onedio
Okullara Kar Tatili
Merakla beklenen kar tatili haberi geldi.  İstanbul'da 8 Ocak Perşembe günü eğitime bir gün ara verildi.  İstanbul dışında yurdun birçok ilinde de hava koşulları nedeniyle eğitime ara verildi.İstanbul Valisi Şahin, 'Don ve buzlanma ihtimali ve ulaşımda yaşanabilecek olumsuzluklar sebebiyle 8 Ocak Perşembe günü eğitime-öğretime bir gün ara verilmiştir' açıklamasını yaptı.İstanbul Büyükşehir Belediyesi Halkla İlişkiler'in Twitter hesabında yer alan açıklamada '8 Ocak 2015 Perşembe günü ilk,orta ve liselerde eğitim-öğretime 1 ( bir ) gün ara verildi.' ifadesi kullanıldı. VALİLİK ÖNCE DEVAM DEDİ SONRA TATİL KARARI VERDİAkşam saatlerinde İstanbul Valiliği önce Perşembe günü kür yağışının azalmasının beklendiği ve bu nedenle eğitime devam edileceğini duyurmuştu. Valilik kar yağışının İstanbul'da artması üzerine bu kararı tekrar gözden geçirip okulları bir gün daha tatil etti.Hava koşulları nedeniyle eğitime ara verilen iller şöyle:ISPARTAIsparta’da etkili olan kar yağışı sonucu oluşan dondurucu soğuk eğitim öğretime ara verilmesine neden oldu. Dün ve bugün okulların tatil edildiği Isparta’da, tatil 2 gün daha uzatıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Olumsuz hava şartlarından dolayı, ilimiz merkezi ve ilçelerdeki MEB’e bağlı tüm eğitim kurumlarında 8- 9 Ocak 2015, Perşembe ve Cuma günleri eğitim öğretime ara verilmiştir” denildi.HAKKARİKar yağışının etkili olduğu Hakkari merkez ve bağlı köylerde okullar bir gün daha tatil edildi. Hakkari Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, kar yağışı ve fırtına nedeniyle bugün için eğitime ara verdiklerini, ancak hava şartları nedeniyle yarın 8 Ocak Perşembe günü için de tatil kararı alındığını söyledi. Kurtaran, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca'daki okulların ise ilçe kaymakamlarının alacakları karar doğrultusunda netleşeceğini belirtti. TUNCELİTunceli'de yoğun kar yağışının etkisini artırması üzerine valilik, il merkezi ve 7 ilçede ilk ve orta dereceli okullarda eğitime 8 Ocak Perşembe günü ara verdi.KİLİSKİLİS'teki elverişsiz hava koşulları nedeniyle kent merkezindeki okullar yarın tatil edildi.Kilis Valisi Süleyman Tapsız, sosyal medya hesabından kent merkezindeki okullarda eğitime 08 Ocak perşembe günü ara verildiğini duyurdu. Vali Tapsız, yarın engelli ve hamile çalışanların da idari izin sayılacağını belirtti.ŞIRNAK Şırnak'ta ve merkeze bağlı köylerde yaşanan yoğun kar yağışı nedeniyle valilik ilk ve orta dereceli okullarda eğitime 8 Ocak Perşembe ve 9 Ocak Cuma günü ara verildi. Beytüşebab ilçesinde ise yoğun kar yağışı nedeniyle eğitime 8 Ocak Perşembe günü ara verildi. BİLECİKKAR yağışının etkili olduğu Bilecik'te ilk ve orta dereceli okullar yarın için 1 gün süreyle tatil edildi.Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir tarafından yapılan yazılı açıklamada yoğun kar yağışı nedeniyle 8 Ocak Perşembe günü Osmaneli ve Gölpazarı ilçeleri dışında il merkezi ve diğer tüm ilçelerde okulların 1 gün süreyle tatil edildiğini belirtildi.UŞAKUŞAK kent genelinde ilk ve orta dereceli okullar ile liseler, 8 Ocak Perşembe ve 9 Ocak Cuma günü soğuk hava ile yollardaki buzlanma nedeniyle tatil edildi. Uşak Valiliği'nden yapılan açıklamada; il genelindeki soğuk hava ve yollardaki buzlanma nedeniyle ilk ve orta dereceli okullar ile liseler iki gün süreyle tatil edildiği duyuruldu. Valilik, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.BURSABURSA'da etkili olan kar yağışı ve tipi nedeniyle, Bursa Valiliği kentteki tüm ilk, orta ve liselerde eğitime yarın (Perşembe) bir gün daha ara verdi. Yurdu etkisi altına alan kar yağışı Bursa'da yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Bursa Valiliği kötü hava koşullarının devam etmesi nedeniyle yarın da il genelindeki ilk, orta ve lise dereceli okullarda eğitime yarın da (Perşembe) ara verdi. Valilik, resmi kurumlarda çalışan hamile ve engelli kişileri de yarın idari izinli olarak sayacak.Bursa'da ilk, orta ve lise olmak üzere bin 490 okulda, toplam 520 bin öğrenci eğitim görüyor.BİNGÖLBingöl'de yoğun kar yağışı nedeniyle merkez ve merkeze bağlı tüm ilçelerdeki okullarda yarın içinn eğitime bir gün ara verildi. Bingöl Valiliği, yoğun kar yağışı nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engellilerin perşembe ve cuma günü izinli olduklarını açıkladı.KIRŞEHİRKIRŞEHİR il genelinde, kar yağışı nedeniyle ilk ve orta dereceli okullar yarın tatil edildi. Kırşehir Valiliği, kar yağışı nedeniyle il genelindeki tüm ilk ve orta dereceli okullarda okuyan öğrenciler ile engelliler ve hamile memurların da yarın izinli sayılacağı açıklamasını yaptı.KOCAELİKOCAELİ'de salı günü kar yağışı nedeniyle derslere ara verilen okullarda tatil bir gün daha uzatıldı. Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, meteorolojik raporlar doğrultusunda kar yağışıyla birlikte hava sıcaklıklarındaki aşırı düşüş ve buzlanma nedeniyle ulaşım güçlüğü çekileceğinden, yarın da (perşembe) okulların tatil olduğunu açıkladı.Kocaeli Üniversitesi'nde de salı günü ara öğretimin yarın da yapılmayacağı, burada da tatilin 3 güne çıktığı belirtildi. SİVASOlumsuz hava koşulları nedeni ile Sivas genelinde ilk ve orta dereceli okullar yarın için 1 gün süreyle tatil edildi. İl Hıfzıssıhha Kurulunun aldığı karar doğrultusunda, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli ve hamile personelinde idari izinli sayılacağı bildirildi. Ayrıca olumsuz hava şartları nedeniyle Türk Hava Yolları'nı TK 2660 sefer sayılı Sivas- İstanbul uçak seferi iptal edildi.NEVŞEHİRNEVŞEHİR Valiliği, kar yağışı ve olumsuz hava koşulları nedeniyle, il genelinde ana okulları, ilk ve orta ortaöğretim okullarında yarın 1 gün süreyle eğitime ara verilmesini kararlaştırdı.Valilik'ten yapılan açıklamada, yarın öğrencilerin yanı sıra kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan engelli personel ile hamile personel de idari izinli sayılacakYOZGATYozgat'ta yoğun tipi ve soğuk hava nedeniyle okullar yarın da tatil edildi. Valilik tarafından yapılan açıklamada, olumsuz hava koşulları nedeniyle merkez ilçe ve köylerinde yarın (Perşembe) ilk ve orta dereceli okullarda eğitim-öğretime ara verildiği belirtildi.KARABÜKKARABÜK'te kar tatili uzadı. Kar yağışı nedeniyle eğitime bugün ara verilen kentte yarın da ilk ve orta dereceli okullar 1 gün tatil edildi.DHA
Hogwarts'ta Verilen Eğitimin Yetersiz Olduğunun 17 Kanıtı
Hepimiz evlatlarımızın iyi bir eğitim almasını bekler ve isteriz. Bunun için yapmayacağımız şey yoktur, gerekirse boğazımızdan keser çocuklarımızı güzel okullarda okutmak isteriz. Eminiz ki çocuklarını ülkenin tek ve en iyi büyücülük okuluna gönderen aileler de bunu bekliyor ve istiyorlardı. Ancak maalesef baktığımızda, Hogwarts ailelerin çocuklarını göndermek isteyecekleri türden bir okul değil. Ulaşımını, yurtlarını, yerleşimini hepsini geçtim, okulun verdiği eğitim de işe yaramaz. 'Ee bu kısıtlı kadro ile bu kadar oluyor' diyebilirsiniz, ancak öyle değil. Büyü bakanlığı elindeki tek okula yatırım yapmayacak da afedersiniz bana mı yatırım yapacak?Netice olarak ülkenin bu en büyük, en iyi, en görkemli okulunun, ilkokuldan başlayıp lisans derecesine kadar eğitim veren bir ilim yuvasının bu içler acısı hali hepimizi üzmektedir. Voldemort kerizliğine geldi de alamadı burayı, yoksa kıçı kırık eğitim almış, 'expecto patronum' diye bağırmaktan başka bir şey bilmeyen 5-10 sabinin karşısında bu adam mümkün değil yenilmezdi. Ego kötü bir şey işte.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kampüs Yerine Külliye Diyelim'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi'nde konuştu.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:Tarihi bugüne bugünü tarihe taşımada ne mutlu bizimde katkımız oldu. Kampüs yerine 'külliye' demek daha isabetli olur. Türkiye'nin her alanda kalkınmasına ihiyacımız vardır. Önümüzdeki yıllarada örnek olacak bir üniversite olacaktır.-2011'de kurulmasına rağmen Yıldırım Beyazıt Üniversitesi emin adımlarla büyüyerek yoluna devam ediyor..Çubuk külliyesi diğer üniversitelerimiz için de örnek teşkil edecektir.-Ellerinde darbe dövizleriyle yürüyüşler yapan akademisyenleri gördük.-Kılık kıyafeti nedeniyle kampüslerden, külliyelerden çıkarılan öğrencilerimizi gördük.-Türkiye'de her alanda olduğu gibi eğitimde de büyük değişim dönüşüm yaşanıyor..HIRSIZLAR BİZİ MAL SAHİBİ YAPTI-Benim çocuklarım katsayı farkı nedeniyle yurtdışında okumak zorunda kaldılar.-Ama ne oldu. hırsızlar bizi mal sahibi yaptı.-Dünyada ilk 500 üniversite arasında neden 50 Türk üniversitesi olmasın.-Ama biz bunu halledeceğiz. Lamı cimi yok. Bunu başaracağız. Çünkü sizlere güveniyoruz.-Bilimi en süt seviyede yapmak için elimizden geleni yapacağız. Üniversitelerimizin başarılarıyla gurur duymak istiyoruz.SULTANAHMET'TEKİ SALDIRI-Elinde taşla üniversitelere giden bir genç istemiyoruz.-İşte dün Sultanahmet'te bir canlı bomba kadın gitti intihar saldırısı yaptı. Şehit polis Kenan kardeşime Allah'tan rahmet yaralı polisimize de acil şifalar diliyorum. O kadın için hiçbir şey demiyorum.-Acaba bu eylemi yaptın da ne oldu. Nasıl yetiştirildin? Bu saldırılarla ideolojilerinizin egemen olacağınızı mı sanıyorsunuz?
Biranın Gizemli Dünyası
Bazıları bira yapımını sanat olarak görür; fakat geniş çaplı üretim söz konusuysa orada bilim devreye girer.İster hevesli bir amatör, ister ünlü bir bira üreticisi olsun asıl olan şey ürünün bilimsel analizini yapmak ve gerçekleşen kimyasal tepkimeleri anlamaktır.Bira yapımında, özellikle büyük uluslararası bira markaları açısından daha fazla geçerli olmak üzere, biraya her yerde ve her zaman aynı tadı vermek büyük önem taşır. Bunu sağlamak da bira mayasının aynı özellikte olmasına bağlıdır. Maya örneği dondurulup saklanır ve birkaç ayda bir çoğaltılarak yeniden kullanılır.
