onedio
Hayrünnisa Gül Boğaziçili Oldu!
Boğaziçi Üniversitesi BÜYEM, İkinci Bahar programının bu sene önemli bir öğrencisi var!Türbanı nedeniyle üniversite kazandığı halde üniversite okuyamayan ve AİHM’e götürdüğü hukuk mücadelesinden eşi Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra vazgeçen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrunnisa Gül, İkinci Bahar programında “Güzel Sanatların Gelişimi” ve “Psikoloji” modüllerine kayıt oldu.  Gül, Hürriyet’e “İnsan dünyaya sürekli öğrenmek ve kendini geliştirmek için gelir. Öğrenmenin yaşı yoktur” açıklamasını yaptı.  Harvard Sertifikası da AlacakBoğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi,İkinci Bahar Programı kapsamında Harvard Üniversitesi Değişim programına da katılacak olan Hayrünnisa Gül, programı bitirdiğinde hem Boğaziçi Üniversitesi’nden hem de küçük oğlu Mehmet Emre Gül’ün mezun olduğu Harvard Üniversitesi’nden sertifika alacak. İkinci Bahar Eğitim Programı HakkındaÜniversite hayatını yeniden tattırmayı ve onlara ders seçenekleri ile nostaljik bir eğitim-öğretim dönemi yaşatmayı amaçlayan İkinci Bahar programında sosyal bilimlerden, güzel sanatlara kadar birçok alanda modüller bulunmakta. İkinci Bahar’ı Facebook’tan takip edin güncel programları kaçırmayın! http://on.fb.me/1xgqFY8
Makul Şüphe Düzenlemesinin de Yer Aldığı Yargı Paketi Kabul Edildi
'Yargı paketi'nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde, Adalet Bakanlığı'na 4 bin hakim adayı alınmasını öngören kanun teklifi kabul edilerek yasalaştı.TBMM Genel Kurulu'nda, hakim ve savcı ücretlerinde artış, aramalarda kuvvetli şüphe yerine makul şüphe, Danıştay ve Yargıtay'da üye ve daire sayısı artışı ile 4 bin hakim adayı alınmasını öngören kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.Kamuoyunda 'yargı paketi' olarak bilinen Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre, boşalan, açılan veya dördüncü sınıftan üçüncü sınıfa geçirilen noterlikler Resmi Gazete'de ilan olunacak. Mevcut düzenlemede, bu noterlikler Resmi Gazete'nin yanısıra bulunduğu yerde, İstanbul'da, Ankara'da ve Adalet Bakanlığı'nca uygun görülecek diğer yerlerde çıkan birer gazetede ilan ediliyor.Noterlere, Türkiye Noterler Birliği'nce verilen kimlik kartı, tüm resmi ve özel kuruluşlarca kabul edilecek resmi kimlik hükmünde olacak.Atama yapılırken, aynı sınıftan noterlerin meslekteki kıdemleri esas alınacak. Kıdemde eşitlik halinde Adalet Bakanlığı'nca verilen noterlik belge sıra numarası önce olan tercih edilecek.Noterlerin hastalıkları nedeniyle izinli sayılmalarında, cumhuriyet savcılığı kanalı ile hükümet tabiplerinden veya devlet hastanesi doktorlarından rapor alma şartı kaldırılıyor.Noterlerin işlemlerini elektronik ortamda yapabilmeleri için uyum düzenlemesi yapılıyor. Buna göre işlemler, elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak da yapılabilecek. Ancak, düzenleme şeklinde yapılması zorunlu tutulan işlemler ile irade beyanlarının alınmasına ilişkin işlemlerde güvenli elektronik imza kullanılabilmesi için ilgililerin noter huzurunda olmaları gerekecek.Noterlik işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeler, güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda işlenebilecek, saklanabilecek ve gerektiğinde kişi ve kurumlara elektronik ortamda gönderebilecek. Yapılan tüm işlemlere dair bilgi ve belgeler, Türkiye Noterler Birliği'nin bilişim sisteminde kaydedilecek ve saklanacak. Elektronik ortamda yapılabilecek bir noterlik işleminin bir belgeye dayanması halinde, belge sureti taraflar, vekilleri veya temsilcileri tarafından güvenli elektronik imza ile imzalanarak elektronik ortamda notere gönderilebilecek.Danıştay ve Yargıtay üyesi seçilebilmek için hakimlik ve savcılık mesleğinde 20 yıllık kıdem şartı, 17 yıla düşürülüyor.HSYK Genel Sekreterleri de Danıştay üyesi seçilebilecekHakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Genel Sekreterleri de Danıştay üyesi seçilebilecek.Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu ile İdari Dava Daireleri Kurulu, ayrıntılı olarak yeniden yapılandırılıyor. Dava daireleri arasındaki iş bölümü karar tasarısı Başkanlık Kurulu tarafından hazırlanacak.Danıştay'da İdari Dava Daireleri Kurulu için toplantı ve görüşme yeter sayısı 25 olacak.Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 3 yıl olarak belirlenen görevine devam etme süresi 31 Aralık 2016'ya çekiliyor.Düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 15 gün içinde, 39 yeni Danıştay üyeliği için seçim yapılacak. Seçimin ardından Danıştay daireleri arasındaki iş bölümüyle daire başkanları, üyeler ve tetkik hakimlerin hangi dairede görev yapacağına ilişkin süreç işleyecek.Yargıtay'a 8 yeni daireYargıtay'daki daire sayısı 38'den 46'ya çıkarılıyor. Bu dairelerin 23'ü hukuk, 23'ü ceza dairesi olacak. Her dairede bir başkan ile yeteri kadar üye bulunacak.Yargıtay'da yeteri kadar tetkik hakimi bulunacak. Tetkik hakimleri, meslekte en az 5 yılını fiilen dolduran adli yargı hakim ve Cumhuriyet Savcıları arasından HSYK tarafından atanacak.Adli yıl açılış töreni kaldırılıyorYargıtay Kanunu'nun 'adli yılın açılışını' düzenleyen maddesi yürürlükten kaldırılıyor. Madde, 'Her adli yıl Ankara‘da bir törenle açılır. Yargıtay Birinci Başkanı bir konuşma yapar. Açılış konuşmasının metni ve tören gündemi üzerinde daha önceden Başkanlar Kurulunun düşüncesi alınır' hükmünü düzenliyordu.Mesleğinde en az 3 yıl fiilen çalışmış