God of War: Ragnarök ile Bir Devrin Sonu
God of War ’ın (2018) devam oyunu olan God of War: Ragnarök, planlanandan gecikmeli olsa da dünya ile aynı anda Türkiye'de de 9 Kasım 2022’de PS4 ve PS5 platformlarında yer alarak yeniden gönlümüze taht kurdu.
Çarpıcı görsel grafikleri ve 3D uyumlu ses / müzik dizaynı ile aralıksız oynadığınızda yaklaşık 25-30 saat aralığında tamamlayacağınız, oyun süresince de, “yapıyorsunuz bu sporu” dedirten mükemmel aksiyonun devamı.
Piyasaya sürüldüğü günden itibaren yüksek puanları ile birçok yönden 2022’nin en iyi oyunlarından biri olmaya şimdiden hak kazandı.
Kısaca Metacritic üzerinden puanlamasına ve PS4 - PS5’de Türkiye pazarı fiyatlandırmasına göz atıp, ardından oyun içerisinde göreceğimiz yeniliklerden devam edelim.
• Yılın oyunu olarak TGA (The Game Awards) değerlendirmesine göre 94 puan ile
Elden Ring’in 2 puan altında 2. sırada yer alıyor.
• Yine aynı şekilde en iyi hikaye değerlendirmesinde de aldığı 94 puan ile 2. sırada.
• Yılın en iyi Adventure (ya da Action-Adventure) oyunu kategorisinde de 1. sırada yer alıyor.
Bu yüksek puanlamalar ile adeta bizlere diyor ki;
Ey ahali! Playstation Store'a girile… Ve çıkıla.
Neden?
Çünkü oyun şu anki güncel fiyatı ile PS4 için 699 Türk lirası, PS4 - PS5 için 799 Türk lirası, Digital Deluxe sürüm ise 899 Türk lirası. Oyunun kalitesini düşününce tabii ki de parasını hak ediyor deyip geçelim şimdilik, koyu fanları çoktan oyunu edindiler ve hatta bitirdiler bile ancak büyük bir kesim Black Friday’de “azıcık bile olsa indirim gelmez mi ?” ümidiyle beklerken…
Gelmedi dostlar.
Demiri demirle dövmek adettendir, Hogwarts Legacy’nin ön sipariş fiyatını referans alarak oyunun ucuz olduğuna kendimizi ikna edebiliriz.
Tamam, peki bu oyundaki yenilikleri ve gelişmeleri kısaca özetlersek neler göreceğiz?
“Efsanevi de olsa bir silahın kudreti, onu kuşanandan gelir.”
Bildiğiniz üzere God of War, RPG türünde bir oyun değil ancak bu oyunda karaktere eklenen zırh, kuşak, bel bağı vs. ile karakteri bazı noktalarda özelleştirebilme, ek olarak kullandığımız ekipmanlardaki uzmanlaşma şeklimize göre karakterimizin biçimlenmesi “neredeyse” RPG etkisine doğru itiyor diyebiliriz.
Önceden, God of War'da (2018), zırhların ve silah eklentilerinin çoğu yalnızca birkaç kez yükseltilebiliyordu, bu nedenle siz güç seviyenizi artırdıkça kaçınılmaz olarak geride kalıyorlardı.
Ancak God of War: Ragnarök’da güç seviyesine sahip herhangi bir ekipmana sahipseniz artık ekipmanınızı seviye 9'a kadar yükseltebileceksiniz. Bunun dışında düşman çeşitliliği, yan görevler de artırılmış olduğunu da göreceksiniz. Yan görevler demişken;
Diyardaki her taşı devirmeye bayılan hayranlar için God of War: Ragnarök’da sevindirici bir haber daha var. Büyüleyici ama çekici olmayan bir cüce kasabasında dolaşan Kratos ve Atreus'un yolları, Mimir ile geçmişi olan bir cüceyle kesişir. Cüce, Mimir'in bir zamanlar savunduğu madencilik teçhizatlarının bu topraklarda bir karmaşaya neden olduğundan bahseder. Oyuncular bu iyiliğin peşine düşmeyi seçerlerse, bir ödül için Mimir'in geçmişteki hatalarını düzeltebilirler. Peki bu yan görev yolunda ilerlemeyi seçmek yerine ana görevde ilerlemeye devam ettim, ancak aklim kalmadı da değil, her şey bitecek mi? Burada bize Santa Monica Studios şöyle güzel bir haber veriyor: “Keşfet çağrısını duyduğunuzda veya işlerin biraz fazla zorlaştığını hissettiğinizde 'evet' demekten korkmayın! Görevlerin süresi asla dolmaz ve keşif içeriği her zaman orada sizi bekler.”
Eğer kendinizi İskandinav dönemine ait hissediyorsanız, bilmenizi isteriz ki biten her güzel şey gibi bu devri de kapatmanın vakti geldi gibi gözüküyor. Santa Monica Studios'a göre God of War: Ragnarök, İskandinav Dönemi'nin son oyunu.
Son olarak Kratos’dan bir mesaj daha var: “Death can have me when it has earned me”. Yani diyor ki: 'Bana unutmayın ki hiçbir şey olmaz. Şimdi de gülüyorum, sonra da gülerim. Bu oyun hep böyle oldu.”
God of War: Ragnarök’un muhteşem albümünü henüz dinlememiş olanlar için link.
Ekler:
Oyunlar için, oylanmasında ben de fikrimi beyan etmek istiyorum diyorsanız:
Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden İrem Çevik’in katkılarıyla yazılmıştır.
Yorum Yazın