Milli Eğitim Bakanlığına "Değerler Eğitimine" Eklemesi İçin 15 Altın Öneri
Türkiye’de değerler eğitimi ilk kez 2010’da dönemin Milli Eğitim Bakanı Nimet Baş tarafından yayımlanan bir genelge ile uygulanmaya başladı. Genelgede, öğrencilere yaptırılması istenen etkinlik örnekleri arasında, “rol model olma”, “karşılıklı güven, hoşgörü ve dürüstlük ilkeleri”, “sınıf içinde uyulması beklenen davranışlar listesi”, “yardım organizasyonları, doğum günü ve özel günlerde etkinlikler düzenlenmesi” gibi konu ve faaliyetlere yer verildi. Eğitimin içeriği ise illerde oluşturulan, “değerler eğitimi komisyonlarının” yetkisine bırakıldı. Bu kapsamda, illerdeki komisyonlar, yıl boyunca işlenecek değerleri ve zamanlarını belirleyip örnek yıllık plan hazırlayarak okullara gönderdi. Okullar da örnek plan çerçevesinde kendi planlarını hazırladı. Bu nedenle değerler eğitimi bugüne kadar, komisyonların oluru ile her okulda farklı konu başlıklarında farklı şekillerde uygulanabildi.MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Hizmet Vakfı arasında geçen temmuzda imzalanan protokol ile değerler eğitimi uygulamasına yeni bir yön verildi. Protokol uyarınca MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan “değerler eğitimi” seminer konularını içeren 39 sayfalık kitapçık, Genel Müdür Mustafa Kemal Biçerli imzasıyla 81 ilin valiliğine gönderildi.Türkiye’deki tüm örgün ve yaygın eğitim kurumlarındaki öğrencilere seminer şeklinde verilmesi planlanan değerler eğitimi için bakanlık dokuz konu ve bunların alt başlıklarını belirledi. Bu başlıklar arasında, “Sabır”, “Hastalık ve musibetin anlamı”, “Bir hayat gerçeği: Ölüm ve ötesi”, “İnancın bireysel ve toplumsal hayata etkileri”, “Dua ve ibadetin hayatımızdaki yeri”, “Ramazan ayı ve oruç”, “Peygamber sevgisi” gibi konular yer aldı. Kitapçığın gönderildiği birçok kentte seminerler verilmeye başlandı.daha fazla...Peki yeterli mi? Biz de üzerine basıp geçtiğimiz bir ot, karınca, taş parçası olabilecekken insan olmuşuz.Evlerimizi, yuvalarımızı İslami ölçülerle ve imanın ışığında kurduğumuz takdirde yuvalarımız bir cennet köşesi, saadet ve huzur bahçesi olur.Zaman ve şartlar müsait olunca çocuklarını dini ölçülere uygun bir şekilde evlendirmek anne ve babaların çok önemli vazifelerinden biridir. Dininden ve ahlakından razı olduğumuz bir kimse kızımıza ve oğlumuza talip olursa, ‘Kolaylaştırınız, güçlük çıkarmayınız’ hadisiyle amel etmeliyiz.Avrupa modası yüzünden, yuva kurarken yapılan israflar ve ölçüsüzlükler yüzünden müminlerin dünya ve ahiret hayatları tehlikeye düşmektedir.Gibi konular gençliğe değerler aşılamak için kafi mi? Değil elbette, ama her şeyi devletimizden beklememeliyiz. Bunun için biz de Onedio ekibi olarak Değerler listesine eklenebilecek bazı alternatif maddeler belirledik. Eminiz ki Milli Eğitim Bakanlığımız bunları dikkate alacak, yeni neslin eğitiminde bu konulara da yer verecektir.
"Minecraft" Oyununun Çocuğunuz İçin Faydalı Olduğuna Dair 10 Kanıt
etiket
Konu bilgisayar oyunları olduğunda eminiz ki pek çok ebeveyn olaya son derece dikkatli bir şekilde yaklaşıyor ve çoğu zaman 'alışkanlık, bağımlılık' oluşturur gerekçesiyle çocuklarının bilgisayar oyunu oynamalarını yasaklama yoluna gidiyor. Ancak son yıllarda hayatımıza giren tabletler, akıllı telefonlar bu yasakların pek de işe yaramadığına işaret, çünkü çocuklar istedikleri yerde bunlara erişebiliyorlar. Haliyle bu da bizi endişelendiriyor. Oysa yapmamız gereken belki de bu tür cihazları ve oyunları tümden yasaklamak yerine, onların meraklarını ve heveslerini de tatmin edecek şekilde bir yönlendirme yapmak olmalıdır. Radboud Üniversitesinde gerçekleştirilen bir araştırmada bazı video oyunlarının çocuklarda belli özelliklerin gelişmesinde faydası oluyor; mesela duygularını bir düzene oturtma, sosyal ilişkilerini kuvvetlendirme ve kavramsal becerilerini geliştirme gibi.  Bu içerikte size çocuğunuzun Minecraft oynaması sizi neden çok endişelendirmemeli onun üzerinde durmaya çalıştık.
Reklam
KYK Burs ve Kredi Sonuçları Açıklandı
Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Genel Müdürlüğü, 2014-2015 kredi ve burs sonuçlarının açıklandığını bildirdi.KYK'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, burs-kredi miktarı 300 liradan 330 liraya yükseltildi.Kurum tarafından lisans öğrencilerine 330, yüksek lisans öğrencilerine 660, doktora öğrencilerine ise 990 lira burs-kredi ödemesi yapılacak.Öğrenciler, burs-kredi sonuçlarına www.kyk.gov.tr adresinden ulaşabilecek.Burs-kredi alacak öğrenciler, taahhütnamelerle ilgili işlemlerde artık noter masrafı ödemek zorunda kalmayacak. Öğrencilerin söz konusu taahhütnameleri, noterlere gitmeden 31 Ocak 2015 tarihine kadar PTT üzerinden temin ettikleri e-Devlet şifresiyle www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden onaylamaları yeterli olacak.Konuya ilişkin ayrıntılar, http://www.kyk.gov.tr adresinden öğrenilebilinecek.CNN Türk
2015 KPSS'de Çıkması Muhtemel 13 Güncel Genel Kültür Bilgisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Sarayı'nda devlet başkanı düzeyinde ilk olarak Vatikan Devlet Başkanı Papa Francesco'u ağırladı.Francesco, ziyareti dolayısıyla Erdoğan'a Romalı çağdaş ressam Riommi'nin ''St. Angelo Kalesi'nden Görünüm'' adlı yağlı boya tablosundan esinlenerek hazırlanan, mozaik bir resim hediye etti. Resmin, Vatikan Mozaik Stüdyosu'ndan sanatçılar tarafından hazırlandığı öğrenildi.Erdoğan ise, Papa'ya Fatih Sultan Mehmet'in Bosna'da ikamet eden Hristiyanlara verdiği 'Din ve İnanç Özgürlüğü Fermanı'nın gümüş zemin üzerine hazırlanmış tablosunu hediye etti. Erdoğan, Ankara Üniversitesi'nce hazırlanan 4 ciltlik İslamiyet ve Hristiyanlık Dini Terimler Sözlüğü de takdim etti.
