82 Yaşında Öldüğünde Sadece 27 Yıllık Hafızaya Sahip Olan Bir İnsan: Henry Molaison
Çocukluğunuzda geçirdiğiniz küçük bir kaza hayatınızı ne kadar etkileyebilir?
82 yaşında öldüğünde yalnızca 27 senelik hafızaya sahip olan Henry Molaison'ın bütün hayatı küçük bir bisiklet kazadan etkilenmişti. Yaşamış olduğu dönemde epilepsi hastalığının çaresi olarak denenecek beyin ameliyatı sonrasında hafızasını yitirecek ve hayatının geri kalanını herşeyi unutup tekrar tekrar öğrenerek geçirecekti.
''aynen bir rüyadan uyanmak gibi... her gün kendi içerisinde biraz daha yalnızlaşıyor''
Henry Molaison'ın çocukluğunda geçirdiği bir bisiklet kazası genetiğinde var olan epilepsisinin ortaya çıkmasına aracı olmuştu.
İlk başta küçük nöbetler halinde kendini gösteren epilepsisi, 16 yaşına geldiğinde şiddetini arttırmaya başladı. 27 yaşında ise artık bütün hayatını etkiliyordu.
Beyninin elektriksel etkinliği değerlendirilince hipokampüs kısmında anormallik olduğu farkedildi.
İlgili uzmanlar tarafından muayene edilince beyin ameliyatı gerçekleştirilmesi uygun görüldü. Sıkıntı şuydu ki o dönemde beyin ile ilgili bilinenler günümüzden çok gerideydi. Özellikle bu zor ameliyatı gerçekleştirmek için...
1953 yılında henüz 27 yaşındayken beyin cerrahı Dr. William Beecher Scoville tarafından ameliyat edilerek beyninin her iki tarafında bulunan temporal lobun 3'te 2'si alındı.
Bu büyük ameliyattan sonra Henry'nin epilepsisi artık kontrol altındaydı. Fakat doktorun hesabı katmadığı başka bir şey daha vardı. Bu problem ise çok kısa zamanda anlaşılacaktı.
Henry artık yeni anılarını uzun süreli hafızasına kaydedemiyordu. Yeni bir hastalığa yelken açmıştı: Amnezi.
Ameliyat olmadan önceki hayatını hatırlayabiliyordu. Ailesini tanıyor, eski anıları hakkında net bir biçimde konuşuyordu. Doğduğu yılı biliyor fakat yaşını hesaplayamıyordu. Kısa dönemli hafızası iyiydi fakat bir kaç dakika sonra öğrendiklerini unutuyordu.
Ameliyat olduğu günden sonra doktoru olan Prof. Suzanne Corkin'i her gün görmesine rağmen ertesi gün tekrar tanışmak zorunda kalıyordu. Hatta bazı zamanlarda doktoru odasından birkaç dakikalığına gitse bile geri döndüğünde kim olduğunu unutmuş oluyordu.
Henry'nin beyni üzerinde yapılan deneylerde bellek hakkında bilinen çoğu şey yanlış çıkmıştı.
Temporal lobun hipokampüs bölgesi alınan hastalarla ilgili daha önceden Henry ile benzer iki vaka bildirilmişti. Bu konu üzerinde çalışan nöropsikolog Brenda Milner ve beyin cerrahı Dr. Wilder Penfield, Henry'nin amnezisi, geriye kalan belleği ve beyni hakkında araştırma yapmak için yanına geldi.
Penfield ve Milner ikilisi, Henry üzerinde oldukça kapsamlı araştırmalar yaparlar. Henry, Wechsler Zekâ Testi’nden 112 puan alır. IQ puanında ameliyat öncesine göre büyük bir değişim yoktu. Birçok psikoloji testinden de sorunsuz olarak geçer. Oldukça kibar bir insandır; aynı zamanda anlayışlı ve kibar da...
Yaşamının son 55 yılını hafızasından mahrum, yeni arkadaşlar edinemeden, 27 yaşında olduğunu sanarak geçirdi. 2008 yılında ise solunum yetmezliğinden öldü.
Henry'nin ameliyatında yapılan bu ihmal, tıp dünyasının oldukça büyük kazançlar sağlamasına vesile oldu.
Henry'nin ameliyatından önce belleğin beynin tamamı tarafından yöneltildiği düşüncesi yaygındı. ''HM'' vakasından sonra belleğin, beynin tamamı tarafından kontrol edilmediği, bunun için özelleşmiş bir sinir ağının (hipokampüs) var olduğu oraya çıktı.
Bunun yanında ''İşlevsel bellek'' kavramı ortaya atıldı. İşlevsel bellek için hipokampüse ihtiyaç olmadığı gösterildi.
''HM'' öldükten sonra beyni California'da bir beyin inceleme laboratuvarına götürüldü ve 2,401 parçaya ayrıldı.
İlerleyen dönemlerde Henry'nin beyni gereken incelemeye tabii tutularak devam edecek.
Yorum Yazın
Türkiye'de "50 ilk öpücük" adı ile yayınlanan "50 first day" filmi bu konuyu işleyen romantik komediydi.. Adam sandler'in en iyi filmi de diyebilirim, bu ... Devamını Gör
çok üzüldüm :(
memonto filmi gibi hayat. çok kötü lan.