Enflasyonla Samanlık Seyran Olmuyor: Evliliğinizi Ekonomik Krizden Nasıl Korursunuz?
'Avrupa’da evlilik tangoya benzer, iki kişi ile yapılır. Türkiye’de evlilik halaya benzer, aileler arasında yapılır.' sözü sosyal medyada kimi uzmanlara ithaf edilse de halen anonim kalan ünlü bir söylem olmaya devam ediyor. Malum ülkemizde evlilik halay olunca başından da para saçmadan olmuyor!
Para saçmak derken, hemen halay çekenlerin başına saçılan dolarları düşünmeyelim. Düğün masraflarında 'olmazsa olmazlar', listeler, 'bir kere evleniyorumlar' bitmiyor. Evlenince de storylerce 'eşim beyden hediyeler', 'kocam beni çok şımartıyorlar' eşliğinde gösterişler bitmiyor.
Bunların hepsi son 1 yıldaki enflasyonist ortamda olunca, 'nasıl olacak bu evlilik işleri?' diye karar kara düşünen bir genç işsizler ordusu birikiyor.
Küresel ekonomideki kriz ortamı çiftlerin tangosunda çok etkili olmazken, Türkiye'deki negatif ayrışmaya Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin de Londra'da yabancı yatırımcılara dediği gibi kültürel sebepler eklenince halay çekmek için yerimiz daralıyor.
Düğünde "şanımız yürüsün" takıları, 10 kişinin yaşayabileceği kadar eşyayla donatılan evler, lükse kaçılan seremoniler derken, bitmeyen evlilik masraflarına evlilik ilk dönemlerinde borç yükü binince çiftler birbirini tanımak yerine borç ödemeye odaklanıyor. Bir de son 1 yıldır yaşanan ekonomik kriz eklenince boşanma oranları artıyor.
Uzmanlar, geçim sıkıntısının olduğu bir evde ilişkilerin etkilenmemesinin imkansız olduğunu söylüyor.
BBC Türkçe'de Özge Özdemir, geçen aylarda yaptığı 'Enflasyon hikayeleri' serisinde ekonomik krizin ev, aile ve eş ilişkilerinde sorunları artırdığını gözlemledi.
TÜİK'in, 2021 yılında yaptığı aile yapısı araştırmasında, boşanma nedenlerinin başında sorumsuz ve ilgisiz davranışlar gelirken, ekonomiye bağlı nedenlerden evin ekonomik olarak geçimini sağlayamama ve ailenin ekonomik durumunun bozulması (iflas) nedenleri de yüzde 11,95 ile aldatmadan sonra üçüncü sırada geliyor.
Uzmanlar, kriz ve aile ortamında ilişkilerin mutlaka etkilenerek zayıfladığını belirtiyor. “Ekonomik aldatma” kavramı öne çıkıyor.
Çiftlerin gizledikleri birikimler, harcamalar ya da borçlar anlamına gelen bu kavram da bir sorun oluyor.
Bir de çiftlerin "ekonomik şiddet" sorunu var. Maddi gücü elinde bulunduran tarafından uygulanan şiddet aracı da evlilikleri etkiliyor.
Uzmanlar ayrıca, kader birliği ve ekonomik geçmişe dikkat çekiyor. Ayrıca çiftlerin önceliklerini ve beklentilerini de karşılıklı konuşmalarının sorunları engellediği vurgulanıyor.
"Evlenmeyin" fikrinin öne çıktığı görülürken, bu bir çözüm değil.
Konuşmayı azaltmak da bir seçenek olabilir ama uzmanlar bunu önermiyor.
Herkesin özgür iradesiyle seçimi desek?
İngilizler bunu ısınmak için söylememiş miydi?
Son dönemde deneyen çok, sormak lazım işe yarıyor mu? Uzak bir ülkede baş başa kalmak da çözüm olabilir.
Bu da bir seçenek tabi ama evliler için çözüm değil.
Realist bir bakış açısı...
Bu seçenek kriz olmasa da konuşabilir.
Proteinsiz bir evlilik çok da sağlıklı olmayabilir...
Burada arz-talep dengesizliği oluşabilir. Belki döviz kazanmanın yollarını aramak da bir seçenektir. Siz ne dersiniz? Yorumlarda buluşalım.👇👋
Yorum Yazın
bızde ısterdık hayatı ahmet kaya tadında yasamak beee,ama cok hırsızlar,mutluluğumuzu bile çaldılar aq
ben kendi işimi kendim hallederim,tabancamı unutmadım çünkü helada(:
Ne demiş sezen aksu ablamiz yokluğun da varlığın da yetmiyor aha da paraya çevirdim işi yokluğu da dert varlığı da