Dibine Kadar Gerçek Olan Uykularınızı Kaçırmaya Aday 15 Hayalet Hikâyesi
Doğa üstü varlıklara, olaylara, hayaletlere, başka evrenlerden gelen mesajlara inanıyorsanız bu listeyi gündüz gözüyle okusanız iyi olur.
Buzzfeed takipçilerinin yaşadıkları en ürpertici hayalet hikayelerini Onedio'cular için tırsa tırsa toparladık.
1. Taklitçi kız.
'Bir gece tuvalete kalktım, telefonum elimde koridorda yürüyordum. Beyaz elbiseli bir kıza çarptım, kafamı kaldırmadan 'pardon' dedim ve yürüyüp gittim. Dalgınlıktan o gece yurtta değil de kendi evimde kalıyor olduğum hiç aklıma bile gelmemişti. Ertesi gün erkek arkadaşımla sinemaya gidecektik, beni evden almaya geldi. Hazılanıp kapının önüne çıktığımda bana şöyle dedi 'Neden üst kat camından bana öyle uzun uzun baktın, bir de beyaz elbisen az önce üzerindeydi neden değiştirdin?'. Benim beyaz bir elbisem yoktu ki.'
—rcarrillo
2. Evin asıl sahibi oradaydı.
'Salonda televizyon izliyordum; birden yatak odasında hareket eden bir şey fark ettim. Yanlış mı görüyorum diye gözlerimi ovuşturdum. Dolaptan odanın diğer ucuna doğru yürüyen bir adam vardı. O anda durdu, bana baktı, işaret parmağını ağzına götürdü ve arkasını döndü. Yüzünde kan vardı ve kafasının arkasında sanki kafatasının bir kısmı yoktu, o anda dolaba doğru gidip kayboldu. Sonradan öğrendik ki önceki kiracı yatak odasının tam orasında kendini vurup intihar etmiş. Tavanda bir delik vardı ama biz hiç önemsememiştik meğerse kurşun deliğiymiş. O evden hemen taşındık.'
—jlmcmorrough
3. Sıcacık küçük bir misafir.
'Bir morgda çalışıyorum. Bir morgda her zaman korkutucu şeyler olabilir ama en rahatsız edici hikayem şöyle oldu. Ailesinin gelip görmesi için bir çocuğun cesedini hazırladım. Sonra birinin saçımı çektiğini hissettim, bir kıkırdama sesi duydum sonra da kapı çarptı. Aniden içerideki bütün aletler durdu, acayip bir sessizlik oldu. Yine de işime devam ettim ve cesedi giydirdim. Sonra yine omzuma biri dokundu ve belimde bir sıcaklık hissettim. Tam o giydirdiğim boylarda bir çocuğun kollarının yetişebileceği yerden birisi bana sarılıyordu.'
—briw45
4. Gece bekçileri.
'Ben çocukken ailemle birlikte yeni bir apartman dairesine taşınmıştık. Her akşam ablam bana yatak odası penceremi zorla kapattırırdı. Ben de camdan dışarı baktığımda saçları, burunları ve ağızları olmayan 3 tane surat görürdüm. Öylece durup bakarlardı, hiçbir şey yapmazlardı. Çocuk aklımla kimseye birşey söylememiştim. Bundan birkaç ay önce hep birlikte o eski evden bahsediyorduk; ben de o zamanlar gördüğüm suratları hatırlayıp anlattım. Ablam çok şaşırdı, ve dönüp bana dedi ki 'Aynı yüzleri ben de görüyordum, ondan sana hep yatarken camlarını kapattırırdım'. O zaman öğrendik ki biz taşınmadan önce o evde bir cinayet işlenmiş.'