Reklam
Yalnızca Erasmuslugillerin Anlayabileceği 11 Durum
Ama eğitim, ama öğretim, ama gezmek tozmak, ama yiyip içip farklı dünyalara dalmak için tercih ettik bu programı itiraf edelim. Amalarla dolu bir telaştı bu her ERASMUSLUGİL için ve neler yaşadığımızı bir biz bir de allah biliyor.Neticede yurda döndüğümüzde kendimizi anlatmaya, açıklamaya çalışacağımız çok eş, dost, akraba, tanıdık oldu.Bahanelerimiz de çoktu !Desiderius Erasmus abimiz bundan 5 asır önce kuyuya bir taş atmıştı ve bizler onu çıkarmaya çalıştık olay bu !!!
Üniversite Başvurularında Yeni Dönem; Önce Başvuru, Sonra Sınav Ücreti...
ÖSYS'ye başvuru yaptığı halde süresi içerisinde sınav ücretini yatırmayan adayların başvuruları, tamamlanmamış olacağından işleme alınmayacakÖlçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), üniversiteye giriş sistemi başvurularında adayların mağdur olmaması için yeniliğe gitti. Bu yıl ilk kez uygulanacak sistemle, adaylar artık önce başvurularını yapacak ardından sınav ücretini yatıracak.Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sürecinde daha önceki yıllarda üniversite adayları, önce sınav ücretini yatırıyor, ardından başvurularını tamamlıyordu. ÖSYM'nin 'sınav ücretini yatırmış olmanın başvurunun tamamlandığı anlamına gelmediğine ilişkin uyarılarına' rağmen sayıları binleri bulan bir çok aday, başvurularını tamamlamadığı için mağdur oluyordu.ÖSYM bu mağduriyetlerin önüne geçmek için bu yıl ÖSYS başvuru sürecinde yeniliğe gitti.Aday el rehberine göre, adaylar bu yıl Yüksek Öğretime Geçiş sınavı (YGS) için 5-19 Ocak'ta bir başvuru merkezi veya sınav koordinatörlüğüne giderek kişisel bilgilerini ve sınava girmek istedikleri yer tercihlerini bildirecek. Daha sonra başvuru ücretini 5-20 Ocak'ta anlaşmalı bankalar aracılığıyla ya da www.osym.gov.tr adresindeki ödemeler sekmesinden yatırarak, başvurularını tamamlayacak.ÖSYS'ye başvuru yaptığı halde süresi içerisinde sınav ücretini yatırmayan adayların başvuruları, tamamlanmamış olacağından işleme alınmayacak. Adayların, mağdur olmamaları için başvuru işlemlerini tamamlandıktan sonra Aday İşlemleri Sistemine girerek bilgilerinizi mutlaka kontrol etmesi gerekiyor.ÖSYM tarafından üniversiteye giriş sürecinde adayları bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Aday El Rehberi'nde, sınav öncesinden sınava, sınav sonrasından sonuçların açıklanmasına kadar bir çok bilgi yer alıyor. Adaylar El Rehberine ÖSYM'nin internet sitesinden ulaşabilecek.T24
TEOG Sonuçlarının Açıklanmasında Sürpriz Olabilir
MEB Müsteşar Yardımcısı Kurt, TEOG sınav sonuçlarını 2 Ocak Cuma günü açıklamayı planladıklarını belirterek, 'Daha önce de açıklayarak bir sürpriz yapabiliriz' dedi.Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, AA muhabirine, kasımda yapılan birinci dönem Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.Ortak sınavlara 969 sınav merkezinde, 1 milyon 287 bin 874 öğrencinin katıldığını aktaran Kurt, sınavda özel eğitim alan öğrencilere yönelik de tedbirler aldıklarını dile getirdi. Yaklaşık 6 bin 121 engelli öğrenci için tedbir aldıklarını belirten Kurt, 67 öğrenciyi evinde, 3 öğrenciyi de hastanede sınav yaptıklarını kaydetti. Kurt, görme engelli öğrenciler için okuyucu ve kodlayıcılar görevlendirdiklerini, bu yıl ilk defa 300 dolayındaki az gören öğrencinin daha kolay okuma yapabilmesi için de büyük puntolu soru kitaplarının basıldığını ifade etti.Bu yıl ilk kez Musevi cemaatin talebi üzerine, sınavlarda Musevi öğrencilere de din kültürü ve ahlak bilgisi sorularının yöneltildiğini anımsatan Kurt, 40 öğrencinin özel olarak hazırlanan din kültürü ve ahlak bilgisi sınavına girdiğini dile getirerek, 'Kendileri de bundan çok memnun olduklarını söylediler' dedi.'İsterlerse Hristiyan öğrencilerimize de din kültürü sorusu sorabiliriz'Hristiyan dinine mensup vatandaşlardan benzer bir talebin gelip gelmediği sorusuna Kurt, 'Ortak bir müfredat oluşturulabilir ve Hristiyanlık adına bize bir program teslim edilebilirse biz de uzmanlarımızla, Hristiyan akademisyenlerimizle birlikte hazırladığımız sorularla onları da bu sınavlara alabiliriz. Hristiyan öğrencilerimiz, şu an bu dersten muaf tutuluyorlar. Dolayısıyla 5 dersten aldıkları puanların ortalamaları alınarak puanları hesaplanıyor' diye konuştu.Geçen yılki ortak sınavlarda, soru hazırlama komisyonuna ilişkin yaşanan tartışmaların anımsatılması üzerine Kurt, bu yıl sınav komisyonunun tamamen değiştirildiğini söyledi.Soru hazırlayan ekibin de tamamen değiştiğini bildiren Kurt, sorular hazırlanmadan önce yaklaşık 17 akademisyenle soru hazırlama teknikleriyle ilgili seminer verildikten sonra 103 kişiyle birlikte ortak sınavların sorularının hazırladığını söyledi. Redaksiyon ekibini de tamamen değiştirdiklerini belirten Kurt, 26 profesör, 20 doçent, 8 yardımcı doçent ve 10 öğretim görevlisi olmak üzere 64 akademisyenle redaksiyon işlemini gerçekleştirdiklerini ve 6 binin üzerinde soru hazırladıklarını kaydetti.İkili kopya 4 soru kitapçığıyla engellendiKurt, geçen sene A ve B olmak üzere iki soru kitapçığının oluşturulduğunu, bu yılki sınavda ise ikili kopyayı önlemek üzere A, B, C ve D olmak üzere 4 kitapçığa çıkardıklarını bildirdi.Bunun yanında sınavlarda sınıf oturma düzenini soru kitapçıklarıyla birlikte gönderdiklerini belirten Kurt, geri dönüşümünü aldıklarını ve öğrencilerin hangi sırada ve hangi kitapçığı aldığını sistemde görebildiklerini kaydetti.Sınav evrakının taşınmasında yurtiçinde 76 hat ve 76 araç ile 152 kurye kullandıklarını, yurtdışında ise 15 sınav merkezinde 30 kurye görevlendirdiklerini anlatan Kurt, tüm araçlarda GPS sisteminin kurulduğunu, araçların hareketlerinin sınav evraklarını teslim edene kadar takip edildiğini, ayrıca İçişleri Bakanlığı ile yaptıkları protokolle emniyet ekiplerince soruların güvenliğinin sağlandığını ifade etti.2 soruya itiraz geldiTemel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında, sorulara ilişkin bu yıl çok fazla itirazın gelmediğine işaret eden Kurt, bunu soru hazırlamadaki itiz çalışmaya ve uzman kişilerin görevlendirilmesine bağladıklarını vurguladı.Geçen yıl sorulara 8 bin 200 itirazın geldiğini, bu yıl ise bu sayının 268 olduğunu belirten Kurt, 'Sorulardan sadece ikisine itiraz geldi. Biri matematik sorusu biri Türkçe sorusu. Geçen sene sorularla ilgili onlarca dava açılmasına rağmen bu sene sadece bir soru için Türkçe sorusu için açılmış iki dava söz konusu. Biz de akademisyen arkadaşlarımızla oturup bu soruyu değerlendirdik. Sorunun doğru olup olmadığıyla, hatalı olup olmadığıyla ilgili kanaate vardık. Neticede biz sorumuzun hatalı olmadığı kanaatindeyiz. Mahkemeye de gerekli savunmamızı gerektiği zaman yapacağız. İnşallah bu sorunun da hatalı olmadığını hep beraber göreceğiz' diye konuştu.Bu yıl ilk kez sınavları itirazları internet üzerinden bir modül aracılığıyla aldıklarını bildiren Kurt, öğrencilerin sınavda kitapçıklarını, T.C. kimlik numaralarını yanlış kodlayabildiklerini söyledi.Bu öğrencilerin mağdur olmamaları için dilekçe yazmaları gerektiğini hatırlatan Kurt, 'e-İtiraz modülü yaparak, Türkiye ve dünyanın her yerinden, internet ortamında T.C. numarasını ve bilgilerini girerek, modülden gelen itirazları aldık ve bunlara ilişkin cevaplarımızı kendilerine ilettik. Haklı bulduğumuz hususlarda da gerekli işlemleri yaparak, öğrencilerimizin bir hak kaybı yaşamamalarını sağlamaya çalıştık' dedi.Bu yıl soru hazırlayan ekipte daha fazla öğretmen ve akademisyenin bulunduğunu aktaran Kurt, Anadolu'nun farklı yerlerinden 71 ve merkez teşkilattan 32 öğretmenle soruların hazırlandığını, 64 akademisyenle de redaksiyonun yapıldığını söyledi.Soru hazırlamadaki ekibin gerçekten başarılı olduğunu dile getiren Kurt, sadece bir soruya itiraz edilmesi ve dava açılması da bu soruların ne kadar kaliteli olduğuna ilişkin bir bilgi verdiğini kaydetti.Sınav sonuçlarının ne zaman açıklanacağının sorulması üzerine Kurt, 'Sınav sonuçlarını, ocak ayının ilk haftası, hatta şunu söyleyebilirim, 2 Ocak Cuma günü saat 18.00'de açıklamayı planlıyoruz, daha önce de açıklayarak bir sürpriz yapabiliriz ama planlamamız 2 Ocak 2015 Cuma günü' şeklinde konuştu.Merkezi sınavlar sonrası yerleştirme sürecinde büyük bir başarı sağlanmasına rağmen bazı sorunların da yaşandığını hatırlatan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:'Ufak tefek bazı hatalar oldu. Biraz gecikmesi özellikle mahkemelerin sorulara itirazları ve verdikleri kararlardan kaynaklandı. Biliyorsunuz torba yasayla biz bunu sınırladık, bir ay içerisinde bu itirazların sonuçlanması gerekiyor. Bu sene de planlamamıza göre 30 Ağustos itibarıyla bütün yerleştirmeleri tamamlamış olacağız. Dolayısıyla ayrıca bir yenilik yapacağız; muhtemelen özel okula giden ya da açık lisede okumak isteyen öğrencilerimizi yerleştirme dışında tutarak, diğer öğrencilerimizi çok rahatlıkla yerleştireceğiz. Geçen sene yaşadığımız bir takım ufak tefek sıkıntıları özellikle adrese dayalı sistemde evine uzak okullara yerleşen öğrencilerimizle ilgili sorun yaşamayacağımızı düşünüyoruz.'Ortak sınavlardan sonra öğrencilerin görüşlerini almak üzere çeşitli okullarda röportajlar yaptıklarını https://oges.meb.gov.tr adresinde bunu yayınladıklarını belirten Kurt, isteyenlerin videoyu buradan izleyebileceğini söyledi.Yıldız Aktaş - Selma Kasap, AA
Reklam
Bıraksalar Bir Ömür Okunabilecek Dünyanın En Güzel 10 Öğrenci Şehri
Sokaklarında yürürken karşınıza Rönesans döneminden fırlamış bir şövalyenin ferman okuyuşu çıkarsa hiç şaşırmayın. Sanki şehir, zaman kırılmasına neden olan bir çeşit kara deliğe girmiş, yüzyıllardır aynı seneyi yaşıyorlar. Böylesi bir atmosferde yaşamak size kendinizi Oliver Twist gibi hissettirecek.
