Davutoğlu: 'Karanlık Odakların Tek Hedefi Ülkemizin Güçsüz Olmasıdır'
Başbakan Davutoğlu, 'Ülkemize kurulan tuzakların, terör şebekelerinin ardındaki karanlık odakların tek hedefi ülkemizin güçsüz olması, dolayısıyla gençlerin geleceğinin karanlık olmasıdır' dedi. Gençlere seslenen Davutoğlu 'Ülkemizin daha gelişmiş, daha demokratik ve daha özgür bir ülke olması için bütün gücümüzle gayret sarfettik. Ülkemize kazandırdığımız büyük eserlerle ve demokratik istikrarla onur duyuyoruz. Bir çok yasağı o zaman yerle bir ettik. Düşünce özgürlükleri üzerindeki sınırlamaları kaldırdık.' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Başbakanımız Gençlerle Buluşuyor' etkinliğinde yaptığı konuşmada, hoca-talebe ilişkisinin karşılıksız, hesapsız, sadece yürek ve zihinle inşa edilen, nakış nakış işlenen bir ilişki olduğunu belirtti.
Kendilerini fersah fersah geçen gençlerin ayaklarının tozu olmak için bu yola çıktıklarını ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Biz, bizleri körü körüne takip edenlerin değil bizden aldıkları idealleri, geleceğe taşımak için bizden daha çok çalışacak, daha çok gayret edecek gençlerin önünü açmak için bu yola çıktık. Biz dogmatik yollarla ve ifadelerle sadece 'şunlara körü körüne inanacaksınız' diye ideolojik çerçeveleri çizmek için değil inançlarımızı düşünce ufkuyla zenginleştirmek için yola çıktık. Bilimde de siyasette de omurganız sağlam olsun, hiçbir dogma, baskı ya da zulüm omurganızı eğip bükmesin. Genç insan zamana uymayanı, statükoyu peşinen reddeder. Statükoların peşinde olmayın, statükoların arkasına saklanan gücü hiçbir zaman hayatınızda egemen kılmayın.'
'Çok zor günler yaşadık'
Doğru yoldan yürüyerek, doğru insanlarla arkadaş olarak, milletin değerlerinden hiç ayrılmayarak o günlerde şiddete ve nefrete karşı tavır aldıklarını belirten Davutoğlu, 'Ama şiddetten de azade olamadık. Birçok olayda, çok zorlu günler yaşadığımız oldu. Allah bir daha o günleri göstermesin' diye konuştu.
'Bağımsız Türkiye', 'Büyük Türkiye', Adil Türkiye' diyen genç zihinlerin, bedenlerin 1970'li yıllarda birbirine karşı tahrik edildiğini, kırdırıldığını hatırlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Onun için şimdi yaşadığımız terör, hep bana o yıllarda gencecik toprağa düşen bedenlerin, yaşaması halinde bu ülkeye nasıl büyük katkılar yapacağını hatırlatır. En solcusu 'en bağımsız Türkiye' derken, en milliyetçisi, en İslami görüşe sahip olanı 'büyük, adil Türkiye' derken, hep aynı şeyin arayışı içindeydiler. Şimdi hepimiz üniversitelerde, sosyal hayatta farklı siyasi görüşlere sahip olsak da bilin ki bu ülke hepimizin. Cennet gibi bir ülke. Ve görüş ayrılıklarının bir çatışmaya dönüşmemesi için birbirimizi sevmeyi öğrenmemiz lazım. Burada benim o yıllarda sığınağım, entelektüel, zihni sığınağım... Gençliğin psikolojik zemini unutmayalım, altını çizerek söylüyorum, öz güvendir, özne olmaktır. Kendine güveneceksin ve sağlam bir psikolojik zemine basacaksın. Ama eğer psikolojik zemin yeterince geliştirilmezse, bir müddet sonra o öz güven kibre ve altı doldurulmamış bir boşluğa dönüşmeye başlar. Onu dolduracak şey, entelektüel, zihni zemindir. O da okul hayatı kadar, alternatif okumalarla olur.'
