Görüş Bildir
Haberler
Aslında Aşık Değil de Duygusal Olarak Bağımlı Olduğunuzu Gösteren 17 İşaret

Aslında Aşık Değil de Duygusal Olarak Bağımlı Olduğunuzu Gösteren 17 İşaret

Vakur Barut
05.02.2018 - 15:46

Herkes gerçek aşkın peşinde buna şüphe yok, ancak bu bazen bizi öylesine kör ediyor ki bağımlılıklarımızı aşk zannedebiliyoruz. Bağımlılık derken elbette madde bağımlılığından, akıllı telefon bağımlılığından, vs. söz etmiyoruz. Burada bahsi geçen bağımlılık “duygusal bağımlılık.”

İnsanlar çoğu zaman duygusal olarak yaşadıkları bağımlılığı aşk zannedebiliyorlar. Acaba siz de öyle misiniz? İşte ayırt edebilmeniz için birkaç küçük ipucu size.

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Partneriniz arkadaşlarıyla, ailesiyle kısacası başkalarıyla vakit geçirdiği zaman kıskanıyorsunuz.

Bu elbette ki bir aşk kıskançlığı değil, neden sizinle değil türünden bir kıskançlık. Bunu tabii ki ona söylemiyorsunuz ama yakınmalarınız, söylenmeleriniz sizi ele veriyor.

2. İlişkiniz sizi diğer insanlarla görüşmekten, hobilerinize vakit ayırmaktan, kendi başınıza bir şeyler yapmaktan alı koyuyor.

Yani işin özü tam bir bağımlı profili çiziyorsunuz. Eskiden zevk aldığınız şeyleri bir kenara bıraktınız. Onsuz hiçbir şey yapamıyorsunuz. İstiyorsunuz ki hayatınızın her anında yanınızda olsun. Kendinizi hayattan alı koyuyorsunuz farkında mısınız?

3. Aşırı derecede sahiplenici oldunuz, partnerinizin etrafındaki hiç kimseye güven duymuyorsunuz, sanki her an biri onu sizden çalacakmış gibi.

Sahiplenmek aşkın değil, bağımlılığın belirtisidir. Aşırı kıskançlık, kafada sürekli bir şeyler kurma, onun sizden gizli bir şeyler yaşadığından şüphelenme, gidecekmiş korkusu… siz bir bağımlısınız.

4. Partnerinizi mutlu etmek için kendinizden ödün vermekten çekinmiyorsunuz, siyasi görüşünüzden tutun da tuttuğunuz takıma kadar her şey değiştirilebilir.

Oysa aşk insanın kendisi gibi olabilmesidir. insanların birbirini karşılıklı olduğu gibi kabul etmesi. Siz olduğunuzdan farklı biri gibi olmaya çalışıyorsanız bunun altında kaybetme korkusu yatıyor ve maalesef bu da aşk değil.

5. Partneriniz yanınızda olmadığında kendinizi boş, yalnız ve sıkılmış hissediyorsunuz.

İşte bunlar hep yoksunluk semptomları. Tıpkı bağımlı olduğu şeyden uzak kalan insanların yaşadığı türden duygular.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Partnerinizin size sürekli “seni seviyorum” demesini istiyorsunuz.

Çünkü hareketlerinden, davranışlarından bunu okuyamıyorsunuz. Öyle olmadığından değil, siz okuyamadığınız için böyle. Sizi sevdiğini size sürekli hatırlatmasını istemek duygusal bağımlılık göstergesi.

7. Partnerinizle vakit geçirebilmek için diğer insanlarla olan görüşmelerinizi, buluşmalarınızı, vs. kolaylıkla iptal edebiliyorsunuz.

Çünkü yoksunluk sendromu çekmek istemiyorsunuz. Onsuz gittiğiniz buluşmalardan zerre keyif almayacağınızın farkındasınız.

8. Partnerinizin üzerinde kontrol sahibi olmak istiyorsunuz.

Eğer sizin istediğiniz bir şeyi istemezse, sizinle istediğiniz yere gelmezse, gitme dediğiniz yere giderse üzülüyor, öfkeleniyor, hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Sanki aldatılmışsınız gibi.

9. Partnerinizin onayına muhtaçsınız, öyle ki onun düşünceleri sizin düşüncelerinizden bile önce geliyor.

Onun onaylamadığı, istemediği bir şeyi yapmak mı? Allah korusun. İşin daha da ilginci aynısını ondan da bekliyorsunuz, olmayınca al sana elem, keder.

10. Allah göstermesin bir gün onsuz kalırsanız ne yaparsınız? Bunu düşünmek bile korkunç!

Onsuz bir hayatı hayal dahi edemiyorsunuz. Günün birinde hayatınızdan çıkması halinde yaşamaya nasıl devam edeceğinizi düşünüyorsunuz. Allah eksikliğini göstermesin de bu sizce de biraz aşırı değil mi?

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Partneriniz sizi uzun süre aramazsa veya size mesaj atmazsa aşırı kaygılanıyorsunuz.

Süre biraz daha uzarsa artık sizi sevmediğini düşünmeye başlıyor hatta daha da ileri gidip sizi aramadığı süre içinde başkalarıyla görüştüğünü falan düşünmeye başlıyorsunuz.

12. Partnerinizden belli beklentileriniz var ve bunların karşılanmasını istiyorsunuz.

Olmaması halinde kendinizi sevilmeyen, istenmeyen, terk edilecek biriymiş gibi görmeye başlıyorsunuz. Ancak bunu bir tek sizin biliyor oluşunuz sıkıntı işte.

13. Kendine güveniniz partnerinizin size bakışıyla doğru orantılı.

O sizi beğeniyorsa siz de beğeniyorsunuz, beğenmiyorsa, sizi onaylamıyorsa o gün kendine güvenin esamesi bile yok. Kendinizi sürekli onun gözünden görmeye çalışıyorsunuz.

14. Partnerinizin kişiliğinden, kim olduğundan daha çok onun duygularına odaklanmış durumdasınız.

Sizin için en önemli olan şey onun ne hissettiği? Neden böyle hissettiği, onun kişiliği, karakteri, vs. sizin için daima sonra geliyor.

15. Partnerinizin sizi değiştirmesine ihtiyaç yok, çünkü siz zaten onun istediği biri gibi olmak için gereken gayreti gösteriyorsunuz.

İyi bir şey yaptığınızı zannediyorsunuz ama değil, onaylanmaya bu kadar muhtaç olmanız size hiçbir şey kazandırmadığı gibi çok şey kaybettiriyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

16. Aynı şekilde onu da sizin isteklerinize göre değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz.

Bu konuda baskıcı ve kontrolcü olduğunuzu daha evvel de belirtmiştik. Ama işte bunlar hep bağımlılıktan.

17. Partnerinizin içinde nasıl bir kişilik yattığı sizin için önemli değil, size ve diğer insanlara yansıttığı kişiliği size yetiyor.

Çünkü siz, size verilenlere bakıyorsunuz. Onun ötesine geçmek, onu daha yakından tanımak gibi bir düşünceniz yok, hiç olmadı.

Bonus - İnsanlara kendi biçtiğiniz kıyafetleri giydirmeye meyillisiniz, kıyafet uymuyorsa bir yenisini dikmek sizin için hiç zor değil.

Ancak insanlar kendine yakışanı giymek isterler, sizin dayattıklarınızı değil.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
128
47
41
14
9
8
4
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın