Elinizdeki Telefonu Artık Yavaştan Yere Bırakmanız Gerektiğini Gösteren 15 İşaret
Şimdi sakin ol ve o telefonu elinden bırak evlat...
1. Keyifsiz hissetmek.
Yeni bir araştırma gösteriyor ki; telefonunuzla geçirdiğiniz süre ile depresyon arasında doğru bir orantı var. Yani telefonunuzla gereğinden fazla ilgileniyorsanız, bir süre sonra keyifsiz olmanız ve aklınızdan negatif düşüncelerin geçmesi çok olağan.
2. Telefon ekranına bakmaktan artık boyun ağrısı yaşamak.
Geçen yıllar içinde doktorların artık telefonla alakalı hastalıklara isim bile vermesi sanırım bu maddenin doğruluğunu kanıtlıyor. 7/24 telefon ekranına bakan insanların boyunlarında ağrılar başlayabileceği gibi aynı zamanda gözlerinde de bazı problemler oluşuyor.
3. Tatile çıktığınız zaman bile durmadan telefona bakmak.
Elbette telefonunuzu bir yere atın, tamamen dünyadan kopun demiyoruz fakat, tatile çıktığınızda kendinize biraz zaman ayırmanız çok daha hayırlı olacaktır. İki günde Instagram'da kim ne paylaşmış bakmasanız da olur bence.
4. Çevrenizde arkadaşlarınız olsa bile yalnız hissetmek.
2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre telefon bağımlılığı ve yalnız hissetmek doğru orantılı. Çünkü hepimiz eminiz ki, arkadaşlarınızla buluştuğunuzda bile bir süre sonra herkes telefonuna sarılıyor ve ardından iletişim neredeyse sıfıra iniyor. O yüzden telefonlarınızı bırakın ve yukarı bakın dostlar!
5. En son ne zaman yemek yerken Instagram'a fotoğraf koymadığınızı hatırlayamamak.
Mesela sadece yemek yerken yemeğe odaklansak?
6. Telefonunuza gösterdiğiniz ilginin yarısını çocuğunuza göstermemek.
İşte bu çok hüzünlü bir durum.
7. Nomofobi'nin ne anlama geldiğini bilmek.
Nomofobi; telefonunu kaybetme, kapsama alanının dışına çıkmaktan korkma anlamına geliyor. Evet gerçekten böyle bir fobi var, hatta 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre insanların %78'i bu fobiye sahip!
8. Gerçekten tam olarak nasıl rahatlayacağınızı bilmemek.
Çünkü ne zaman rahatlamaya çalışsanız, bir mesaj sesi, bir mail tıkırtısı rahatınızı bozuyor ve tekrar teknolojinin çılgın dünyasına giriş yapıyorsunuz.
9. Sabır sorunu yaşamak.
Birine mesaj attığınızda hemen cevap bekleyenlerden, ya da Instagram'a bir fotoğraf koyduğunuzda beğeni saldırısına uğramak isteyenlerdensiniz değil mi? Akıllı telefon kullanımı ve sabır ne yazık ki artık ters orantılı olmaya başladı.
10. Sabahın bir körü bildirimlere uyanmak ve yarı uykulu bir şekilde telefon ile ilgilenmek.
Şimdi açık konuşalım. Hepimizin kafasına görseldeki gibi telefon düşmüştür. Gözünüzü açamayıp ama yine de telefonunuzdan ayrılamıyorsanız acil olarak gece yatmadan telefonunuzu kapatmalısınız.
11. Mesaj atarken ve telefon ile konuşurken kaza geçirmek veya neredeyse geçirmek.
Ve eğer ilk seferinizde bunun ne kadar önemli olduğunu kavrayamadıysanız, çok acil olarak kavramınızı öneririz. Çünkü bu işin şakası ne yazık ki yok. Bir kamu spotu ile bu maddeyi bitirelim: Lütfen araba kullarken telefonlarınız ile ilgilenmeyin.
12. Tanımadığınız biri ile nasıl konuşulacağını unutmak.
İnsanoğlu, sosyal etkileşim kurmak için tasarlanmış ve bu, teknolojinin tam olarak yerine getiremeyeceği bir şey. İnsanlar artık yalnızken insanlara etkileşime girmek yerine telefonlarına gömülüyorlar.
13. Telefon çalmasa bile, zil sesini duymak.
Evet gerçekten böyle bir sendrom var ve eminim ki bunu hepimiz yaşamışızdır. Hani telefon cebinizde olur ve siz titrediğini veya zil sesi duyduğunuzu zannedersiniz ya işte öyle bir şey...
14. Aşağıdaki içerikteki fotoğrafların size çok da garip gelmemesi.
Buraya alalım sizi.
15. Telefonsuz nasıl yaşanır düşünememek.
Yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre 16.000 insanın %46'sı telefon olmadan yaşayamayacağını söylemiş. Bu neredeyse 16.000'in yarısı! Kadınlar özelinde baktığımızda ise bu oran %51'e çıkıyor.
Evet hepimiz bir şekilde artık teknoloji ve onun nimetlerinden fazlaca faydalanıyoruz. Elbette çok güzel yanları var, hayatı kolaylaştırıyor, ama en azından şunun bilincinde olmalıyız ki; bu durumu abartmak ve teknolojiyi hayatın merkezine koymakta oldukça tehlikeli.