Boşanmak İstediği İçin Öldürülen Cemile Türkoğlu'nun Ailesi Anlattı: 'Her Yönüyle Planlı Bir Cinayet'

Mersin'de bir bankada çalışan 34 yaşındaki Cemile Ertürkoğlu, boşanmak istediği eşi Mustafa Ertürkoğlu tarafından 28 Kasım 2018'de boğazı kesilerek öldürüldü. Cemile Türkoğlu'nun acılı ailesi geçen bir yılın ardından tanıklıklarını paylaştı. Katil zanlısı eşin kumar borçları yüzünden aile içinde yıllardır huzursuzluk yaşandığını anlatan aile fertleri, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini kaydetti.

Cemile Ertürkoğlu, 4 yıl önce Mersin'in Tarsus ilçesinde öldürülen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın da uzaktan akrabasıydı.

Mustafa Ertürkoğlu verdiği ifadesinde cinayeti detaylarıyla anlattı. Ertürkoğlu, eşini öldürtükten sonra 'cesetten kurtulmak için' satın aldığı kıyma makinesiyle parçalayıp şehrin farklı bölgelerindeki çöp konteynırlarına attığını söyledi.

Ertürkoğlu'nun ifadesine göre 5 yaşındaki oğulları da bu sırada evdeydi ve odasında uyuyordu.

BBC Türkçe'den Fundanur Öztürk'ün aktardığına göre, Ertürkoğlu, ertesi gün saat 17:47 sıralarında karakola giderek öldürdüğü eşiyle ilgili kayıp başvurusunda bulundu, eşinin kendisinden boşanmak istediği için evi terketmiş olabileceğini ifade etti.

Mustafa Ertürkoğlu'nun kayıp başvurusunda bulunduğu sırada karakola gelen abi Cem Aslan, kız kardeşinin kendisine haber vermeden -cep telefonunu ve çantasını da evde bırakarak- evi terketmiş olamayacağını söyleyerek ısrar etti. Mustafa Ertürkoğlu'nun bu sırada ağabeyi Cem Aslan'a 'Cemile eve gelmeyince stresten evi temizledim, battaniyeleri çamaşırları yıkadım' gibi şüpheli ifadeler kullanması üzerine abi Cem Aslan, çiftin kaldığı evde inceleme yapılmasını talep etti.

Cem Aslan ve eşi Ayşe Aslan, Mustafa Ertürkoğlu'nun yıldan yıla artan kumar borçları yüzünden evliliğin sorunlu ilerlediğini ve Cemile'nin artık boşanmaya karar verdiğini anlatıyor.

Aile, Mustafa Ertürkoğlu'nun kumar borçları yüzünden tefecilerin öldürülmeden 2 gün önce Cemile'nin çalıştığı bankaya geldiğini söylüyor:

'İkisi de çalışmasına rağmen geçim sıkıntısına düştüler. Mustafa sürekli olarak borçlarıyla ilgili yalan söyledi. İnternetten yasa dışı kumar oynuyordu. Borçlarını sürekli biz kapattık ama yeni borçlar eklenmeye devam etti.'

'En son tefeciler kız kardeşimin iş yerini bastı, neredeyse işinden olacaktı. Ekonomik sorunlar kız kardeşimin dayanamayacağı hale geldi ve boşanacağını söyledi. Biz de bu kararını sonuna kadar desteklemiştik.'

Cemile Ertürkoğlu'nun görümcesi ve aynı zamanda yakın arkadaşı olan Ayşe Aslan ise, Cemile'nin kocası tarafından beş yaşındaki çocuklarına zarar vermekle tehdit edildiğini anlatıyor:

'Cemile boşanmak istediğini söylediğinde kocası 'Benim daha 18 ay borcum var, bu borcu öde, ondan sonra ayrılalım' demiş. Yoksa çocuğa zarar vermekle tehdit ediyormuş.'

'Bir keresinde çocuğun boğazına bıçak dayamış ve 'öldürürüm' demiş. Bunları olay olduktan sonra bankadaki bir arkadaşından öğrendim. Cemile de 'Çocuğa dokunma, ne yapacaksan bana yap' demiş.'

'Zaten yeğenim de bir gün oyun oynarken aniden durup bu olayı anlattı: 'Bir gün ben böyle oyun oynarken içeriden annemle babamın sesi geldi. Babam, 'Çocuğu öldürürüm' diye bağırdı, annem de 'Ona dokunma, öldürüyorsan beni öldür' dedi.'

Aile, evliliklerinin başından bu yana Mustafa Ertürkoğlu'nun yüzbinlerce lira kumar borcu olduğunu ifade ediyor.

