Alkışı Duydu, İhaneti Gördü: İşte Yerli Afroditimiz, Devrik Tanrıçamız Banu Alkan
90'larda doğmuş nesil genellikle Banu Alkan'ı magazin programlarına ve reklamlara çıkan, hafif deli bir kadın olarak hatırlıyor. Çok mu zeki, yoksa gerçekten aptal mı karar veremediğimiz bu medyatik oyuncunun geçmişi aslında oldukça görkemli ve ışıltılı.
Şu sıralar maddi zorluklarla boğuşmakta olan Afrodit Banu Alkan'ın ilginç hayat hikayesini sizler için derledik.
Kendisine doğumda verilen ismi, Liz Remka Rebronja! 1958 doğumlu ve Koç burcu!
Yugoslavya'da yaşayan bir Türk aileye doğan Banu Alkan, henüz 5 yaşındayken ailesiyle birlikte Türkiye'ye göçtükten sonra kendi ismi Banu Alkan'a kavuştu.
Orta halli bir hayat yaşayan Banu Alkan, tabir-i caizse 'varoşlarda bir pırlanta' idi. Ünlü olmak istediğine karar verdi ve lise öğrenimini yarıda bıraktı.
İlk olarak bir sabun reklamında yer aldı ve Memduh Ün tarafından keşfedilmesiyle beraber Afrodit'liğe giden yola girmiş bulundu.
Fakat bu konuda farklı iddialar da var; Banu Alkan, reklam filmindeki görüntüsünden çok etkilenen Memduh Ün sayesinde oyunculuğa başladığını iddia ediyor. Oya Aydoğan ise Banu Alkan'ın kendisiyle beraber Ses dergisinin yarışmasına girdiğini ve 4. olduğu için sonradan kendisinin bu yarışmaya hiç girmediğini iddia ettiğini belirtiyor.
Kariyerinin başlangıcı biraz belirsiz olsa da, Banu Alkan genç yaşında sinema sektörüne girerek oldukça başarılı filmlerde rol aldı.
İlk filmi Kadir İnanır ile çevirdiği 'Taksi Şoförü' filmiydi. Böylesine başarılı bir aktör ile piyasaya giriş yapan Banu Alkan 'Afrodit' filminde başrolde oynayarak Tanrıçalığa terfi etti.
Fakat bu başarısının arkasında gizli bir aşk ve bir destekçi de vardı: Gürbüz Hanif!
Banu Alkan 17 yaşından beri Türkiye'nin en zengin erkeklerinden biri olan Gürbüz Hanif ile birlikteydi. Hanif'in evli ve çocuklu olmasına rağmen gizlenmeden devam eden bu ilişki sırasında Banu Alkan en kibar tabiriyle 'ikinci kadın' olmaktan şikayetçi değildi. İddia ettiğine göre, Hanif Bey'in çocukları dahi Banu Alkan'a 'cici anne' diyordu.
Gürbüz Hanif ile sürekli Havai, Paris gibi yerlere seyahate çıkıyor, delice alışveriş yapıyor ve çok eğleniyorlardı.
Banu Alkan sadece Türkiye'nin jet sosyetesinin değil, dünyanın jet sosyetesinin uğrak mekanlarında takılıyordu.
Gürbüz Hanif sayesinde Paris'te bir "Leydilik okuluna" gitti.
İki yıl boyunca nasıl gerçek bir 'leydi' olunacağı üzerine eğitim aldı. Banu Alkan kendisine bu eğitimin ne işe yaradığı sorulduğunda, 'Obama ve heyeti gelse, büyük bir davet verebilecek görgüye ve bilgiye sahip olmak' şeklinde açıklıyor.
Marilyn Monroe'nun aptal sarışın tiplemesinin Türkiye şubesi gibiydi; sürekli saf fakat seksi kadın rollerinde oynuyordu.
Yine kendi iddiasına göre; Hollywood'a dahi girebilirdi, fakat kendisi Türkiye'de kalmayı tercih etti.
Hanif Bey ile ilişkisi sırasında adeta "para" kelimesinin anlamını bilmediğini gururla anlatıyordu. Yaşadıkları hayat öyle böyle lüks bir hayat değildi!
Bu sırada şan dersleri de alan Banu Alkan, 'pahalı ve ulaşılmaz bir kadın' olduğu için sahnelere çıkmıyordu ve sinema sektöründe devam ediyordu.
Kendi tabiriyle "en baby yıllarını verdiği ilişki" Hanif Bey'in kansere yakalanması ile sona erdi ve pembe rüya Banu Alkan için bitti.
Birlikte yaşadıkları yalıda kalmaya bir süre daha devam etti. 25 yılı geçen ilişkileri boyunca üzerine tek bir mülk yaptırmaması ile 'aptal sarışın' tiplemesini adeta güçlendiren Banu Alkan, bir anda finansal olarak güvencesiz kalmıştı.
Uzun süredir ekranlarda görünmüyordu ve artık Hanif Bey gibi bir desteği de yoktu; yeniden gündeme gelmek ve para kazanmak adına reklamlarda oynamaya başladı.
Artık eskisi gibi seksi olmaktan çok, 'eğlenceli, komik' rollerdeydi aslında.
Efsanevi İxir reklamı oldukça başarılı oldu; Banu Alkan'ın yıldızı yeniden parlamıştı.
Fakat elbette bu parlama istediği yönde ilerlemedi.
Murat Taşdemir ile tanışması, Hanif Bey'in ölümünden sonra başına gelen en kötü şeylerden biri oldu!
Hala Hanif Bey'in villasında yaşamakta olan Banu Alkan, Murat Bey ile beraber yaşamaya başladıktan sonra, Hanif Bey'in çocukları tarafından evden çıkarıldı.
Banu Alkan, Hanif Bey'in ölmeden önce 'Banu'ya her ay verilmesi gereken parayı teslim edin' dediğini iddia eden Afrodit, çocukları ile miras davasına girişti ve bu yolda uzun süre mücadele verdi. Sonuç Alkan açısından hüsran oldu.
Murat Taşdemir ile Neremi Neremi ve Beyaz Orkide isimli albümleri çıkardı.
Albümleri konusunda çok iddialı olan Banu Alkan, Sezen Aksu'dan daha iyi şarkılar yazdığını iddia ediyordu. Fakat maalesef yeterli satışı yakalayamadı ve hiçbir konsere çıkmadı.
En son olarak Murat Taşdemir ile bir televizyon programında kavga etmesi ile gündeme geldi. Oldukça aşağılanmış ve kırılmıştı.
İlişkileri de bu programdan sonra sona erdi ve bir daha programlara çıkmadılar. Murat Taşdemir şu an bir pastane işleterek sakin bir hayat sürüyor.
Banu Alkan ise bir arkadaşının evinde kalıyor ve oldukça büyük maddi sıkıntılar ile uğraşıyor.
Bir zamanlar zirvedeyken, şu an kalacak yeri dahi olmayan Banu Alkan'ın hikayesinden ibret alarak, her kadın öncelikle kendi kendisine güvenmesi gerektiğini düşünüyor.
Yine de öz güveni ve kendisini sevmesi ile örnek alınması gereken sevimli narsist Banu Alkan'ın en yakın zamanda rahata ermesini umuyoruz.
Yorum Yazın
Evli ve çocuklu bir adamla düşünmeden kahkahalar atarak geçen günler belki diğer kadına dert olmuştur Banucum ? Bu kadar aç ve yardıma muhtaç insan dururken ... Devamını Gör
İsterse 1000 yıl leydilik dersi alsın.Görgüsüz.
Tam üzülecektim içimden bir ses siktir et dedi