Çocuk Yetiştirmenin İsyan Bastırmakla Aynı Olduğunu Gösteren 14 Mutlak Kanıt
Birey olmanın getirdiği sıkıntılar ile isyan bastırmanın aynı şeyler olduğunun ispatı!
1. Çocuk ilk üç ayında bitki gibidir
Etrafında ne olup bittiğini anlamaz, adam gibi göremez, ağzına memeyi ver emer, vermezsen ağlar. Bütün olayı budur.
2. Üçüncü aya geldiğinde bazı şeyleri ağlayarak hallettirebildiğini algılamaya başlar
Ağlayınca sürekli kendisiyle ilgilendiğinin farkına varır ve ufak ufak bunu kullanma eğilimine girer.
3. Altıncı ayına geldiğinde ise sizi kandırmaya başlar
Artık olmayan şeyleri var gibi gösterip sizi aldatabileceğini, sizin de bu tongaya sürekli düştüğünüzü fark eder.
4. Bir yaşında kendini keşfetmeye başlar
Bir yaşında duygusal bağlar, kendini keşfetme derken karakter oluşturma sürecinin başında sizinle çatışmaya başlar.
5. İki yaş konuşmanın oturmaya başladığı yaşlardır sizinle iki kelimelik dağarcığı ile atışmaya girer
Tuvalet alışkanlığı, memeden kesme bu yaşa denk geldiği için bir hayli sinirli, gergin ve asidir.
6. Üç yaş karakter oturmasının sonuna denk gelen yaştır
Haliyle sürekli çatışmalar, isyanlar ile geçer.
7. Dört-beş yaş kendisini tanıma, birey olduğunun farkına varma sürecidir
Bundan dolayıdır ki bir birey olarak kendi istekleri şekillenir ve sizin her yasağınıza karşı isyan başlar.
8. Altı-yedi6-7 yaş okula başlama yaşıdır
Yeni bir çevre, yabancı ortamlar, annenin babanın kendisini bırakıp gitmesinden dolayı duyulan öfke sebebiyle isyan doruktadır, bir de buna elektra, ödip kompleksler eklendi mi vay halinize.
9. Sekiz-dokuz yaş dediğin ergenlik provasıdır
Henüz ses kalınlaşmasının eşlik etmediği erken ergen tavırlarına maruz kalacağınız yıllardır.
10. Asi ruh geliyor...
Zaten bu yaşın ardından da ergenlik başlar ve lise bitene kadar “asi ruh” evinizde dolaşıp durur. bacakları kıllanmış, sakalları tel tel çıkmaya başlamış, 'ya boboli ya' diye gezinen çocukla ve onun isyanlarıyla uğraşıp durursunuz.
11. Lise yılları ergenliğin bitişi, delikanlılığa giriş yıllarıdır
Bu bocalama evresinde çocuk ergenliğin bitişi ve olgunluğun getirdikleri arasında bocalar, kabak tabii ki sizin başınıza patlar.
12. Üniversite yılları nispeten daha az isyankar geçer
Ancak “Ya evleneceğiz biz”, “kitap alacağım para gönder”, “herkes gidiyor yaz okuluna, bir ben mi sanıyorsunuz?”, “trenle Avrupa’ya gitmemde ne sakınca var?”, “okulu 1 yıl uzatmayan yok gibi” türünden çıkıntılıklarla bu yılları da size çok tatlı bir isyan havasında geçirtebilir.
13. Okulun bitmesiyle erkekse askere mi gitsem, iş mi baksam, evde mi takılsam sürecine girer
Kız çocuğu ise iş beğenmez, bitirdiği okuldan farklı bir şeyler denemek ister, Avrupa'ya gitmek için araştırmalara başlar. Siz ne derseniz aklına yatmaz, olmaz der, doğrusu bu der, böyle olmalı der, sonunda sizin dediğinize gelir ancak bu da bir hayli zaman alır. Üniversite bitirmiş birinin nasıl bu kadar ergen tavırlı olduğuna şaşarsınız.
14. Ohh askerliğini yapıp, ekmeğini eline aldı, evlenip çocuğu oldu
İşte şimdi kendi çocuğunun isyan sürecine girmesiyle sizin yakanızdan düşer. bu takriben 27-32 yaş arasında olur. yani 3 aylıkken başlayan isyan macerası asgari '27' yaş civarında biter.
Bize reva görülen bu mudur? Bir insan yetiştirmenin bedeli 27 yıl aralıksız isyana maruz kalmak mıdır?
İnsan yetiştirmek bu değil arkadaşım, bu olmamalı. tıp buna çare bulmalı, psikoloji bilimi buna eğilmeli. 30 yaşına kadar her ayı ayrı bir isyan havasıyla geçen gelişim süreci olabilir mi? Tamam hepimiz birey olduk, birey olmanın zorluklarını biliyoruz ama bireyliğin temeli bu kadar mı zor atılır? Hiç uçmam diye isyan eden kuş yavrusu gördünüz mü? Hiç ben avlanmayacağım diyen aslan yavrusu var mı? Yahu sırtlan yavrusu bile 'ben bu leşi yemem, taze et yok mu?' demiyor, 3 aylık hayvan leşin dibine dalıyor. Ama biz insan evladına 30 yaşına kadar söz geçiremiyoruz. Bize de yazık!