Arjantin'de Vahşet: 14 Yaşındaki Chiara Paez Diri Diri Toprağa Gömülerek Öldürüldü
Türkiye'de yaşanan Özgecan Arslan cinayetinin bir başka hali, Arjantin'de yaşandı. 14 yaşındaki Chiara Paez cinayeti, tüm halkı yasa boğdu.
Chiara, ailesine oldukça yakındı. Aile ve arkadaşları ile çekildiği fotoğrafları sıklıkla Instagram ve Facebook'tan paylaşıyordu.
Okulda da oldukça popüler olan Chiara, okulun hockey takımındaydı.
Mayıs ayının başlarında, Chiara kayboldu.
Sosyal medyanın da gücü aracılığı ile her yerde ilanlar paylaşıldı.
Erkek arkadaşları Manuel Mansilla da dahil olmak üzere pek çok kişi Chiara'yı aramaya koyuldu.
Manuel ve Chiara birkaç aydır birliktelerdi ve aynı okula gidiyorlardı.
3 gün sonra, erkek arkadaşının ailesi ile yaşadığı evin bahçesinde, verandanın altında genç kızın cesedi bulundu.
Yapılan otopsi sonucu, genç kızın 8 haftalık hamile olduğu ve canlı canlı gömüldüğü ortaya çıktı.
Genç kızın erkek arkadaşı, cinayeti işlediğini itiraf etti.
Genç kızın cesedinde, düşük ilacının izlerine rastlandı. Marsilla'nın aynı zamanda genç kızı kürtaja zorladığı anlaşıldı. Chiara’nın hamile olduğunu ve çocuğunu doğurmayı düşündüğünü annesi ve teyzesine söylediği belirtilmişti. Ancak savcılar Manuel’in de Chiara’nın hamile olduğunu öğrendiği ve cinayeti tetikleyen sebebin de bu olduğunu düşünüyor.
Otopsi raporları, Chiara'nın hamilelikle ilgili yaşanan tartışma sonrasında öldürüldüğünü gösteriyor.
Ancak Manuel'in bunu yalnız başına yapmadığına dair şüpheler bulunuyor. Manuel'in 34 yaşındaki annesi ve onun 43 yaşındaki partneri de Chiara soruşturması altında tutuklandı.
Genç kızın öldürülmesi yalnızca ailesini ve arkadaşlarını değil, tüm ülkeyi harap etti.
#NiUnaMenos hashtag'i ile sosyal medyada da büyük yankı buldu.
Çoluk çocuk, erkek, kadın, herkes Chiara cinayeti için tek vücut oldu. Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine dur demek için eylemler düzenlendi.
Sadece geçen sene 277 kadının erkekler tarafından katledildiği Arjantin’de cinayete yönelik tepki eylem boyutuyla sınırlı kalmadı.
Öğretmenler kadına yönelik şiddeti okullarda forum tartışmalarına taşıdı, yargının bu şiddetin dinmemesinde sorumşluluğu sorgulandı ve Kilise de tepkilere katılmak durumunda kaldı.
Çarşamba gecesi düzenlenen yürüyüşte, 200 bin kişiden fazla insan bir aradaydı.
Düzenlenen yürüyüş, gelecek Ekim ayında düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı öncesi büyük bir siyasi kutuplaşmanın yaşandığı toplumu da birleştirdi. Krichner karşıtı ve destekçileri olarak bölünen toplum, Chiara’nın cinayetine tepki ile tek vücut oldu.
Birgün gazetesinin haberinde, Casa Encuentro örgütünün kurucusu Fabiana Túñez'in bunu yeterli görmediği aktarılmış.
Ancak, erkek şiddetine karşı mücadele eden Casa Encuentro örgütünün kurucusu Fabiana Túñez bu yeterli değil. “Artık fotoğraflardan icraata geçmenin vakti, değiştirecek çok fazla şey var. Ama çok umutluyuz, çünkü bunun gibi bir eylem hiç yaşanmamıştı” diyor Túñez. Devasa eyleme katılanlardan kimileri çocukları için, kimileri ise artık bir daha buna benzer cinayetler yaşandığını görmemek için geldiğini söylüyor. Ancak hepsinin ortak birleştiği bir nokta varsa, o da toplumda bir kültür dönüşümü gerektiği.
Chiara’nın katledilmesi sadece Arjantin’i değil, komşu ülkelerde de büyük yankı uyandırdı.
İki ülkenin başkentleri Santiago ve Montevideo’da da çeşitli eylemler düzenlendi. Kadın cinayetlerinin Latin Amerika ortralamasına nazaran daha düşük olduğu Şili’de de kadına yönelik şiddet konusundaki hassasiyetin yeterli olmadığı tartışıldı.
Chiara'nın ailesi gibi, yakının kaybeden bütün aileler, adaletin yerini bulmasını bekliyor.
Her 31 saatte bir kadın cinayeti işlenen Arjantin'de, aileler birbirine kenetlenmiş durumda.
"Her gece yatağa gittiğimde, tek başıma ağlıyorum. Keşke biri bunu açıklayabilseydi..."
Chiara'nın babası Fabio, Facebook'ta değiştirdiği profil fotoğrafı ile birlikte hislerini sosyal medyaya bu şekilde yansıttı.
2015 Şubat ayında Türkiye'de işlenen Özgecan Aslan cinayetinde olduğu gibi, dünyanın her yerinde maalesef aynı şiddet karşımıza çıkıyor.
Arjantin'de gündeme gelen öneriler de Türkiye’den pek farklı değil. Özgecan cinayetinin ardından tartışılan “Eşitlik Bakanlığı” gibi öneriler Arjantin'de de tartışılıyor. Ancak hiçbiri kadına yönelik şiddete son vermiyor.