avukatların hakimlik ve savcılık adaylığı sınavına girebilmelerine imkan tanınıyor. Bu konuda 5 yıllık fiili çalışma süresi kısaltılıyor.Adalet Müfettişlerinin yanısıra, HSYK müfettişlerine ve Adalet Bakanlığı iç denetçilerine de brüt aylık tutarlarının yüzde 5'i oranında ek ödemede bulunulacak.Yargıtay Birinci Başkanı, Danıştay Başkanı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Danıştay Bavşsavcısı, Yargıtay Birinci Başkanvekilleri, Danıştay Başkanvekilleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili, Yargıtay ve Danıştay daire başkanları, Adalet Bakanlığı Müsteşarı, Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci sınıf hakim ve savcılar, birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar ile diğer hakim ve savcılara (15 bin) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenecek. Düzenlemeye göre hakim ve savcı maaşlarında bin 154 lira artış olacak.Hakim ve savcılara disiplin affı geliyorAdli yargı hakim ve savcılar ile idari yargı hakim ve savcılara, 14 Şubat 2005 tarihinden 1 Eylül 2013 tarihine kadar verilen uyarma, aylıktan kesme cezaları bütün sonuçları ile affedilecek. Kınama ve kademe ilerleme cezaları için ise HSYK Genel Kurulu'na başvurma imkanı getirildi.Af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin inceleme, soruşturma ve kovuşturması yapılmayacak; devam eden disiplin inceleme, soruşturma ve kovuşturmaları işlemden kaldırılacak, kesinleşen disiplin cezaları uygulanmayacak.14 Şubat 2005 tarihinden 1 Eylül 2013 tarihine kadar işlenen ve kesinleşen disiplin cezaları hakkında yapılacak başvuru, 60 gün içinde HSYK Genel Kurulu'nca incelenecek. Genel Kurul başvurunun reddine karar verebileceği gibi, önceki kararın kaldırılmasına veya eyleme uyan alt disiplin cezasına karar verebilecek.Disiplin cezalarının affı, ilgililere geçmiş süreler için özlük hakları ve parasal yönden herhangi bir talep hakkı vermeyecek.Kanunla, Adalet Bakanlığı Yurtdışı Teşkilatı kuruluyor. Adalet Bakanlığı teşkilatı; merkez, taşra ve yurtdışı teşkilatı ile bağlı kuruluşlardan meydana gelecek. Yurt dışı teşkilatında yer alan Adalet Müşavirliği kadrolarına, hakimlik ve savcılık mesleğinde fiilen en az 5 yıl görev yapan ve üstün başarısı ile yurt dışı hizmetlerinde yararlı olacağı anlaşılmış bulunanlar arasından atama yapılacak. Misyon şefleri; adalet müşavirlerinin sicil amiri olmayacak.Yurtdışı teşkilatına atanan adalet müfettişlerinin bu görevde geçirdikleri süreler, hakimlik ve savcılık mesleğinde geçmiş sayılacak. Adalet müfettişleri hakkındaki siciller, Adalet Bakanlığı Müsteşarı tarafından verilecek.Türkiye'deki veya Yükseköğretim Kurulu tarafından denkliği kabul edilen yurt dışındaki üniversitelerin lisans düzeyinde eğitimini başarıyla bitirenlerden ilgili ülke vatandaşlığına sahip olanlar ile süresiz oturma ve çalışma izni bulunanlar, Bakanlıkça mahallinden sözleşmeli statüde istihdam edilebilecek.Bu düzenlemenin yürürlüğü girdiği tarihte, dış temsilciliklerde adalet müşaviri olarak görevli olanlar, temsilcilik için tahsis edilen adalet müşavirliği kadrolarına atanmış sayılacak.Hakim ve savcı adaylarına verilen meslek öncesi eğitimi sonunda yapılan yazılı sınavlarda başarı gösteremediği için genel idare hizmetleri sınıfında bir kadroya atanan veya adaylığına son verilenler; düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, yeni yazılı sınava alınmaları talebiyle Türkiye Adalet Akademisi'ne başvurabilecek.Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, 'şüpheli veya sanıkla ilgili arama' maddesinde yapılan değişiklikle, 'yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, iş yeri veya ona ait diğer yerler aranabilir' ifadesindeki 'somut delillere dayalı kuvvetli' ibaresi, 'makul' olarak değiştiriliyor.El koymanın kapsamı genişletiliyorTaşınmazlara, hak ve alacaklara el koymanın kapsamı genişletiliyor. TCK'da 'Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar' başlığında sayılan 'silahlı örgüt' veya 'örgüte silah sağlama' suçundan el koyma kararı verilirken; 'Anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı suç', 'hükümete karşı suç', 'Hükümete karşı silahlı isyan', 'silahlı örgüt', 'silah sağlama' ve 'suç için anlaşma' soruşturmalarında da el koyma kararı verilebilecek.Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya savcının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilecek, kayda alınabilecek, sinyal bilgileri değerlendirilebilecek, ancak tespit edilemeyecek.Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimin tespiti; soruşturma aşamasında hakim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılacak. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkan veren kodu ve tedbirin süresi belirtilecek.'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak' ile 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan' teknik takip yapılabilecek.Avukatın dosyayı inceleme yetkisi kısıtlanabilecekAvukatların soruşturma dosyalarının içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek almasına kısıtlama getiriliyor. Avukatın dosyanın içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alma yetkisi soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecekse savcının isteğiyle hakim kararıyla kısıtlanabilecek. Bu kısıtlama ancak; 'kasten öldürme, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, devlet suçlarına karşı suçlar ve casusluk, silah kaçakçılığı, zimmet, kaçakçılıkla mücadele' kapsamındaki suçlara ilişkin soruşturmalarda geçerli olacak.Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında kısıtlama uygulanmayacak.Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilecek; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilecek.31 Aralık 2019 tarihine kadar, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda savcı bulunmayacak ve katılma hususunda savcının görüşü alınmayacak.Hakim ve savcı adaylığı dönemi sonunda yapılan yazılı sınavda başarılı olduğu halde Kurul tarafından mesleğe kabul edilmeyenler, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde, mesleğe kabul edilmeleri talebiyle Kurulun ilgili dairesine başvurabilecek.Adalet Bakanlığı'na yurtdışı teşkilatı için Adalet Müşaviri olarak 30 kadro tahsis edilecek.Danıştay'da Başkanlık Kurulu'na yeni yetkilerDanıştay tetkik hakimlerinin görev yerlerini, Başkanlar Kurulu değil Başkanlık Kurulu belirleyecek.Danıştay; 15'i dava, ikisi idari daire olmak üzere 17 daireden oluşacak.Danıştay üyeleri, Başkanlık Kurulu'nun kararıyla dairelere ayrılacak ve hizmetin icaplarına göre aynı usulle değiştirilebilecek.Danıştay dava dairelerinde görev yapacak üyelerin yükseköğrenimlerini, hukuk veya hukuk bilgisine programlarında yer veren siyasal bilimler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında yapmış olması şartı aranmayacak.Danıştay İdari İşler Kurulu, idari dairelerin başkanlarıyla her takvim yılı başında Başkanlık Kurulu'nca, her idari daireden seçilecek bir üye ve her dava dairesinden seçilecek bir başkan veya üyeden oluşacak. Kurulun seçimle belirlenen üyeliklerinde boşalma olması halinde, Başkanlık Kurulu'nca 30 gün içinde seçim yapılacak.İdari uyuşmazlıklar ve davaları inceleyecek ve karara bağlayacak daireler arasına 16. daire de ekleniyor. Görevlendirilen dairedeki dosyaların vergi ve idari uyuşmazlıklara ilişkin görev ayrımı gözetilerek hangi daireye ve nasıl devredileceği, görevlendirilen daireye görevlendirildiği alan içinde hangi daire işlerinin verileceği hususları Başkanlık Kurulu kararıyla belirlenecek.Başkanlık Kurulu, iş yükü bakımından zorunluluk doğması halinde vergi dava daireleri, idari dava daireleri veya idari dairelerin görev alanlarını değiştirebilecek.İdari işlere ilişkin idari uyuşmazlıklar ve görevler, Birinci Daire ve İdari İşler Kurulu'nun yanı sıra Onyedinci Daire'de de görülecek.Danıştay Başkanlar Kurulunun görevleri arasında sayılan; 'üyelerin görev yerlerini belirlemek, zorunlu hallerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirmek ve tetkik hakimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli etmek, gerektiğinde yerlerini değiştirmek, daireler arasında iş bölümü karar tasarısını hazırlamak' şeklindeki görevler Başkanlık Kurulu'na devrediliyor.Başkanlar Kurulu'nun, görevlerine ilişkin kararları kesin olacak. Bu kararlara karşı başka bir yargı merciine başvurulamayacak.Danıştay Başkanlık Kurulu, üyelerin görev yerlerini, dairelerin iş durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde tutarak belirleyecek, zorunlu hallerde daire başkanı ve üyelerin dairelerini değiştirebilecek, daireler arasındaki iş bölümünü belirleyecek, tetkik hakimlerinin çalışacakları daireleri, kurulları ve görecekleri işleri belli edecek ve gerektiğinde yerlerini değiştirecek, yetkili mercinin neresi olduğu belirtilmemiş yönetim işlerini belli edecek veya bu işleri yapacak. Başkanlık Kurulu'nun, görevlerine ilişkin kararları kesin olacak.Düzenleme yürürlüğe girdikten itibaren 15 gün içinde Yargıtay üyeliği için HSYK tarafından seçim yapılacak. Seçimden sonra Birinci Başkanlık Kurulu'nun belirlenmesi ve dairelerin iş bölümüne ilişkin süreç işleyecek.Hakim ve savcılar, Emniyet Genel Müdürlüğü'nce Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun uyarınca temin edilen yerli veya ithal tabancaları yasal şartlar uyarınca zati silah olarak satın alabilecek.Hakim ve savcılarla yüksek yargı organı mensuplarına verilen mesleki kimlik kartı, tüm resmi ve özel kuruluşların iş ve işlemlerinde resmi kimlik hükmünde olacak.Birden fazla ilk derece ceza mahkemesi bulunan yerlerde, özel kanunlarda başka hüküm yoksa ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı HSYK tarafından belirlenebilecek. HSYK'nın iş dağılımı yaptığı tarih itibariyle görülmekte olan davalarda mahkemeler, iş bölümü gerekçesiyle dosyaları başka mahkemeye gönderemeyecek.Yargıtay'a 129 üye seçilecek. Danıştay'a 39 üyenin yanı sıra, 23 savcı ve 50 tetkik hakimi alınacak.Adalet Bakanlığı'na 4 bin hakim adayı alınacak.AA
Star'ın Yeni Dizisi Paramparça'nın Akıllara Kazınacak Dizi Müziği
Yeni sezonun favori çifti Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya olacak!Beyazperdenin ve ekranların iki dev ismi Nurgül Yeşilçay ve Erkan Petekkaya’yı bir araya getiren ve tutkulu bir aşkın konu edildiği dizi yeni sezonda Star’da yayınlanacak. Mütevazi şartlarda hayatını sürdüren Gülseren ve kentin en prestijli restoran zincirinin sahibi Cihan’ın sıradışı fakat olanaksız aşk hikâyeleri sezonun iddialı yapımları arasında yerini alacak. Aliye, Bin Bir Gece, Aşk ve Ceza gibi izlenme rekorları kıran yapımların senaristi Yıldız Tunç’un kaleme aldığı dizinin yönetici yapımcılığını Halil ile Menekşe, Yaprak Dökümü gibi önemli projelerle adını duyuran Özlem Yurtsever üstleniyor. Projenin yönetmen koltuğunda ise Asi, Gönülçelen, Kayıp Şehir, Tatar Ramazan gibi dizilere imza atan ödüllü yönetmen Cevdet Mercan oturuyor.