Uykuda Öğrenmek Mümkün mü?
Uyurken öğrenmek eskiden beri herkesin hayalinde olan bir şey. Uzmanlar bugün uykuda hafızayı geliştirmenin birtakım yollarını bulduklarını söylüyor.Uyurken yeni bir beceriyi sıfırdan öğrenmek mümkün değil; ama hafızayı güçlendirmek olanaklı. Uyku sırasında beynimiz önceki günün anılarını işleyip pekiştirir. İşte bu süreci daha etkili kılmak mümkündür.Uyuyan beyin boş durmaz. O gün yaşadığı deneyimlerin anıları, bu anıların ilk oluştuğu hipokampüs bölgesinden uzun vadeli hafıza depolaması yapılan kortekse gönderilir. Uyku ayrıca öğrendiğimiz şeyleri genellememize yardımcı olur; böylece bu yeni becerileri yeni durumlara uygulama esnekliği kazanırız. Yani uykuda yeni beceriler öğrenilemese de gün boyunca öğrenilenlerin pekiştirilmesi olanaklıdır.Bugüne kadar uygulanan yöntemlerin sadece bazıları umut verici bulunmuştur. En basit olanı 19. yüzyıl Fransa’sına kadar gider. Marki d’Hervey de Saint-Denys rüyalarını yönlendirme denemeleri yaparken koku, tat ve ses yoluyla bazı anıları canlandırmanın mümkün olduğunu fark etmişti.Bir deneyinde, ağzında süsen kökü çiğnerken bir kadın resmi çizmiş, daha sonra kendisi uyurken hizmetçisi onu uyandırmadan aynı bitkiyi ağzına koyduğunda rüyasında o kadını görmüştü. Rüyaları Nasıl Yönlendirebiliriz? adlı kitabında Marki’nin söz ettiği bir başka deneyde ise güzel bir kadınla dans ettiği sırada orkestra şefinden hep aynı valsi çalmasını istemiş, uykusunda o müziği duyduğunda bu kadını rüyasında görmüştü.Aynı yöntem, uyuyan beynin daha önce öğrendiği bilgi ve becerileri pekiştirmesini sağlamakta kullanılabilir.Almanya’daki Tubingen Üniversitesi’nden Susanne Diekelman bir deneyinde deneklerinden uyumadan önce belli şekillerin sıralamasını öğrenmelerini istemiş. Bu sırada odada bir koku salgılanmış. Daha sonra deneklerin bir kısmının uyuduğu odada aynı koku kullanılmış.Uyku sırasında yapılan beyin taramalarında bu gruptakilerin hipokampüsü ile korteks bölgeleri arasında daha fazla iletişim olduğu gözlendi. Bu ise daha iyi hafıza pekiştirme durumuna işaret ediyordu. Kokulu odada uyuyanlar ertesi gün şekil sıralamasının yüzde 84’ünü doğru yaparken diğer grupta bu oran yüzde 61’de kalmıştı.Sadece koku değil ses de hafızayı güçlendirmede kullanılabilir. Bir araştırmada gönüllüler uyurken bir melodiyi dinlediğinde müzikle ilgili bir oyunu daha iyi oynadıkları görüldü. Zürih Üniversitesi’nden Bjorn Rasch ise aynı yöntemin başka bir dilde kelime öğrenmeyi kolaylaştırdığını ortaya koydu.Bu alandaki çalışmalarda teknoloji daha iyi olanaklar sunabilir. Örneğin uyku sırasında hafıza pekiştirme işleminin beyinde bazı elektrik aktivitelerini içerdiği, bu nedenle kişileri uyandırmadan bu beyin dalgalarını teşvik edecek türden yöntemlerle gelecekte öğrenmenin pekiştirileceği ifade ediliyor. Tubingen Üniversitesi’nden Jan Born bu çalışmaların başını çekiyor. 2004’te yapılan deneylerde, beyindeki elektrik sinyallerini güçlendirme yoluyla hafıza testinde daha başarılı olunduğu görüldü.İsrail Hayfa’daki Teknoloji Enstitüsü’nden Miriam Reiner’in yöntemi ise daha ilginç. Deneklerin başına yerleştirilen elektrotlar basit bir bilgisayar oyununa bağlı ve onlardan düşünce gücüyle bu oyundaki arabaları sürmeleri isteniyor. Denekler de doğru beyin dalgasını bulduklarında bunu başarıyor.Bu tekniklerin günlük kullanıma geçmesi için çok daha büyük deneylere ihtiyaç var. Uzmanlar ayrıca hafızanın belli bir bölümünü güçlendirmenin diğer bölümlerin zayıflaması gibi yan etkilere neden olmayacağından ve sorumlu bir şekilde kullanılacağından da emin olmak gerektiğini belirtiyor.Uykuda öğrenmeyi ve hafıza güçlendirmeyi sağlayacak bazı oyunlar ve donanımlar piyasada satışa sunulmuş durumda.Uykuda geçirdiğimiz zamanı boşa harcanmış gibi görüyoruz. Bu alandaki araştırmalar en azından uykuya yaklaşımımızı değiştirebilir. Belki de bir süre sonra bu zamanı en verimli öğrenme anları olarak değerlendirir olacağız.David Robson | BBC Future
Reklam
Sadece Üniversiteyi Bırakıp Tekrar Sınava Hazırlananların Anlayacağı 13 Şey
Üniversite...Bir çok insanın hayali,Bir çok insanın umudu,Bir çok insanın geleceği..Her yıl ülkemizde ortalama 1,5 milyon kişi üniversite sınavına giriyor. Kimisi kendisini deniyor, kimisi hiç çalışmadan giriyor, kimisi bütün yılını (yıllarını) harcamış biri olarak giriyor, kimisi ikinci üniversitesini okumak için giriyor, kimisi 2 yıllık kazanayım sonra 4 yıllığa tamamlarım diyerek giriyor, kimileri de hali hazırda olan üniversitesini bir amaç uğruna, memnuniyetsizlikten bırakıp tekrar giriyor.
