Babasının O Anda "Yanında" Olmasını İstemiş! Düğününde Tırnaklarını Ölen Babasının Külleriyle Süsleten Gelin
Gelin olmaya hazırlanan genç kadın, akla gelmeyecek bir tırnak tasarımı yaptırdığı için günlerdir sosyal medyada konuşuluyor. Duyanların ağzını açıkta bırakan gelin, ölen babasının külleriyle kendine tırnak yaptırdı ve tırnak tasarımcısı sürecin tüm detaylarını video hâline getirerek paylaştı. Babasını yanında hissetmek için onun küllerini taşıyan kadının hikâyesini mercek altına alalım.
Charlotte ve Nick, büyük bir aşk yaşıyorlardı.
Charlotte ve Nick, uzun süredir beraberlerdi. Şimdilerde iki çocuğu olan çift, hayatlarını sonsuza dek bir arada geçirmek niyetiyle evlenmeye karar verdiler. Öncesinde bir nişanlılık dönemi geçirdiler ve bu süre zarfında Charlotte'un babası Mick, ikisinin evlenmesini çok istiyordu. Charlotte da babasının onun düğününde yer almasını çok istiyor ve o günü hayal ediyordu.
Ne yazık ki genç kadının babası ölümcül hastalığın pençesine düştü.
Baba Mick, prostat kanserine yakalanmıştı. Kanser hızlı bir şekilde ilerledi ve ne yazık ki Mick'in kemiklerine ve lenf düğümlerine kadar yayıldı. Bu durumda onun için ölüm ne yazık ki kaçınılmaz bir sondu. Mick, kızı Charlotte ve damadı Nick'in nişanlandıklarını görmüştü. Fakat evliliklerini de görmeyi çok istemişti. Charlotte, her zaman babasının küçük kızı gibiydi ve bunun bir gün bozulacağını bilmiyordu. Nisan ayında kansere bağlı sağlık sorunları nedeniyle baba Mick hayatını kaybetti.
Düğüne sadece birkaç ay kalmıştı.
Nisan ayında babasını kaybeden Charlotte çok üzüldü. Ağustos ayında düğünleri olacaktı ve Charlotte babasının kolunda yürüyeceği anın hayalini kuruyordu. Ne yazık ki babası vefat ettiği için bu hayali gerçekleştiremeyecekti. Fakat onu yanında hissetmeyi çok istiyordu.
Tam bu noktada Charlotte'un kuzeni harekete geçti.
Charlotte üzgün olduğu için kuzeni Kristy ortaya kimsenin aklına gelmeyecek bir fikir attı. İnançları gereği yakınları öldükten sonra onların bedenlerini yakıp küllerini saklayan aile için, Charlotte'ın babasının küllerini düğün anında yanında taşınması oldukça değerli olacaktı. Peki, bunu nasıl yapabilirlerdi? Gelin Charlotte, babasının küllerini tırnaklarının arasında taşıyacaktı. Duyanlara ilk önce şaşırtıcı gelse de Charlotte bu fikri beğendi ve bunun için tırnaklarını yaptırmaya gitti.
Küllerin arasından kemik parçalarını ayrıştırdılar.
Charlotte, tırnaklarının daha estetik görünmesi ve amacına uygun olması için küllerle birlikte babasına ait küçük kemik parçalarını da tırnaklarına eklettirmek istedi. Bunun için babasının küllerinin yer aldığı şişe açıldı ve bir tabla üzerine döküldü. Sonrasında kemik parçaları tek tek ayrıştırılmaya başlandı. Charlotte'ın seçtiği diğer renkler ve şekillerle birlikte bu kemik parçaları da dışarıdan görülebiliyordu. Uzun süren işlemin ardından gelinin tırnakları hazır hâle geldi.
Charlotte, bunu oldukça tuhaf bulsa da kendini iyi hissediyordu.
Charlotte, babasının küllerini ve kemiklerini üzerinde taşımanın ne kadar inanılmaz olduğundan bahsediyor. Ayrıca o tırnaklar üzerinde durduğu sürece babası elini tutuyormuş gibi hissettiğini de ekliyor. Düğüne başlarken babasının onun koluna girdiğini ve onunla koridorda yürüdüğünü hayal etti. Zaten babası ölmeden önce de sürekli bunu hayal ediyordu ve onun acı kaybıyla bu şekilde başa çıkabilmişti. Tırnaklarını çok sevdi ve düğün boyunca onlar sayesinde babasının acısını bir nebze de olsa hafifletti. Babasının ruhunun onunla olduğunu her an bildiğini söylüyor.
Düğün sonrası tırnaklarını saklayacağını söyledi.
Düğüne davetli olan herkes, Charlotte'un tırnaklarına dikkat kesildi. Charlotte'ın aktardıklarına göre misafirler tırnaklarını çok sevmişti ve nasıl yaptırdığını sormuştu. Birçok kişi bunu garipsese de bazıları bu davranışın çok anlamlı olduğu konusunda onunla hemfikirdi. Charlotte, düğünden sonra tırnaklarını çerçeveletmek ve evinde saklamak istediğini söyledi. Böylece hem düğününü hem babasını sonsuza dek kendisi için en anlamlı ve en güzel hâliyle hatırlayacaktı. Kuzeninin teklifi sonrasında bunu yaptığı için çok mutlu olduğunu belirten genç kadın, babasıyla geçirdiği 26 yılı çok güzel andığını ve onu asla unutmayacağını da ekliyor. Peki siz, tırnaklarının arasında ölen babasının küllerini taşıyan ve onu bu şekilde anmak isteyen gelin hakkında ne düşünüyorsunuz? Kulağa bir hayli ilginç geliyor, değil mi?
Yorum Yazın
Ne bileyim sıkıştırıp elmas falan yapsan daha mantıklı olurdu gibi.