Mustafa Ertürkoğlu'nun dönem dönem artan saplantılı davranışları olduğunu söyleyen aile, çoğu zaman kıskançlık bahanesiyle eşi üzerinde tahakküm kurmaya çalıştığını ifade ediyor. Cem Aslan Mustafa Ertürkoğlu için, 'Kız kardeşimin yolda yürürken selam verdiği ya da kendisine bakan her erkekle onu aldattığını düşünüyordu' diyor.

Aslan, haksız tahrik indiriminden yararlanmak için ifadesinde kız kardeşine iftira attığını söylüyor:

'Kız kardeşimin kendisini aldatması söz konusu değildi. İfadesinde, kız kardeşimin ilişkisi olduğunu iddia ettiği 13 erkeğin ismini verdi. İçlerinden 9'u kardeşimi tanımıyordu bile. Biri de bankadan müşterisiydi, sadece bir kez telefonla konuşmuşlar.'

Ayşe Aslan ise Mustafa Ertürkoğlu'nun evlilikleri boyunca Cemile'nin eğitimi ve kültürü karşısında 'eziklik hissettiğini' ve sürekli çeşitli saplantılar içerisinde olduğunu anlatıyor:

'Cemile'nin karşısında sürekli kendisini ezdi. Görgüsü, eğitimi ve kültürü Cemile'ye uymuyordu, bunu biliyordu. Kendisi lise mezunuydu. 'Sen beni hor görüyorsun' psikolojisindeydi ama Cemile asla bunu yapmazdı. Bu yüzden sürekli aldatıldığı saplantısı içerisindeydi. İşteki başarısını taşıyamıyordu, sürekli etrafından kıskandı. Onun istediği, Cemile'yi içeriye kapatmaktı.Cemile artık o kişiyle isteyerek birlikte olmuyordu, kendisine dokunmasından rahatsız oluyordu. 2017 başlarında yine Cemile boşanmak istediğinde kendisine zorla sahip olup hamile bırakmıştı ama bebek karnında öldü. Son dönemde yine kendisiyle birlikte olsun diye zorla darp ediyormuş. İş arkadaşının söylediğine göre Cemile'nin ayak bileklerinde, yüzünde morluklar oluyormuş.'

Avukat Burcu Düzen, henüz beş yaşında olan çocuğun cinayet sabahı ve gecesinde yaşananlara şahit olup olmadığının henüz bilinmediğini ifade ediyor. Aile, çocuğun olay gecesine ait bazı anılardan bahsettiğini söylüyor ancak pedagoglar benzer travmaları yaşayan çocukların bu anıları 'hayallerinde yaratabildiklerini' söylüyor.

Mustafa Ertürkoğlu ise ifadesinde, çocuğun cinayet esnasında evde olmadığını ancak sabaha kadar cesedi parçalarken çocuğun odasında uyuduğunu belirtti. Cinayetin hemen ardından Aslan ailesi sosyal hizmetlere başvurup çocuğun koruyucu ailesi olduğu için küçük çocuk artık dayısı Cem Aslan ve eşiyle birlikte yaşıyor.

Avukat, sosyal hizmetlerden gelen pedagogların düzenli olarak çocukla görüştüğünü ve ayrıca okulda da psikolojik yardım aldığını söylüyor ve 'Çocuğun net bildiği bir şey var, babasının annesini öldürdüğü' diyor. Yengesi Ayşe Aslan ise bu bilginin pedagoglar tarafından çocuğa izah edildiğini şöyle anlatıyor:

'Pedagoglar zaten 'babanın anneye zarar verdiğini, öldürdüğünü ve bu yüzden hapiste olduğunu' söylemişti. Ama çocuğun bulunduğu ortamda bir kişinin, 'boğazını kesti' demesinden sonra çocuk olaya ilişkin detay sormaya başladı. Okulda da verimi düştü ve ben kafasındaki sorularla ilgili yeteri kadar açıklayıcı olamadığımı fark ettim.'

Abisi Cem Aslan ise çocuğun velayeti ve cezaevindeki baba hakkında, 'Ben nefes aldığım sürece o adam bu çocuğu göremez. Aksi takdirde ben rahmetlinin olmayan kemiklerini sızlatırım' diyor ve şöyle bitiriyor:

'Cinayetten 9 gün önce kardeşimi aradım. 'Eğer istiyorsan şimdi gelip seni ve çocuğu alayım' dedim. 'Yok abi' dedi. Ben hala acımı yaşayamadım çünkü geri kalan çocuğuna karşı sorumluluklarım var. Bu kapanacak bir yara değil.'