Reklam
Son 4 Yılda 150'den Fazla Yayın Yasağı
TBMM'de 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları çerçevesinde oluşturulan, dört bakanın soruşturulduğu komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağı, Türkiye'de son dönemde birbiri ardına gelen yayın yasaklarını gündeme taşıdı.Hürriyet'ten Zeynep Gürcanlı'nın haberine göre, son dört yıl içinde 150'den fazla olayda yayın yasağı getirildi.Yayın yasağına ilişkin en net rakamları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç verdi.Arınç, Temmuz 2014'te CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun soru önergesine verdiği yanıtta, Türkiye'de son 4 yılda 149 konuda mahkemelerin yayın yasağı getirdiğini açıkladı. Arınç, mahkemelerce 2010’da 4, 2011’de 36, 2012’de 43, 2013’te 42 ve 2014 yılının ilk altı aylık döneminde 24 olmak üzere toplam 149 adet yayın yasağı kararı alındığını bildirdi. Ancak Arınç'ın verdiği bu bilginin ardından da mahkemeler, Bingöl saldırısı, Yüksekova saldırısı gibi çok sayıda konuda yayın yasağı vermeyi sürdürdü.17 Aralık soruşturmasında İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklardan Reza Zarrab'ın başvurusu üzerine, dosyayla ilgili her türlü haber, röportaj, eleştiri ve dosya içerikleriyle ilgili olarak soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı getirdi.BİNGÖL SALDIRISI10 Ekim'de Bingöl Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu’nun şehit oldukları saldırı konusundaki haberlere de yayın yasağı geldi. Yasak kararı Bingöl Sulh Ceza Hakimliği tarafından alındı.ADAPAZARI'NDA KIZ ÇOCUĞUNA TECAVÜZ DAVASIAdapazarı'nda 14 yaşındaki kız çocuğu Ö.C.'ye tecavüz ettikleri gerekçesiyle, aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 34 sanığın yargılandığı davada da mahkeme gizlilik kararı verdi.YÜKSEKOVA SALDIRISIHakkari'nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırıda 3 asker şehit edilmişti. Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği 26 Ekim 2014'te aldığı kararla, saldırıya ilişkin yayın yasağı koydu. Karar gerekçesi şöyle açıklandı; 'Yüksekova Sulh Ceza Hakimliği'nin 26.10.20014 tarih ve 2004/227 D.İş No'lu kararıyla 25.10.2014 tarihinde ilçemiz Yüksekova'da gerçekleşen 3 askerimizin şehit edilmesiyle ilgili olarak; olay yeri ve olay yerinde şehitlerin cenaze görüntülerini her türlü görüntülü, sesli, yazılı ve görsel medyadaki yayınlar ile internet ortamında yayınlanmasının yasaklanmasına karar verilmiştir.'ULUDERE28 Aralık 2011 akşamı Türk Hava Kuvvetleri, Şırnak Uludere ilçesi yakınlarında F-16 savaş uçaklarıyla kaçakçılık yapan sivil vatandaşları bombaladı. Bombardıman sonucu 35 sivil hayatını kaybetti, 1 kişi yaralı olarak kurtuldu.DÜŞEN UÇAK20 Haziran 2012 tarihinde Türkiye-Suriye sınırında keşif görevi yaparken, Suriye tarafından düşürülen TSK'ya ait savaş uçağı konusundaki haberlere de yayın yasağı getirildi.REYHANLI OLAYIHatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013 tarihinde meydana gelen terör saldırısında 52 kişi hayatını kaybetti. 146 kişinin de yaralandığı saldırı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi olarak kayıtlara geçti. Olayın ardından Reyhanlı Sulh Ceza Mahkemesi, saldırıya ilişkin yayın yasağı getirdi.MİT TIRLARIAdana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ile ilgili davaya bakan Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi, dosya içerisinde devlet sırrı niteliğindeki bilgi ve belgelerin yanı sıra, duruşmalarda devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgeler konusunda konuşmaların olacağı gerekçesiyle duruşmaların gizli yapılmasına ve yayın yasağı konulmasına karar verdiIŞİD'İN ELİNDEKİ REHİNELERAnkara 9. Ağır Ceza Mahkemesi, 16 Haziran'da Musul Başkonsolosluğu’ndan kaçırdığı 49 Türk vatandaşıyla ilgili haberlere yayın yasağı koydu. Mahkeme yasağa gerekçe olarak 'rehinelerin hayatının riske edilmesini engellemeyi' gösterdi.BÖCEK DAVASIRecep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde çalışma ofisinde ve Keçiören’deki evinde bulunan ve 'böcek' olarak adlandırılan dinleme cihazına ilişkin yürütülen soruşturmayla ilgili de yayın yasağı konuldu. Yasağa, 'Basın-yayın organlarında gerçeğe aykırı, belli kişi ve grupları hedef gösterir şekilde, soruşturmanın gizliliğini ihlal eder nitelikte yayınlar yapıldığı, daha ileriki aşamada bu yayınların, soruşturmanın sağlıklı yürümesi yönünde ciddi tehlike teşkil edeceği” gerekçe olarak gösterildi.SURİYE TAPELERİDışişleri Bakanlığı’ndaki güvenlik zirvesine ait ses kayıtlarıyla ilgili haberlere 28 Mart 2014 tarihinde Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından yayın yasağı koyuldu. Mahkeme gerekçeyi şöyle açıkladı; ', milli güvenliğin, kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması, devlet sırlarının ifasının önlenmesi amacıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar, soruşturma dosyası kapsamı hakkında, yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj, eleştiri v.b. yayın yapılmasının 5187 Sayılı Kanun’un 3/2. Maddesi gereğince yasaklanmasına karar verilmiştir.”2012 KPSS SORULARININ ÇALINMASI2012 yılında KPSS sorularının çalınmasına ilişkin haberler konusunda da yayın yasağı söz konusu oldu. ÖSYM, mahkemeden 2012 KPSS kopya iddiaları konusunda yayın yasağı getirilmesini istedi.AKTÜTÜN SALDIRISIGenelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, Taraf gazetesinin 14 Ekim 2008 tarihli sayısında yayımlanan 'Aktütün'ü itiraf edin demiştik... Biz açıklıyoruz' başlıklı haberine yayın yasağı koydu. Yasağa, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi'nin, 'devletin güvenliğine ilişkin bilgileri açıklamak suçuna vücut verebilme ihtimali' gerekçe olarak gösterildi.ŞİKE DAVASIAralarında Fenerbahçe Başkanı Azil Yıldırım'ın da bulunduğu futbol kulüplerinin çok sayıda aktif yöneticisi ve futbolcunun gözaltına alınmasıyla başlayan Temmuz 2011 tarihli Şike soruşturmasının ardından açılan davada da yayın yasağı uygulandı.. 22 Ağustos 2011'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davada yargılanan Eskişehirspor teknik direktörü Bülent Uygun'un talebi üzerine yayın yasağı koyuldu. Yayın yasağı gerekçesini mahkeme şöyle açıkladı;'Soruşturmada gizlilik kararı bulunmasına rağmen, dosyada yer aldığı iddia edilen telefon görüşmeleri ve ifade tutanakları kamuoyuna aktarılmıştır. Haklarında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmamamasına rağmen şüphelilerin şöhret ve hakları, aile düzenleri ve toplum sağlığı tehlikeye düşürülmüştür:'Yurt
Sadece Öğretmen Çocuğu Olanların Anlayabileceği 17 Şey
Dışarıdan bakanların sizin harikalar diyarında yaşadığınızı zannetmesine karşılık, zorluklarını bir tek sizin bilebildiğiniz bir olgu; öğretmen çocuğu olmak. Peki gerçekten süper mi? Öğretmen çocuklarının neler yaşadıklarına dair küçük bir derleme.