—angelicac4
5. Annemin esrarengiz gelişi.
'Birkaç yıl önce annemin evinde üst katta bilgisayarda oyun oyunuyordum. Evin kapısı açıldı ve annemin 'Amber ben geldim!' diye bağırdığını duydum. Alışveriş poşetlerine yardıma çağırıyor herhalde diye koşa koşa aşağı indim. Annem orada yoktu, arabası da yoktu. Hiç gelmemişti.'
—Amber Rodriguez
6. Şeytan beni almaya geldi.
'İki yıl önceydi. Yatağımda yarı uyur yarı uyanık yatıyordum. Birden ayaklarımdan çekildiğimi fark ettim. Hemen doğruldum ama bu defa da nefes alamıyordum, boğuluyordum. Bir kaç dakika nefes almaya çalıştım; annem sesimi duyup bana bakmaya geldi. Sonrasını hatırlamıyorum bile. Daha korkunç olanı sabahtı. Annem öksürük krizimi hatırlamadığını, ama gece rüyasında şeytanın beni ondan çekip almaya çalıştığını görüp yanıma geldiğini söyledi.'
—mawio
7. Yaşlı komşunun hayaleti.
'Çok tatlı, çok beyefendi, yaşlı bir komşumuz vardı. Her gün bahçesiyle uğraşırdı ve ben oradan geçtiğimde sohbet ederdik. Bir gün yine önünden geçerken adama selam verdim fakat o hiçbir şey söylemedi. Rahatsız etmeyeyim diye düşünüp devam ettim. Bir kaç gün sonra evin önünde bir cenaze arabası ve bekleyen insanlar vardı. Öğrendiğime göre komşumuz bir hafta önce ormana yürüyüşe çıkmış ve orada kalp krizi geçirip ölmüş. Cesedini de ancak o gün yani bir hafta sonra bulabilmişler. Kulaklarıma inanamadım. Ben adamla birkaç gün önce sohbet etmeye çalışmıştım.'
—mblackburn877
8. Her gece bu saatte açılır.
'Birkaç yıl önce abimle eşini ve çocuklarını ziyarete gitmiştim. Çok eski, hatta 18.yy'dan kalma bir evde oturuyorlardı. Oturma odasında koltukta küçük yeğenimle oyun oynuyorduk ki aniden televizyon kendiliğinden açıldı. Karıncalı ekran gösteriyordu. 3 yaşındaki yeğenim hiç şaşırmamış gibiydi, sanki her zaman yaptığı bir şey gibi yanımdan kalkıp koştu ve televizyonu kapattı. 'Televizyonun açılacağını nereden biliyordun?' dedim. 'Her gece bu saatte gelip açıyorlar.' dedi.'
—christinaelstong
9. Evden gelen telefon.
'Annemle birlikte kendi dükkanımızda çalışıyorduk. Cep telefonu çalmaya başladı. Arayan 'EV' yazıyordu. Annem bana bakıp 'Evde kim var şu anda?' diye sordu. Babam işteydi, kızkardeşim de okulda. Eskiden bizimle birlikte yaşayan anneannemi de 6 ay önce kaybetmiştik. Ama sonra hatırladım ki- bizim ev telefonumuz yoktu. Hepimiz cep telefonu kullanıyoruz diye anneannem ölünce annem o hattı kapattırmıştı. Numarayı geri aradık. Bağlanılamıyordu.'
—kellyh
10. Siri! 'Annemi çok özledim!'
'Annem bana ilk iPhone'umu ölmeden hemen önce almıştı. Onu kaybettikten sonra zaman zaman telefonumda Siri açılmış ve küçük bir sohbet edilmiş halde buluyordum. Bu olay bir çok kez olmuştu. Bir gün yeni bir işe başlamıştım ve telefonumu masama yanıma koymuştum. Siri açıktı ve ekranda şöyle bir mesaj göründü 'Neler yapıyorsun bakalım?'. Kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım, çünkü biz o cümleyi annemle birbirimize söylerdik.'
