Bora Farsak Yazio: Demokrasi mi Dediniz?- 2
Geçen haftaki ilk yazım biraz kibar kaçtı muhtemelen, aslına bakarsanız çok güzel geri dönüşler aldım gerek meslektaşlarından gerekse sizlerden. Bu işi birazcık daha açmakta yarar var bence.
Hani bir laf vardır ya belki duymuşsunuzdur; Atatürk bazen lükstür Hitler gerekir diye.
Hani bizdeki aşı karşıtları var ya bunların onda dokuzu gazete bile okumayan, bırakın tıp literatürünü ya da interneti karıştırmayı evinin adresini yazmaktan aciz ama kulaktan duyduğu ile maalesef ki aşı karşıtı olan insanlardır.
Bunların eski adı Hürriyet Gazetesi doktoruydu. Maalesef şimdi teknoloji gelişti başımıza bir de internet doktorları çıktı.
Tabii ki kendini bu konuda eğiten, araştıran fikir sahibi olsun ama yok ki önemli bir konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın ve danışın bana da inanmayın. Belki benimkiler de doğru değil ama hiçbir şey yok bulamıyorsanız bile Dünya Sağlık Örgütü’nü takip edebilir ve aşının ne kadar başarılı olduğunu, bugün yoğun bakımda yatan hastaların ve ölen hastaların neredeyse tamamına yakınının aşısızlardan oluştuğunu ve son pişmanlığın fayda etmediğini yoğun bakımdaki hastalarımızın hepsinin KEŞKElerle dolu sözcükler kullandığını görebilirsiniz.
Diğer yandan dünyadaki tüm ülkelerde en büyük sorun Sosyal Güvenlik Sistemleri. Çünkü uzayan hayatla birlikte sağlık harcamaları giderek artmakta ve artık devletler bununla başa çıkamaz hale gelmektedir. Ne yalan söyleyeyim şu anda dünyanın kapsamı en geniş Sosyal Güvenlik ağına sahibiz. Ailede bir kişi çalışıyor karısı ve çocuğu anası babası 7 sülaleye bakıyor. Onu sağlayamıyorsunuz yeşil kart veriyorlar onu sağlayamazsınız turuncu kart veriyorlar onu da sağlayamaz sana kırmızı kart veriyorlar ama bir şeyler veriyorlar ve bir şekilde bakılıyorsunuz ve şu anda bunun kıymetini bilmiyorsunuz.
Bu sistem bendenizin ve sizin ödediği vergilerle, paralarla dönüyor. Adama bütün olanakları vermişsiniz gel bu aşı, onu beğenmezsen bu, ne olur gel orada ol, gel burada ol. İstersen biz eve gelelim yapalım demişsiniz ve adam hayır ben olmam dedi ama hasta olunca kuzu kuzu gelmiş yatmış ve sizin benim paramla aylarca süren milyonlarca liralık maliyetlere ve belki de bir hemşirenin bir doktorun ya da hastane personelinin hayatına mal olarak tedavi olmuş.
Bunu hakkı var mı, bence bu tartışmaya açık bir konu değil buna hakkı yok. Atatürk ve kurduğu demokrasi burada fazla gelmeye başlıyor ve Hitler devreye giriyor. Amerika'da ve Avrupa ülkelerinde yavaş yavaş aşı olmayanlara karşı hareketler başladı büyük şirketler aşı mecburiyeti getirdi. Amerikan ordusuna aşı mecburiyeti geldi. Fransa'da kapalı mekanların hepsinde aşı sorulmaya başlandı. Bizde maşallah, sokaklarda üzülerek görüyorum ki maske artık kolunda bile değil, hiç olmazsa kibarlık olsun diye kola takıyorlardı.
Bu sizin benim paramdan milyonlar harcayan arkadaşlara aşı karşıtlarına niye aşı olmadın denmeli ve ben aşı olmuyorum diyenlere madem tercihinle yaşıyorsun Covid ve komplikasyonlarında SGK kapsamı dışındasın denmeli. Nasıl ki bugün benim muayeneme gelen insanlara sen özel doktor tercih ettin, hiçbir şekilde SGK ve devlet haklarından yararlanamazsın denebiliyor aynı şey kesinlikle bu insanlara da söylenmeli bakalım o zaman ne olacak hep birlikte görmeliyiz.
Bu kafayla gider mi? Daha keşkeleri büyük harflerle yazmaya devam ediyorsa sağlıkla, mutlulukla, başarıyla kalın. Ama benden ve aşılılardan uzak durun sadece kendi kaderinizi belirleyin benimkini değil.
Yorum Yazın