Avrupa’nın Bilinen En Eski Üç Boyutlu Haritası Ortaya Çıktı
Avrupa'nın bilinen en eski 3 boyutlu haritası olduğuna inanılan Saint Belec levhasının yaklaşık 5000 yıl önce oyulduğu ve Bronz Çağı döneminde yapıldığının tahmin edildiği kaydedildi.
İlk olarak 1900'de Fransa'nın kuzey doğu kıyısındaki Bretonya bölgesinde bulunan taş levha uzun yıllar Paris yakınlarındaki Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmişti.
Eski bir makaleyi inceleyen araştırmacılar Yvan Pailler ve Clement Nicolas 2014 yılında Saint Belec levhasını yeniden keşfetti ve dev taş levha hakkındaki bilinmeyenleri gün yüzüne çıkardı.
Araştırmacı ekipten bir yetkili, 'Paul du Chatellier tarafından 1900 yılında bir hendekte keşfedilen ve bir asırdır unutulmuş olan levha yakın zamanda yeniden keşfedildi' dedi.
Milattan önce (M.Ö.) 3.100 yılında başlayan erken Tunç Çağı'na ait olabileceği de düşünülen dev taş levha 2.2 metre uzunluk ve 1.53 metre genişliğe sahip.
Euronews Türkçe'nin aktardığına göre araştırmacılar Pailler ve Nicolas, taş levhayı inceledi ve üzerindeki kabartma ve işaretlerden yola çıkarak bunun bir harita olduğunu açıkladı.
Levhanın üzerinde bulunan tekrarlanan işaretler, çizgiler ve önemini vurgulamak için daha derin oyulan diğer şekillerin eski devirlerde harita yapımında kullanıldığı kaydedildi.
Bunun yanında Pailler-Nicolas ikilisi 'coğrafi referans' almak ve dev levhanın bulunduğu bölgeyle benzerlikler gösterip göstermediğini anlamak için bazı araştırmalar yaptı. Araştırmalar sonunda levhanın civarda bulunan Odet Nehri'nin yatağını takip eden 30 kilometre uzunluğundaki bir bölgeye karşılık geldiği ortaya çıktı. Bu gelişmeyle birlikte Saint Blec levhasının Avrupa'nın en eski haritası olduğu tescillenmiş oldu.
Arkeologlar Saint Blec levhasının neden bir mezar içerisinde bulunduğuna dair soru işaretlerini cevaplayabilmiş değil. Bir hipoteze göre harita-levha bölgede hüküm süren bir kral veya prense ait ya da geleneklere göre haritayı yapan kişinin mezarına gömüldü.
Yorum Yazın
"yeniden" gün yüzüne çıkarıldı derken ne demek istiyoruz? yani daha önce bulmuştuk da geri mi gömmüştük?