YGS Başvuruları Öncesi ÖSYM'den Uyarı
ÖSYM 5 Ocak'ta başlayacak YGS başvuruları öncesi hazırladığı kamu spotuyla adayları uyardı.Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 5 Ocak'ta başlayacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) başvuruları öncesi hazırladığı kamu spotuyla yaklaşık 2 milyon üniversite adayını başvurularını tamamlamaları konusunda uyardı.ÖSYM bu yıl YGS ve sınavsız geçiş için başvuruların alınmasına yönelik kamuoyunu bilgilendirme amacıyla aday el rehberi, sınav takvimi posteri ve bir kamu spotu hazırladı.Kamu spotunda özellikle adayların, başvuru işlemlerini tamamlamaları ve bu yüzden mağduriyet yaşamamaları için çeşitli uyarılarda bulunuldu.İki adayın, ÖSYM sınav koordinatörlüğüne giderken çekilen görüntüleriyle başlayan kamu spotunda, sınav takvimi posterine yer verilerek başvuru tarihlerini hatırlatıldı.Adayların başvurularını yaparken çekilen görüntülerin bulunduğu spot filimde, alt yazı şeklinde başvuru ücretinin yatırılabileceği anlaşmalı bankaların isimlerine yer verildi.Yaklaşık 45 saniye süren kamu spotunda ÖSYM adaylara şu uyarılarda bulundu:'Adaylar, 2015 ÖSYS katılabilmek için 5-19 Ocak 2015 tarihleri arasında ÖSYM'nin başvuru merkezleri, sınav koordinatörlükleri veya bireysel olarak internet üzerinden başvurularını yapabileceklerdir. Başvurunuzda alacağınız kişisel şifre ve T.C. kimlik numaranızla tüm işlemlerinizi ÖSYM'nin internet sayfasından takip edebilirsiniz. Başvuru işleminizin tamamlanabilmesi için ÖSYS başvuru ücretini 5-20 Ocak 2015 tarihleri arasında anlaşmalı bankalar aracılığıyla ya da www.osym.gov.tr adresindenki ödemeler sekmesinden yatırmanız gerekmektedir. Üniversiteye giden yolun her adımda ÖSYM yanı başınızda.'ÖSYM ayrıca üzerinde ' ÖSYM başarılar diler' ve 'Emeğiniz Emanetimizdir' yazılı bir sınav takvimi posteri hazırladı. ÜzerindeYGS ve LYS'nin yapılacağı tarihlerinin yer aldığı sınav takvimi tüm okullara ve ilgili kurumlara gönderilecek.Üniversite adayları YGS sonrası, ikinci dönem 13-14 ve 20- 21 Haziran'da Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girecek. Yıldız Aktaş, AA
Reklam
Yunanistan'da Osmanlıca Dersleri Veriliyor
Osmanlıcanın Türkiye'deki okullarda okutulmasıyla ilgili tartışmalar sürerken, Atina'da Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü'nde verilen Osmanlıca derslerine 65 Yunan devam ediyorTürkiye'de Osmanlıca derslerine yönelik tartışmalar gündemdeyken Yunanistan'da tarihçisinden ressamına, mimardan modacı ve jimnastikçiye kadar birçok meslek grubundan insanlar Osmanlıca öğreniyor.Sabah yazarı Stelyo Berberakis Türkiye'deki tartışmalar ışığında Yunanistan'daki Osmanlıca dersleri verildiğini bugünkü köşesinde duyurdu. İşte Berberakis'in Yunanistan'daki Osmanlıca derslerine ilişkin düştüğü notlar:Türkiye'deki Osmanlıca tartışmaları tam gaz devam ederken Atina'da tanıştığım bir maliye müfettişinin Osmanlıca dersleri aldığını öğrendiğimde çok şaşırdım. Atina'da Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü'nde verilen Osmanlıca dersleri için tam 90 Yunan vatandaşı başvurmuş; bunlardan 65'i kabul edilmiş. Aralarında, doktor, mimar, arkeolog, ressam, öğrenci, rehber, İslam tarihçisi, modacı, sanat tarihi uzmanı, devlet memuru, maliye müfettişi, hatta bir de jimnastik öğretmeni var... Hepsi de başka başka nedenlerle Osmanlıca öğrenmeye merak salmış...Üç yıl süren Osmanlıca dersleri, önümüzdeki yıl ilk mezunlarını verecek... Osmanlıca öğretmeni Dimitris Lupis, aslen Gümülcüneli bir Yunan... Çocukluk yıllarında Gümülcüne sokaklarında azınlık Türk çocuklarıyla arkadaşlık ederek Türkçeyi sökmüş. Daha sonra Türkçesini geliştirmek için kurslara gitmiş. Nitekim 2004-2007 yılları arasında İstanbul'da Bilkent Üniversitesi'nde Osmanlı tarihi ve dili üzerine dersler almış. Sonrasında da ABD'deki Harvard Üniversitesi'nde Osmanlı dönemindeki Ortadoğu tarihi üzerine incelemeler yapmış.İki yıl önce Atina'ya geri döndüğünde, artık iyice hakim olduğuna inandığı Osmanlıca'yı başkalarına öğretmek için yaptığı başvuru kabul edilince Bilimsel Araştırma Enstitüsü'nde ders vermeye başlayan Lupis, Osmanlıcayı 'zor ama güzel' olarak tanımlıyor. Ona göre Osmanlı dilini ve yazısını öğrenmeye gelenlerin değişik hedefleri var. Lupis burada verdiği Osmanlıca derslerinin konuşmaya değil; yazıtların okunabilmesine ve anlamlarının öğrenilmesine yaradığını söylüyor. Ona göre Farsça, Arapça ve Türkçe'nin oluşturduğu Osmanlıca 'ölü bir dil'. Bunun sebebi artık kullanılmaması. Bu nedenle Osmanlıca Türkiye'de, İran'da ve Arap dünyasında anlaşılabilir bir dil olmaktan çıkmış durumda. Lupis'in 2. sınıf öğrencilerine verdiği derslerde; Osmanlıca yazıların