Gerçekleri Görmeye Yüreği Yetenlerin Anlayacağı, Hastası Olunacak 19 Keskin Tespit
Birbirinden değerli insanların, derin anlamı olan duyguları sloganımsı bir yolla bizlere aktarması sonucu oluşur bu tespitler, aforizmalar.
#1
#2
Havaya atılan bir taş düşünebilseydi eğer kendi isteğiyle yere düştüğünü sanırdı.
#3
Konuştuğun zaman sadece bildiklerini tekrar edersin ama dinlersen yeni şeyler öğrenebilirsin.
#4
Pili biten bir saatin yenilgisi zamana mıdır? Zamanın sınırlayıcısı; ölçü birimini belirleyen zekaya mıdır?
#5
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
#6
Herkesin iki hayatı vardır. İkincisi; aslında tek bir hayata sahip olduğumuzu fark ettiğimizde başlar.
#7
Senin bu kadar mutlu olmana , ancak senden bir şey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler.
#8
Hiç kimse sana karşı değil, herkes kendinden yana.
#9
Eğer incelediği yerden kopmasına izin vermezsen , gün gelir en sağlam yerinden kopar. Canın yanar, canını yakar...
#10
Ona çok benzeyen birini bulursun. Ve bu, zafere en çok benzeyen yenilgindir.
#11
Ayrılırken şefkatli konuşan taraf, aşık olmayan taraftır.
#12
Bir erkek cinsel çeşitsizlikten ölmez ama bir kadın duygusal yetmezlikten ölebilir.
#13
Sabahın altı buçuğunda bir çalar saatin sesine uyanıp yataktan fırla, giyin, zorla bir şeyler atıştır, sıç, işe, diş fırçala, saç tara, başka birine büyük paralar kazandırmak ve sana tanınan fırsat için müteşekkir olmak için berbat bir trafiğin içine dal. Nasıl razı olunur böyle bir yaşama?
#14
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: 'Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen?' öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar. İnsanları birbirine bağlayan ülkü tümden yitti, kayıplara karıştı. Herkes, yarın sabah çekip gidecekleri bir handaymış gibi yaşıyor. Herkes kendini düşünüyor. Kendisi kapabileceği kadar kapsın, geride kalanlar isterse açlıktan, soğuktan ölsün, vız geliyor.
#15
En sefil, en sıradan birine demir yolu bileti satmak gibi bayağının bayağısı bir görev verin; bilet almaya gittiğinizde, size gücünü göstermek için, bu sefil yaratık bir anda size sanki Jüpiter'miş gibi bakma hakkını görür kendinde.
#16
Yükseldikçe uçma bilmeyenlere daha küçük görünmemiz kaçınılmazdır.
#17
Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder. Cahil toplumda seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır! Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir!
#18
Garip değil mi? Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde, ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz.
#19
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi, kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde, artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların 'tecrübe' dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli denir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!