17 Enfes Alıntı ile İnsan Ruhunun En İyi Psikoloğu Sabahattin Ali'den Olağanüstü Tespitler
Edebiyatın büyük sınır tanımazlarından olan Sabahattin Ali hakkında methiyeler düzsek dahi boş...
Yersiz yurtsuz kalmayı, doğruları adına hiç taviz vermeden yaşamayı seçen ve sonunda bu uğurda hayatını kaybetmiş; insan ruhunun en derinlerini avucunun içi gibi bilen bir yazardı o.
İşte bu büyük yazarımızın kitaplarında geçen ve her okuduğunuzda bambaşka şeyler hissedeceğiniz enfes alıntıları sizler için derledik...
#1
#2
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir.Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?
#3
Sonra çıkıyorsun dışarı, bakıyorsun Güneş hala tepede. Bir cigara yakıyorsun ve yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun: “Napalım, kısmet değilmiş…”
#4
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhumun bulunduğunu öğrettin.
#5
'Şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum.' dedi. 'Bu eksiklik sana değil, bana ait... Bende inanmak noksanmış... Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için sana aşık olmadığı zannediyormuşum... Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar.... Ama şimdi inanıyorum... Sen beni inandırdın.
Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum...
Seni istiyorum... İçimde müthiş bir arzu var...
Bir iyi olsam!'
#6
Sana ihtiyacım yok ki benim. İnsan yalnız da mutsuz olabilir çünkü...
#7
Bu ölü toprakların üstünde hiçbir şey ölmek ve öldürmek kadar kolay değildir.
#8
Bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir.
#9
Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir.
#10
Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar...
#11
Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.
#12
Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben iki de bir de böyle oluyorum. Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil.. İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış bir kedi gibi kendimi zavallı hissediyorum...
#13
Çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir...
Seni gördüğü zaman zalimce başını çeviren mağrur bir dilberin kapısı önünde ve Ay ışığı altında sabaha kadar dolaşmak, bunu candan arkadaşlara ağlayarak anlatmak, -söz aramızda- gene hoş şeydir.
Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
#14
Görmesen bile denizi
yukarıya çevir gözü
deniz gibidir gökyüzü
Aldırma gönül aldırma.
#15
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım. Hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir.
#16
Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünürüm.
#17
Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer. Bir gün Almanlar’ın pabucunu yalayan, ertesi gün İngilizler’e takla atan, daha ertesi gün de Amerika’ya kavuk sallayan soysuzlar gibi olmak istemedik… Kanunlu, kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük. Bugünün itibarlı kişileri gibi, kese doldurmadık, makam peşinde koşmadık. İç ve dış bankalara para yatırmadık. Han, apartman sahibi olmak, sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık. Milletin derdine derman olacak yolları araştırmak istedik. Bu ne affedilmez suçmuş meğer!
Yorum Yazın
"Kürk Mantolu Madonna" ve "İçimizdeki Şeytan" karışımı... İki muhteşem kitap ve muhteşem cümleler. İki kitabı da kim bilir kaç kez okudum ve kim bilir kaç ke... Devamını Gör
Madem Sabahattin Ali'yi bu kadar övdünüz, bu kadar sevdiniz, paylaşımlarınıza biraz dikkat edin yahu! 3 ve 6 numara Sabahattin Ali'ye ait değil. Zaten o kada... Devamını Gör
"insan ruhunun psikoloğu" ne?