Reklam
Çocuklarınıza Arkeoloji, Tarih ve Mitolojiyi Sevdirecek 5 Başucu Kitabı
Kitabın yazarı: Gülay SertResimleyen: Cemal EkerKitabın yayınevi: Doğan Egmont Yayıncılık 2010Doğan Egmont’un Tarihte yolculuk dizisinden ‘’Taş Çağı Öyküleri’’ i insanlığın Afrika kıtasından başlayan serüveninden itibaren günümüzden 7500 yıl öncesine, yani Kalkolitik Çağ’a kadar yaşadığı gelişmeleri anlatıyor. Buzul Çağlarında yaşam koşulları, ilk icatları ve atalarımızın kendilerini geliştirme çabaları Arkeolog Gülay Sert’in sade anlatımı ve Cemal Eker’in neşeli çizimleri eşliğinde hayat bulmuş.  Arka sayfada yer alan sözlük küçük okuyucuların kavramları öğrenmeleri için önemli bir detay oluşturuyor. Altı yaş ve üstü için önerilen bu kitap her yaş için ‘’Taş Çağlarda’’ yapılacak bir yolculuk olabilir.
Yıllar Geçse de Kulaklarımızdan Silinmeyen Öğretmen Klişeleri
Tabi bir sınıf dolusu çocukla uğraşmak hiç kolay değil. Her birine tek tek cevap yetiştirmektense belli kalıplar kullanmak öğretmenliğin şanından... İşte kimini hiç ciddiye almadığımız, kiminde ise ne yapacağımızı şaşırdığımız öğretmen klişeleri! 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
Reklam
"Öğretmenlerin Yüzde 69’u Mesleğini Bırakmayı Düşünüyor"
Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası’nın (Eğitim-İş) 38 ilde 1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı 'Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin öğretmen görüşleri” adlı araştırma sonuçları, öğretmenlerin ekonomik sorunları ortaya koydu. Araştırmada öğretmenlerin mutsuz ve borçlu olduğu, mesleğin itibarsızlaştırıldığı, yüzde 69’unun öğretmenliği bırakmayı düşündüğü saptandı.Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir araştırmaya ilişkin değerlendirmesinde, bugün öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçen yıllar içinde sürekli gerilediğine dikkat çekerek, özellikle AK Parti iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişikliklerin, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbenin, okul dönüşümlerinin, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesinin, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesinin öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirdiğini kaydetti. Öğretmen yetiştirme sürecinin siyasallaştırılarak çökertildiği, öğretmenliğin saygınlığının da bundan büyük zarar gördüğünü dile getiren Veli Demir, son yıllarda siyasi iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik kazanmasının, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulmasının, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini artırdığını belirterek, 'Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır.' dedi.'TOPLU SÖZLEŞMELER ÖĞRETMENİ OLUMSUZ ETKİLEDİ'Veli Demir, AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana öğretmenlerin alım gücünde çok fazla bir düşüş olduğunun bilinen bir gerçek olduğunu saptayarak, '2002 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı ile 24 çeyrek altın alırken, 2014 yılında sadece 14 çeyrek altın alabilmektedir. Bu hesaba göre 2002 yılından bu yana öğretmenlerin maaşlarındaki alım gücü yüzde 41,6 oranında düşmüştür. Yetkili ama etkisiz sendika, Memur-Sen ile Hükümet arasında 2014 yılında imzalanan ihanet sözleşmesi nedeniyle enflasyon farkının ödenmeyecek olması da öğretmenleri olumsuz etkilemektedir.' izahında bulundu.Eğitim-İş’in 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle, 38 ilde 1165 öğretmenle yüz yüze görüşerek yaptığı 'Öğretmenlerin gelirlerine ilişkin öğretmen görüşleri' adlı araştırma sonuçları öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunları ortaya koydu. Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını, yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 69’u ise daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtti.ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 93’Ü MESLEĞİNDEN ELDE ETTİĞİ GELİRLERİ YETERSİZ BULDUAraştırmanın dikkat çeken sonuçları şöyle:Araştırmaya katılan kişilerin yüzde 42’sinin erkek, yüzde 58’inin ise kadın olduğu belirlenmiştir.Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 77’sinin hiçbir sendikaya üye olmadığı, sadece yüzde 23’ünün herhangi bir sendikaya üye olduğu tespit edildi.Öğretmenlerin yüzde 93’ü mesleğinden elde ettiği gelirleri yetersiz buldu.Öğretmenlerin yüzde 91’i eğitim öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz buldu.Öğretmenlerin yüzde 84’ü gelirindeki yetersizliğin mesleki verimini düşürdüğünü belirtti.Öğretmenlerin yüzde 91’i verilen çocuk yardımının yetersiz olduğunu belirttiÖğretmenlerin yüzde 91’i ek ders ücretlerinin yetersiz olduğunu belirtti.Öğretmenlerin yüzde 87’si ek ders ücretlerinin kesilmemesi için hasta raporlarını işleme koydurmak istemediklerini belirtti.Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını belirttiÖğretmenlerin yüzde 68’i kazandığım para ile çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamadığını, yüzde 22’si ise kısmen karşıladığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine motive olamadığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 69’u daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtti.Öğretmenlerin yüzde 89’u gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını belirtmiştir.Öğretmenlerin yüzde 86’sı öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini belirtti.Öğretmenlerin yüzde 85’i son on yılda alım gücünün düştüğünü belirtti.'EĞİTİM HER AŞAMASINDA PARASIZ OLMALI'Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir sorunun çözümü için ise yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:'Eğitimin ulusal, bilimsel, laik ve kamusal esaslara dayandırılmasını, her aşamasında parasız olmasını,Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınmalı,Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmeli,Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılması yönündeki söylem ve uygulamalara son verilmeli,Gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini, eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınmalı,Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının gerçekçi bir biçimde belirlenerek, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmeli,Okullarda ‘kölelik sistemi’ veya ‘mevsimlik işçi’ olarak adlandırılan ücretli öğretmen uygulamasına son verilmeli,Ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmeli,Eğitimde etnik kimlik ve mezhep-tarikat gibi kimlikleri öne çıkartacak ithal müfredat programları yerine, ulusal, laik, bilimsel ve halktan yana programlar uygulanmalı. Eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grev ve toplu sözleşme hakkının tanınmasını istiyoruz.'Cihan