Örgün eğitimde standartların olduğunu ve öğrencilere belirli bir müfredat kapsamında eğitim verildiğini belirten Davutoğlu, 'Bazen müfredatları aşmak gerekiyor, bazen disipliner sınırları kırmak gerekiyor... İyi bir ekonomist olmak için tarih bilmek şart, iyi bir siyaset bilimci olmak için felsefe bilmek şart' dedi.
'Demokratik istikrarla onur duyuyoruz'
AK Parti'den önceki dönemi değerlendiren Davutoğlu, o dönemlerde Türkiye'nin ağır ekonomik ve siyasi krizler yaşadığına değindi. AK Parti öncesi döneme dönülmemesi için, ilk kez oy kullanacak olanlara, o günlerde yaşananların anlatılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
'O günlerde, insanlarımızın geleceğe dair güvenleri, umutları kalmamıştı. Ülkemiz yönetilemez hale gelmişti. Umutların azaldığı, ülkenin çok zayıfladığı bir noktada AK Parti, milletimizin gücü olarak siyaset sahnesine çıktı ve siyasi tarihte az görülen bir örnekle, girdiği ilk seçimde birinci parti oldu. Kurucu Genel Başkanımız ve şimdiki Cumhurbaşkanımız, siyasete o anlamda gençliğin aşısını vurdu. Siyaset gençleşti, güç ve enerji kazandı. Türkiye, AK Parti ile şaha kalktı. 3 Kasım 2002'den itibaren vatandaşlarımızın ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak Türkiye'yi dünyanın sayılı ülkeleri arasına sokma mücadelesi verdik. Büyük siyasi, sosyal ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırdık. Siz gençlerimizin daha aydınlık bir Türkiye'de yaşaması için ve ülkemizin daha gelişmiş, daha demokratik ve daha özgür bir ülke olması için bütün gücümüzle gayret sarfettik. Ülkemize kazandırdığımız büyük eserlerle ve demokratik istikrarla onur duyuyoruz. Bir çok yasağı o zaman yerle bir ettik. Düşünce özgürlükleri üzerindeki sınırlamaları kaldırdık. Başörtü yasağı başta olmak üzere, gençlerimizin onurlarını zedeleyen her yasağı o gün kaldırdık.'
'Kararın hayırlı olsun'
Gençlere, sandık başına gitmeleri çağrısında bulunan Davutoğlu, şunları kaydetti:
'Ülkemize kurulan tuzakların, terör şebekelerinin ardındaki karanlık odakların tek hedefi ülkemizin güçsüz olması, dolayısıyla senin güçsüz, geleceğinin karanlık olmasıdır. Senin ve kuşağının geleceğini ipotek altına almak istiyorlar. Senden, özellikle hocan olarak şunu istiyorum; Türkiye'nin gücüne güç, itibarına itibar katan AK Parti'ye oy vererek, bu tuzağı boz, ülkemizin geleceği ile kendi geleceğini kendin aydınlat. Zira sen ülkemizin yarınısın, geleceğimizin umudusun ve dinamizmimizin kaynağısın. Senden mutlak sandık başına gitmeni, temel vatandaşlık hakkın olan oy verme hakkını kullanmanı istiyorum. Kararın hayırlı olsun.'
Türkiye'nin, 1 Kasım seçimlerinin ardından istikrarlı bir yönetimle devam etmesinin gerekliliğine dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Türkiye'nin en büyük partisi olan AK Parti'nin hizmetlerini sürdürmesi, demokratik istikrarının devam edebilmesi için bu bir zarurettir. Büyük Türkiye'nin büyük enerjisini zayi edecek küçük hesaplara tahammülümüz yok. Muhalefet küçük hesaplarla, çeyrek iktidar olma hayalleri ile vakit geçirebilir, bizimse daha yapacak çok işimiz var.'
AA