Aşka Dair 17 Alıntısıyla Türk Edebiyatının Son Dönem Efsanesi: Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük Çaresizliğimiz, şüphesiz ki Türk edebiyatının son yıllarda çıkardığı en iyi kitaptı.
Aşkı, hayatı ve insan doğasını Barış Bıçakçı'nın o sade diliyle çözmeye çalışan bu kitabın en güzel alıntılarını, aynı isimli filminden sahneleriyle, sizler için derledik.
1. “Benden okumak için kitap önermemi isteyenlerin kalbimi de istediklerini sanıyordum, hâlâ öyle!”
2. "Ortada iki erkek ve bir kadın varsa, edebiyat ve sinema başımıza taş yağdırır, kolla kendini!"
3. “En büyük ahlaksızlık, demiştim kendi kendime, bir aşkı yaşamamaktır. Hayatı mümkün olan en geniş haliyle yaşamak gerekir, demiştim.”
4. “Okumak kimilerine yazmayı öğretir, banaysa yazmamayı öğretti. Edebiyat ve ibadet dahil, bir tür vecd hali yaratan bütün faaliyetlerin niahi amacı o faaliyeti yapmamayı öğretmek olmalı.”
5. “Sen yine kendini sevdin. Bense onu sevdim!”
6. “İki yıl boyunca bütün sınıflandırmaları kadın ve erkek başlıkları altında yapmaya zorlamıştı."
'Halbuki bulutlar da var, kediler de, herdem yeşil bitkiler, binlerce yıldır yeri değişmeyen taşlar, mutfakta bulaşıklar, kenarı kıvrılan kilimler, kar altında kalanlar, sınıflandırmalara tabi olmayanlar...”
7. “Birine aşık olunca, ömrün boyunca onu aramışsın da sonunda bulmuşsun gibi, geçmişini tekrar kurgularsın."
'Basit tesadüfler aşkın ilahi gücünün işareti olur çıkar. Şimdi buraya yazınca bak ne kadar gülünç olacak: Lise sonda aşık olduğum kızın ismi Zuhal'di, yirmi yıl sonra, Nihal, demek ki, tabi ya, büyük bir aşk bu, aşkın ilahi adaleti sonunda bizi buluşturdu vesaire...”
8. “Bana, insan yalnızca kendini anlayabilirmiş gibi geliyor. O da zaman zaman.”
9. “Bu dünyada sevişmek diye bir şey olduğunu, kolaycacık sevişen kadınların olduğunu öğrenmenin heyecanı ve erkekliğimde yarattığı tatlı sızı... O sızının bitmesini isteyişim. Bunu bir mahkumiyete dönüşmesi.”
10. “Bütün sıkı ilişkiler bir tür azınlıktır çünkü. Sırtlarını "dışarıya" bir güzel dönmüş iki insanın oluşturduğu azınlık.”
11. “Özgürlüğün kimse tarafından sevilmemeyi göze almak olduğunu söylüyordum.”
12. "O da anlamıştı herhalde ikimizden bir adam olacağını; benimle konuşulacağını, seninle yaşanılacağını..."
13. "Aşıklar böyledir işte Nihalciğim, kısacık bir anı bütün ömürlerine yaymak isterler."
14. “Aşkın insanı zenginleştirdiğini biliyorduk, fakirleştirdiğini de bilelim.”
15. "Bu kız kemanları duymuyor! Yemeğe girişme, lahmacun alıyoruz!”
16. "Birlikte geçirdiğimiz o güzel günlere ne olmuştu? Benim aklım hep o günlerdeydi. Ne olmuştu o günlere? "
'Yaşanan şeyler ne olur Çetin, nerede durur? Hatırlamaya ve belleğe ilişkin eğretilemeler beni kesmiyor. Tozlu tavan arasına girmek, eski bir sandığı açmak, sararmış bir defterin sayfalarını çevirmek filan diyorum, beni kesmiyor. Geçmişimizle bağlantı kurmanın tek yolu hatırlamak mıdır? başka bir eylem yok mu, olamaz mı?'
17. “Bizim büyük çaresizliğimiz Nihal'e aşık olmamız değil, sesimizin dışarıdaki çocuk seslerinin arasında olmayışıydı. Asıl çaresizlik buydu.”
Yorum Yazın
Vayy son madde ye bayıldım ..
Anlaşılan siz MAHFİ_TEFRİKA'yı henüz okumamışsınız. Türk edebiyatının son zamanlarının en fikirsel ve sanatsal tarihi kısa romanı. Google Arama yoluyla ücret... Devamını Gör
izlemeyenler hemen izlesin veya kitabını okusun