Öğretmenlerin Yüzde 95'i Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yı Başarısız Buluyor
Türk Eğitim-Sen'in 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı anket, öğretmenlerin Bakan Nabi Avcı'dan memnun olmadıklarını bir kez daha ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 95.1'i Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yı başarılı bulmuyor.Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı. Türk Eğitim-Sen, 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesinde öğretmenlerin ekonomik, sosyal ve mesleki sorunlarını tespit edebilmek amacıyla bir anket çalışması düzenledi. Türk Eğitim-Sen internet sitesi üzerinden 5-19 Kasım 2014 tarihleri arasında düzenlenen ankete 23 bin 562 kişi katıldı.Ankete katılanların; yüzde 78.5'inin erkek, yüzde 21.5'inin kadın olduğu öğrenildi. Ankete katılanların yüzde 85.2'si öğretmen, yüzde 8.6'sı müdür yardımcısı, yüzde 1'i müdür baş yardımcısı, yüzde 5.2'si müdür olarak görev yapıyor.ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 14.8'İ DE BANKALARIN KARA LİSTESİNDE-Ankete katılanların yüzde 49.7'si 2 bin140-2 bin 300 TL, yüzde 30.3'ü 2 bin 301-2 bin 500 TL, yüzde 18.8'i 2 bin 501-3 bin TL, yüzde 1.2'si de 3 bin 1 TL'den fazla kazandığını ifade etti.Ankete katılanların yüzde 81.4'ü son 5 yıl içinde bankalardan kredi çektiğini belirtirken, yüzde 18.6'sı çekmediğini söyledi. 'Kredi ödemelerinizi aksattığınızdan dolayı bankaların kara listesinde misiniz?' sorusuna yüzde 14.8'i evet, yüzde 85.2'si hayır cevabını verdi.ÖĞRETMENLERİN ÇOĞU ŞANS OYUNLARINA UMUT BAĞLAMIŞ DURUMDA-'Süper loto, şans topu, at yarışı vb. şans oyunları oynar mısınız?' sorusuna ankete katılanların yüzde 1.3'ü her gün, yüzde 28.2'si ara ara, yüzde 3.8'i sık sık derken; yüzde 66.7'si de hiç oynamam cevabını verdi.ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 81.7'Sİ MESLEĞİNİ AB ÜLKELERİNDE YAPMAK İSTİYOR-Ankete katılanların yüzde 81.7'si mesleğini Avrupa Birliği ülkelerinden birinde yapmak istediğini belirtiyor. Bunun nedenlerini sorduğumuzda ise yüzde 53.8'i maaş ve özlük hakları daha iyi, yüzde 24.3'ü kişi başına düşen milli gelirleri yüksek, refah seviyeleri iyi, yüzde 12.7'si çalışma koşulları daha iyi, yüzde 7.5'i sendikal ve demokratik faaliyetlerde daha özgürler derken; yüzde 1.7'si de diğer cevabını verdi.ÖĞRETMENLERİN SADECE YÜZDE 0.3'Ü MEB'İN HİÇBİR KONUDA SINIFTA KALMADIĞINI DÜŞÜNÜYOR-'Size göre Milli Eğitim Bakanlığı en çok aşağıdakilerden hangisinden sınıfta kaldı?' sorusuna ankete katılanların yüzde 30.6'sı yönetici atamaları, yüzde 24.1'i eğitim çalışanlarına yönelik ekonomik iyileştirmeler, yüzde 23.8'i çalışanlara tarafsız ve adaletli davranma, yüzde 5'i PKK'nın okulları yakıp, yıkmasına karşı alınan önlemlerin yetersizliği, yüzde 4.5'i öğretmen atamaları, yüzde 3.9'u öğretmenlere yönelik şiddetin engellenmesi, yüzde 3.6'sı TEOG yerleştirmeleri, yüzde 4.2'si diğer derken; sadece yüzde 0.3'ü Milli Eğitim Bakanlığının hiçbir konuda sınıfta kalmadığını düşünüyor.ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 95.1'İ NABİ AVCI'YI BAŞARILI BULMUYOR-'Nabi Avcı başarılı bir Milli Eğitim Bakanıdır' ifadesine katılıyor musunuz?' sorusuna ankete katılanların yüzde 95.1'i hayır katılmıyorum cevabını verdi. 'Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı öğretmenler ve eğitim çalışanları için olumlu icraatlarda bulunmuştur' ifadesine katılıyor musunuz?' sorusuna ankete katılanların yüzde 93.3'ü hayır katılmıyorum cevabını verdi. Anket sonuçları, öğretmenlerin Bakan Nabi Avcı'dan memnun olmadıklarını bir kez daha ortaya koydu.'TEFECİYE BORÇLU BİR ÖĞRETMEN PROFİLİ OLUŞMUŞTUR'-Anket sonuçları ile ilgili açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, MEB'in birçok konuda sınıfta kaldığını, özellikle yönetici atamalarında çok başarısız bir sınav verdiğini belirtti. Öğretmenlerin adam kayırma, kadrolaşma ile ilgili yaşadığı endişelerin çok haklı olduğunu bildiren Koncuk, şunları kaydetti:'Biz uzun süredir kadrolaşma tehlikesine dikkat çekiyorduk. Türkiye genelinde eylemler yaptık. Bugün ne yazık ki okulların yandaşlara emanet edilmesi, kul hakkı yenilerek makamların doldurulması ibretlik bir tablodur. Artık okulların büyük kısmı ehil insanlar tarafından değil, elinde 'hamili kart yakınımdır' olanlar, sırdaşlar, candaşlar, kapı kulları tarafından yönetilecektir. Milli Eğitimin tek sorunu kadrolaşma da değildir. Türkiye'deki ekonomik şartlar artık öylesine ağırlaşmaktadır ki, ücretlere yapılan zamlar çok yetersiz kalmakta, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ise bunu sadece seyretmekle yetinmektedir. Tefeciye borçlu bir öğretmen profili oluşmuştur. Hele hele öğretmenlerin giderek itibarlarının azalması, öğretmenlerin pasifleştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin un ufak edilmesi son derece tehlikelidir. Bakanlığın bu anket sonuçlarından bir ders çıkarması zorunluluktur. Biz eğitimciler; herkesi kucaklayan, öğretmenlerin, eğitim çalışanlarının dertleriyle dertlenen, onların sıkıntılarına çözüm bulan, hakkaniyete, adalete uygun bir yapıyı tesis eden, hukuka saygılı bir Bakanlık anlayışına hasretiz. Bu vesileyle tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutluyor, Başöğretmenimiz Atatürk'ü minnet ve rahmetle anıyoruz.' ANKA
Reklam
İnternette Yararlı Şeyler İzlemek İsteyenlere: En Çok İzlenen 20 TED Konuşması
'Paylaşmaya değer fikirler' sloganıyla oluşmuş ve açılımı 'Technology, Entertainment, Design' olan kar amacı gütmeyen bir Sapling Foundation'in sahip olduğu uluslararası konferans zinciridir. Konuşmacılar genellikle yazarlar, profesörler ve iş dünyasının ileri gelen kişileri olmakla beraber her konuşmanın insanı bir tarafından vuran yanlarını görmek hiç de zor değil. İnternette yararlı bir şeyler izlemeyi isteyen tüm Onedio okurları için ilaç niteliğinde: Şimdiye kadar izlenmiş 20 TED Konuşması Serüveni! Sıralama TED.com, YouTube, iTunes ve benzeri bir çok sitedeki izlenme sayılarının toplamı baz alınarak hazırlanmıştır.
