Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Oyunlaştırma Süreçleri Teknolojik Gelişmelerden Nasıl Etkileniyor?
Oyunlaştırma, oyundan ilham alan tasarım ve mekaniğin oyun dışı bir ortama uygulanmasıdır. Amacı, kullanıcılar için motivasyon ve katılım düzeylerini artırmak, davranış değişikliğini yönlendirmek ve belirli hedeflere ulaşmaktır.
Oyunlaştırma terim ilk kez 2000’li yılların başında ortaya çıktığından beri, önemi artmaya devam ediyor. Aslında, somut verileri incelersek, oyunlaştırma eğilimlerinin artık bilinirliğinin arttığını ve ana akıma geçtiğini görmeye başlıyoruz. Bugün, dünya çapındaki şirketler oyunlaştırma süreçlerinden kullanıcı katılımını ve üretkenliği artırmak için büyük bir etkiyle faydalanıyor.
Oyunlaştırma Sürükleyici Teknolojilerle (AR, VR, MR) Ortak Olmaya Devam Ediyor.
Oyunlaştırma yeni bir erişilebilirlik, etkileşim ve yaşam tarzı entegrasyonu düzeyine yükseldiğini kanıtladı. Bu, Artırılmış Gerçeklik (AR), Sanal Gerçeklik (VR) ve Karma Gerçeklik (MR) gibi sürükleyici teknolojilerin kullanımıyla kolaylaştı.
Bu teknolojiler gelişmeye devam ettikçe, çeşitli şirketler tarafından benimsenmeleri de artacaktır.
Birden fazla endüstri, işe alım ve eğitim faaliyetlerini yürütmek için hâlihazırda sürükleyici teknolojiler uyguluyor.
Perakende alanında, küresel perakendeci Walmart, alışveriş deneyiminde devrim yaratmak için AR'yi uyguladı. 2012'de Super Hero AR'yi yaratmak için Marvel ile birlikte çalıştılar. Bu, mağaza içi trafiği artırmaya ve daha fazla satış oluşturmaya yardımcı olmak için tasarlanmış bir artırılmış gerçeklik mobil uygulamasıdır. Oyun, Avenger hayranlarını Walmart mağazalarını ziyaret etmeye ve uygulamanın AR teknolojisini kullanarak süper kahraman güçlerinin kilidini açmaya davet etti. Kullanıcılar, beş süper kahraman gücünün hepsini toplayarak zafer puanları kazandı.
Sürükleyici teknolojinin kapasitesi arttıkça, bu daha iyi oyunlaştırılmış deneyimleri desteklemeye devam edecekler. Bu deneyimler, çeşitli kapasitelerde katılımı körükleyerek arttıracak ve oyunlaştırma pazarı için oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olduğunu ispatlamaya devam edecektir.
Yapay Zeka (AI) Oyunlaştırılmış Çözümlerle Bütünleşiyor.
AI endüstrisinin 2025 yılına kadar tahmini 190 milyar dolarlık bir değerinin olacağı öngörülüyor. Şu anda bile liderlerin %83'ü yapay zekanın işletmeleri için stratejik bir öncelik olduğuna inanıyor.
Dahası, yapay zeka ve oyunlaştırmayı bir arada kullanan birçok şirket var. Örneğin, Procter & Gamble oyunlaştırılmış işe alım süreçlerinde yapay zekadan yararlanmayı tercih ediyor. Değerlendirme testleri, aday merkezli bir deneyim oluşturmak için yapay zekadan yararlanmak marka değerini arttırıyor. Sınavlar, adayın performansına göre dinamik olarak ayarlanabiliyor.
Yapay zeka güdümlü oyunlaştırılmış sistemler, organizasyonların daha verimli işe alım ve eğitim programlarını uyarlamalarını sağlıyor. Veriye dayalı iç görüler ve öneriler, yapay zeka motorları tarafından gerçek zamanlı olarak sağlanabildiği için daha sonra katılımcılara, programlarının herhangi bir noktasında kendi tercihleriyle uyumlu eğitim modülleri sunularak kişiye özel deneyim tasarımı sağlanabiliyor.
Eğitim materyali oluşturma ve yönetme, AI'nın yardımıyla giderek daha fazla otomatik hale geliyor. Böylece, İnsan Kaynakları ve Ar-Ge profesyonellerinin enerjilerini kadranı hareket ettirmesini gerçekten destekleyen görevlere odaklayabilmeleri için daha fazla zaman kazanmalarına yardımcı oluyor.
Sonuç olarak, AI tarafından desteklenen oyunlaştırma potansiyeli sınırsızdır. Bu teknoloji daha sofistike hale geldikçe, kullanımı katlanarak artacaktır.
Nesnelerin İnterneti (IoT) Oyunlaştırma Özellikleriyle Senkronize Ediliyor.
Bir Gartner araştırması, bu yılın sonuna kadar 30 milyar cihazın internete bağlanacağını tahmin ediyor. Bu, on yıl öncesinden kabaca 27,5 milyar daha fazla! Nielsen ayrıca altı tüketiciden birinin artık giyilebilir bir cihaza sahip olduğunu bildiriyor. Benzer şekilde, bu yıl dünya çapında 35 milyar IoT cihazı ve 2025 yılına kadar 75,44 milyar IoT cihazı dağıtılacak
.
Bu nedenle, IoT'nin nasıl yaşadığımızı, iletişim kurduğumuzu ve başkalarıyla etkileşim kurduğumuzu etkileyebilmesi için çok fazla fırsat var. Dolayısıyla gelecekte, kuruluşların IoT cihazlarını oyunlaştırılmış eğitim programlarına entegre etmesini kaçınılmaz hale gelecek.
IoT cihazları, daha zengin önerileri desteklemek için kullanılabilecek daha derin bir veri kapsamı (duyusal girdileri birleştirerek) sağlar. Bu, çeşitli bağlamlarda yararlı olabilir. Oyunlaştırma ile entegrasyonu, daha ileri düzeyde katılım sağlayabilir. IoT ile bağlantılı oyun mekaniği, daha sürükleyici bir öğrenme deneyimi sağlayabilir. Örneğin, Microsoft bir arka plan eşleştirme deneyi olan Virtual Stage'i oluşturmuştur. Platform, IoT destekli teknolojiyi ve Azure Kinect sensörlerini birleştirerek hoparlörler için 3B 'sanal' bir sahne oluşturuyor.
Teknoloji potansiyelindeki sonsuzluğun gelecekteki oyunlaştırılmış programlara nasıl uyarlanabileceği konusunda sayısız başka olasılığın gerçekleşeceğini biliyoruz.
Blockchain Teknolojisi Dijital Şeffaflığı ve Ödülleri Arttırmaya Devam Ediyor.
Blockchain teknolojisi, son zamanlarda kripto para birimlerinin kullanımını güçlendirdi ve yaygınlaştırdı. İş dünyasında, büyük şirketler sadakat programlarını geliştirmek için blok zincir teknolojisini kullanıyor.
Oyunlaştırma ile blok zinciri teknolojisinin entegrasyonu, oyun mekaniğine esneklik kattığını görüyoruz. Örneğin, kazanılan Rozetler veya Deneyim Puanları güvenli bir şekilde kripto para birimleriyle takas edilebilir. Teknoloji, oyunlaştırılmış bir LMS veya mobil uygulamada kazanılan dijital para birimlerinin güvenliğini de destekliyor. Örneğin, son yenilikler arasında oyunlaştırılmış etkinlikleri desteklemek için tasarlanmış blok zincirle çalışan cüzdanlar yer alıyor. Bu, oyuncuların dijital ödüllerini sanal bir alanda güvence altına almalarını sağlar.
Bunu akılda tutarak, blockchain'in her türlü çözümde kullanıcılar için daha güvenli ve daha şeffaf bir oyun deneyimi yaratma potansiyeline sahip olduğu açıktır. Bu, yalnızca daha derin ve daha anlamlı katılım düzeyleri sağlamaya yardımcı olacaktır.
Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Beray Çinçin’in katkılarıyla yazılmıştır.
Yorum Yazın