak yerine detaylara inmenin faydalarını şimdi göreceğiz. 😎
Araştırma gösteriyor ki kişiler mevcut ilişki sürecinden evvel reddedildiyse, özellikle de bunun sayısı yüksek ise bariyerlerini kaldırmaya meyilli. Burada sizinle sadece 'şansını denemek' için birlikte olacaklarını ima etmiyoruz, bahsettiğimiz şey biraz ego yönetimiyle ilgili.
Araştırma ilginç bir düzenekle gerçekleştirildi, kişiler sahte randevu sitesine üye yapıldı. 3 farklı durumla başbaşa bırakıldı.
Karşılarında üç ihtimal vardı. İlki profillerine girenlerin onlara düşük puan vermesi, ikincisi tahmin ettikleri ve onları mutlu edecek puanların verilmesi ve üçüncü durumda hiçbir puan verilmemesiydi.
Katılımcıların her birine farklı bir senaryo uygulandı, sonuçlar biraz kafa karıştırıcıydı.
Özellikle yüksek puan verilen veya hiç puan verilmeyen kişiler hoşlandıkları kişilere dair zihinlerindeki o kriter havuzunu sürdürüyordu.
Yani uzun boylu bir esmer arıyorlarsa bir sarışından hoşlanma ihtimalleri yoktu, çünkü istediklerine ulaşacaklarına dair inançları tamdı. Düşük puan verilen kişiler ise beğeni kriterlerinde esnemelere gitmeye başlayarak gerçekçi olmayan idealleri gerçekçi seçeneklerle değiştirmeyi seçti.
Çoğunlukla bizden daha iyi, daha güzel yahut daha yakışıklı insanları beğendiğimizi düşünecek olursak burada karşılaşılan durumun negatif etki yarattığını söylemek zor.
Yani karşınızdaki kişi sürekli pohpohlanan ve gerçekçilikten uzak duygusal hayat yaşamış biriyse sizden hoşlanma ihtimali düşük olabilir.
Bunun yanında iyi olduğu yanlarını bilip eksiklerinin farkında olan bir kişiyse bu iş olabilir. Tabii tek bir denklemden yola çıkarak karar vermek mümkün değil ama diğer olasılıkların yanında bu bilgiyi de zihnimizin köşesinde tutmakta fayda var.
Yorum Yazın
Kısaca demiş ki karşınızdaki kişi sizden çok daha güzel yakışıklı ise önceki hoşlantılarında da çoğunlukla red edilmediyse ilişki yaşadıysa o iş zor.Karşında... Devamını Gör
Ask cok güzel birsey buna katiliyorum ve herseyde oldugu gibi iyi ve kötü yanlarida var fakat benden size tavsiye Asik olmayin, degmez eskiden gercek sevgi v... Devamını Gör