Öldüğü Söylense de Bir Şekilde Hayatına Devam Ettiğine İnanılan 14 Ünlü
İlk önce eşiyle intihar etti dendi, ertesi gün Alman radyoları savaşı yönetirken öldüğünü açıkladı. Daha sonrasında Joseph Stalin, Hitler'in Arjantin'e kaçtığı konusunda ısrar etti.Ruslar, Hitler ve eşinin kalıntılarını ele geçirip, otopsi raporları ile onlara ait olduğunu ispatlamıştı. Buna rağmen Hitler'in daha sonrasında görüldüğü iddia edilmiştir.
Reklam
Üniversiteliye Yeni Af Meclis’ten Çıktı
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) kurulmasına ilişkin yasa, Meclis Genel Kurulu’nda eklenen yeni torba hükümlerle genişletilerek kabul edildi.Yasaya göre TÜSEB bünyesinde Türkiye Kanser Enstitüsü, Türkiye Biyoteknoloji Enstitüsü, Türkiye Anne, Çocuk ve Ergen Sağlığı Enstitüsü, Türkiye Kronik Hastalıklar Enstitüsü, Türkiye Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü, Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü kurulacak. Enstitü Başkanı, Sağlık Bakanı’nın teklifi üzerine Başbakan tarafından atanacak. Başkanlık, görevleri kapsamında Ar-Ge konuları için gerekli gördüğü her türlü bilgiyi, kamu kurum ve kuruluşları ile vakıflara ait olanlar dahil tüm yükseköğretim kurumlarından talep edebilecek. Kamu kurum ve kuruluşlarında kadrolu olarak çalışanlar, başkan tarafından, yapılacak çalışmanın kapsamı ve süresi de dikkate alınarak en çok 3 yıl süreyle TÜSEB’de görevlendirilebilecek. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Tarihi gelecekte Türkiye’nin sağlık alanındaki dinamiklerine çok önemli katkıları olacaktır” dedi.AF VE ATILMA ŞARTLARIYasaya eklenen maddelere göre, üniversitelerde, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce ilişiği kesilen öğrenciler 5 ay içinde geri dönebilecek. Öğrenciler ilişiklerinin kesildiği program üniversitede var ise bu yıl bahar döneminde, eğer yoksa üniversitelerin açıldığı ekim ayında öğrenim görmeye başlayacak. Öğretim dili tamamen Türkçe olan programlarda mesleki yabancı dil dersleri dışında zorunlu yabancı dil hazırlık sınıfı açılamayacak. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve YÖK’ün onayı ile isteğe bağlı olarak yabancı dil hazırlık sınıfı eğitimi verilebilecek. Hazırlık sınıfında başarılı olamayan öğrencilerin ilişikleri kesilemeyecek ve eğitimlerine devam edecekler.YÖK ONAYIYLA ATMAÜniversite öğrencileri 2 yıllık ön lisans programlarını azami 4 yıl, 4 yıllık lisans programlarını azami 7 yıl, 5 yıllık lisans programlarını azami 8 yıl, 6 yıllık lisans programlarını azami 9 yıl içinde tamamlamak zorunda. Azami süreler içerisinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin ilişikleri kesilemeyecek. Ancak üniversite yetkili kurullarının kararı ve YÖK’ün onayı ile 4 yıl üst üste katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ve kayıt yenilenmemesi nedeniyle öğrencilerin üniversiteyle ilişiği kesilecek. Düzenlemenin gerekçesi “Azami süreler içerisinde katkı payı veya öğrenim ücretinin ödenmemesi ile kayıt yenilenmemesi sebebiyle öğrencilerin ilişiklerinin kesilmemesi esas olmakla beraber, öğrencilerin eğitime devam edip etmeyecekleri bilinmeksizin bu kadar uzun süreler kayıtlarının devam etmesi, üniversiteleri kontenjanları ve bütçe planlamalarını gerçekçi olarak yapamaz duruma getirecektir” diye açıklandı.NİTELİKLİ OPERASYON ZAMMIDevlet hastaneleri, araştırma hastanelerinde, organ nakli, nitelikli yoğun bakım hizmetleri, kök hücre ve kemik iliği nakli gibi yüksek eğitim ve beceri gerektiren operasyonlarla ilgili hekimlere yapılacak ek ödemeler bir kat artırıldı. sağlık bakanlığı’nca, özellikli tıbbi işlemler karşılığı yapılacak ek ödemelerde yüzde 800 ve yüzde 700 oranları bir kat artırılarak uygulanacak. Milli Eğitim Bakanlığı, aday öğretmenlerin sınavlarını yazılı veya yazılı ve sözlü olarak yapabilecek. Veteriner hekimlikte de uzmanlık yapılabilecek. Yeni kurulan devlet üniversitelerinde ortaya çıkan öğretim üyesi açığının kapatılmasına katkıda bulunmak amacıyla vakıf üniversitelerine yapılan görevlendirme 2 yılı geçemeyecek.TAM GÜN UYUMUHekim, diş hekimi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim üyelerinden mesai saatleri dışında özel muayenehanesinde veya özel hastanelerde görev yapanlara üniversite ödeneği ve ek ödeme verilmeyecek. Ancak bu hekimler, muayenehanelerini kapatır ve özel hastanelerden ayrılmak isterlerse 31 Aralık 2014’e kadar bu konudaki beyanlarını görevli oldukları kurum yönetimlerine bildirmeleri gerekecek. Bu kişilerin en geç 31 Mayıs 2015’e kadar faaliyetleri sona ermiş sayılacak ve çalışma uygunluk belgesi veya izinleri iptal edilecek. Bu süre içerisinde mali hakları ve ek ödemeleri tam olarak ödenecek. Bu düzenleme GATA’da çalışan öğretim üyelerine de uygulanacak. Ancak GATA’daki öğretim üyelerine üniversite ödeneği ile sağlık hizmetleri tazminatı ödenmeyecek. Gerekçede, maddenin, Anayasa Mahkemesi’nin tam gün yasasına ilişkin verdiği kararlara uyum amacıyla düzenlendiği belirtildi.Habertürk
Silikon Vadisi Yöneticilerinin Çocukları Neden Teknoloji Girmeyen Bir Okula Gidiyor?