—hawright43
11. Hayalet kurtarıcım.
'Lisede, hayaletli olduğu söylenen bir yurt binasında kalıyordum. Bir akşam oda arkadaşlarım yokken gittiğim partide tanıştığım sarhoş bir çocuk beni oraya kadar takip etmiş. Oradan gitmesini söylediğimde sinirlenip bileklerimden tuttu ve beni yatağa attı. Tam o sırada sanki bir şeyler onu üzerimden tutup çekti. Omuzlarında el izleri gibi kızarıklıklar oluştu. Çok şaşırmıştı hemen kaçıp gitti. Bense yatakta uzanmış ağlıyordum. Sırtımda sanki annem yanımdaymış gibi beni rahatlatmaya çalışan bir sıvazlama hissettim. Gerçekten ne olduğunu anlayamayacak kadar büyük bir şoktaydım.'
—morgank4
12. Aynı anda aynı kabusu görmek.
'Bir kaç yıl önce bir gece erkek arkadaşımla aynı anda panik halinde uyandık ve birbirimize baktık. Tam o sırada duvarda asılı duran çerçeve yere düştü. Erkek arkadaşıma bir kabus gördüğümü; rüyamda onun bıçaklandığını söylediğimde şok oldu. O da aynı anda rüyasında benim bıçaklandığımı görüyormuş. Çok geçmeden alt kattan annemin çığlıklarını duyunca iyice deliye döndük. Biz Kaliforniya'da yaşıyorduk ve annem İngiltere'deydi. Evde bizden başka kimse yoktu. Erkek arkadaşım bir daha asla benim evimde kalmadı.'
—penelopet4
13. "Bir, iki, üç... dört!"
'Oğlum daha 3-4 aylıkken gülüşünü telefonuma kaydetmeye çalışıyordum. Onu güldürmek için dizimde zıplatıp 'bir, iki, üç' diye de sayıyordum. Sonra ses kayıtlarını dinledim; ben sayıları sayarken oğlumun da tatlı gülüşü duyuluyordu. Fakat kayıtta ben üçe kadar saymayı bitirdiğimde bir erkek sesi gayet duyulur biçimde 'dört' diyordu. Televizyon kapalıydı, evde kimse yoktu. Ses kaydını arkadaşıma dinlettiğimde onun da tüyleri diken diken oldu.'
—staceyjw
14. Ve son olarak da, tatlı hayalet Margie.
'Erkek kardeşlerimle aynı mahallede gazete dağıtıyorduk, Margie diye bir kadının da evine gazete bırakırdık. Yalnız başına yaşayan bir kadın olduğu için birimiz içeri kadar girip iyi mi diye bakardık. Bir gün içeri girme sırası bendeydi. Girdim, baktım yatağına uzanmış uyuyordu, hiç sesimi çıkartmadan gazeteyi masasına bırakıp çıktım. Ertesi gün, yine uyuyordu. Önceki günün gazetesine de hiç dokunmamıştı bile. Sonraki gün içeri girdiğimde Margie uyanıktı. Çok mutlu olduğunu söyleyip bana sarıldı. Fakat ertesi gün evinin önünde arabalar olduğunu gördüm. Margie 4 gün önce yatağında ölmüştü bense bir önceki gün onunla konuşup, ona sarılmıştım.'
—Sejl Ó Longáin
15. Fısıltılar...
'Ben küçükken annemle birlikte yaşıyorduk. Bir kaç akşamda bir annem televizyonu ve ışıkları kapatıp yattıktan sonra mutfak tarafından gelen fısıltılar duyuyordum. Bir adam ve bir kadın birbirleriyle konuşuyorlardı. Dikkatlice dinlerdim ama çok kısık sesli oldukları için ne dediklerini anlayamıyordum. Bu olay yıllarca böyle devam etti. Taşındıktan sonra nihayet anneme söylemeye karar verdim; duyunca hayretle bana baktı. Aynı fısıltıları o da hep duyuyordu.'
—laurab4
Yorum Yazın