Silikon Vadisi'nde çalışan, gecesi gündüzü teknoloji üretmek ve dünyaya sunmak olan üst düzey çalışanlar; çocuklarını teknoloji barındırmayan okullara göndermeyi tercih ediyor. Son teknoloji ile donatılmış laptoplar, iPadler ve dijital kitaplarla birebir eğitim veren havalı kurumlar yerine; eğitim materyallerinin eski usul tahta-tebeşir, kâğıt-kalem, örgü ve dikiş iplikleri, renkli boyalar, bazen de çamur olduğu ‘Waldorf’ okullarını tercih ediyorlar. Bu okullarda öğretmenler, eğitimi geleneksel tebeşir ve karatahta ile yapıyor; öğrenciler de kâğıt ve kalemle yazılanları not ediyor. Yani şu anki trendin tam zıttı.New York Times gazetesindeki bir araştırmaya göre, Ebay’in teknoloji sorumlusundan tutun da Google ile Apple’ın yöneticilerine kadar, Silikon Vadisinin önemli isimleri çocuklarını içinde bilgisayar bulunmayan okullara göndermeyi tercih ediyor.Waldorf aslında 100 yıllık bir eğitim sistemi. Çocukların sosyal, duygusal, zihinsel, ruhsal ve fiziksel açılardan çok yönlü olarak gelişebilmesini hedefliyor. Waldorf’ta anaokulu sınıflarında iPad bulunmuyor ve çocuklara teknoloji sunmak yerine bol bol masal anlatılıyor, oyun odaklı eğitimler veriliyor.Waldorf’ta çalışan yöneticiler teknolojiye karşı olmadıklarını, fakat her şey için uygun bir zamanın ve mekânın olması gerektiğini savunuyorlar. Veliler de bu felsefeye katılıyor. Örneğin; Google’da yönetici olarak çalışan Alan Eagle’ın konu ile ilgili düşünceleri şöyle:“iPad’de yüklü bir programın çocuklara daha iyi okuma veya aritmetik becerisi katacağı fikri çok komik.”Beşinci sınıfa giden kızının Google’ı nasıl kullanacağını bilmediğini, ondan biraz daha büyük olan oğlunun ise daha yeni yeni arama motorunu kullanmaya başladığını; ama bunun yerine örgü örmeyi öğrendiklerini, resimler yaptıklarını, kendi çoraplarını dikebildiklerini, makas ya da bıçak kullanmak gibi ufak el becerilerinin geliştiğini de ekliyor. Waldorf sistemine göre, bu önemsiz gibi görünen motor beceriler, bilişsel gelişimi destekleyerek ileride problem çözme ve matematik becerisi gibi daha soyut becerilerin temelini oluşturuyor. Örneğin; örgü dersleri matematiksel düşünce yapısını güçlendirebiliyor.Anne babalar 3 yaşındaki çocuklarının iPad ve mouse kullanma becerisiyle övünüyor olabilir. Ama Eagle’a göre Google ve diğer arama motorların uygulamaları, zaten zekâsı en düşük insanın bile rahatlıkla kullanabileceği kadar basit halde sunuluyor. Dolayısıyla çocukların büyüdüğünde ‘teknoloji kullanma becerilerinden eksik kalması’ gibi bir durum söz konusu bile değil. Bununla beraber asıl önemli olan çocuğun edebiyat, matematik, temel bilimler, el becerileri, görsel sanatlar ve performans sanatları gibi alanlarda gelişerek öğrenmeleri. Ve bu öğrenme sanallıkla elde edilebilecek bir deneyim değil.Waldorf sistemi, teknolojisiz eğitim metotlarıyla ömür boyu süren bir öğrenim isteği, yaratıcılık, kişiler arası daha güçlü iletişim ve eleştirel düşünce gibi becerilerin oluşturulmasını hedefliyor. Bu yaklaşımı savunan yöneticiler eğitim felsefelerinin başarısını öğrencilerinin sınavlarda aldığı standart üstü puanlarla ispatlıyor.Çocuğunuzu bilgisayarın karşısına oturtmayı ve mouse kullanma becerisiyle övünmeyi bir kenara bırakmak; bunun yerine onu dikiş dikmek, makas kullanmak, renkli hamurlardan figürler yaratmak gibi daha fazla zekâ kullanımı gerektiren etkinlikleri yapması konusunda desteklemek iyi bir fikir olabilir.Good.is - UpLifers
İzmir'e Özgü 17 Kelime
etiket
İzmirce, İzmir'de yaşamamış insanlar için saçma kelimeler bütünüdür. Ama bir İzmirliyi, çiğdeme 'çekirdek' derken göremezsiniz. Böyle problemleri ortadan kaldırmak için karşınızda İzmirce sözlüğü:
Reklam