okunuşu, elif, be ve güzel he harfleriyle Besmele çeşitleri, Osmanlı alfabesi, Fatiha'dan alınmış beyitler, Osmanlıcanın Kuran'daki yeri ve 1923 Harf Devrimi'ne kadar Türkiye'deki yaygınlığı anlatılıyor.Osmanlıca dersi alan ve önümüzdeki yıl mezun olmaya hazırlanan öğrenciler çok farklı nedenlerle bu dili öğrendiklerini söylüyor. Osmanlıca ders alan Yunan öğrenciler, 'Osmanlı yazılarını anlamak için Osmanlıca dersindeyiz. Türkçe, Farsça ve Arapça kelimeleri de öğreniyoruz. Yazı şekilleri ise adeta birer sanat eseri. Osmanlı yazısını sökmek bulmaca çözmeye benziyor ve bundan da zevk alıyoruz' diyor. Örneğin mimarlar İslam mimarisini; ressamlar Osmanlı sanatını; tarihçiler İslam ve Osmanlı tarihini, rehberler Yunanistan'daki Osmanlı eserlerini merak ettikleri için ders aldıklarını söylüyorlar.En son haber
Sınavları, Finalleri, Raporları Salla! İşte Sınavların Ölçemeyeceği 7 Zeka Tipi
Final haftalarından oldum olası nefret etmişimdir. Yani, nasıl bir insanın değerini ölçmek için bir saatlik bir sınavla nasıl bir deneme yaratabilirsiniz ki? Zekanızın ve başarınızın ölçüsünü nasıl bir yanıtla,  ya da yarısı doldurulmuş boşluklarla kanıtlayabilirsiniz ki?Büyürken girdiğimiz tüm sınavlarda olduğu gibi –YDS, ÖSS vb- ait olduğumuz yeri belirleyen her zaman sadece bir deneme, bir not vardı. Zekamızın sadece bir ölçümü vardı ve bunu orada kanıtlayamıyorsanız, e işte, aptalın biriydiniz.Şimdi final haftası geldi çattı ve değerinizi kanıtlayacak tek seferlik sınavla yüz yüzesiniz. Peki neden böyle olsun ki? Neden başarılı olup olmamanızı bu bir sınav belirlesin? Neden bir not başarılılar listesine girip giremeyeceğinize karar versin?Ne yazık ki birçok okul, öğrencilerinin kabiliyetlerini tek bir tip zekaya göre ölçmeyi tercih ediyor. Yeteneklerimizin ve niteliklerimizin büyüklüğü ve farklılığını basmakalıp bir yaklaşıma çeviriyor.Öğrencilere söylememekte ısrar ettikleri şey ise yeteneğin altı farklı ölçümü daha olduğu ve onların sınıfında olmasa da bir dahi olabileceğiniz.1983’te, bir gelişimsel psikolog ve Harvard’da profesör olan Howard Gardner çoklu zeka teorisini ortaya attı. “Aklın Çerçeveleri: Çoklu Zeka Teorisi” kitabında, insanların sahip olabileceği yedi farklı zeka türünü belirtir.Yanıtlamaya çalıştığı asıl soru şuydu: Zeka tekil bir şey midir yoksa --birbirinden bağımsız çeşitli entelektüel duyular mıdır?Gardner, yüksek bir IQ’nun zekayı ölçmede doğru bir yöntem olduğuna inanmadı. Zeka tanımı şuydu;Zeka, kültürel bir ortamda sorunları çözmek ya da kültürel bir değeri olan ürünler yaratmak amacıyla etkinleştirilebilecek bilgiyi işleme sokan biyopsikolojik bir potansiyeldir.Yüksek bir IQ’ya sahip olmak insanın toplumda üretken olacağı anlamına gelmez. Sırf bir takım bilgileri aklında tutmak insanın o bilgiyi gerçek hayatta uygulamaya sokabileceği anlamına gelmez.Zeka genel bir kabiliyet değil, toplumun birçok farklı alanında ifade edilen türlü yaklaşımlardır.Gardner’ın teorisi gelişimsel psikolojide bir gelişme değil, insanoğlu için bir özgürlüktü. Sonuç olarak, düşük sınav notlarından dolayı kapana kısılan, puanlar yüzünden baskı gören ve kendi dahiliklerini inkar eden insanlara karşı olan bakış açısı değişti.Kalkülüs sınavlarında yeterli notları alamamaları ya da makalelerinden tam not alamamaları yetenekli olmadıkları anlamına gelmiyordu. Sadece zekalarının bu alanlarda olmadığı anlamına geliyordu. Zekaları başka bir yerden, başkalarının kıskanabileceği bir yerden geliyordu.Yani finalleriniz bitiyorsa, başlamak üzereyse ya da hali hazırda başarısız geçtiyse çok ciddiye almayın. Çünkü sizin zekanız bu optik kağıtlardan çok ötede bir yerde olabilir.Aşağıdakiler Gardner’ın yedi çeşit zeka teorileri. Kendinizinkini bulun ve başarıya giden yolunuzu izleyin.
Matematik Dahisine 'Anlamıyor' Demişiz...
Almanya’da matematikte üstün yetenekli bulunan, Türkiye’de ise öğretmenin bu dersten anlamadığını öne sürdüğü Refet Polat, Ege Üniversitesi Matematik Bölümü’nü birincilikle kazanıp mezun oldu. Türkiye’yi matematik olimpiyatlarında temsil edecek çocukları yetiştiren öğretmenlere ders veren Yaşar Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Refet Polat, son olarak üniversite yıllarında bursiyeri olarak destek aldığı Türk Eğitim Vakfı (TEV) İzmir Şubesi’nin yürütme kurulu üyeliğine seçildi.TÜRKİYE'DE ÖĞRETMENİ 'ANLAMIYOR' DEDİİzmir’de doğup, yaşamının 8 yılını Almanya’da geçiren Yaşar Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Refet Polat, bu ülkede öğrenim gördüğü 2 yıl boyunca matematikteki üstün yeteneği ile Alman öğretmenlerin dikkatini çekmeyi başardı. Uzman öğretmenler tarafından ailesine verilen yönlendirme belgesinde yaşıtlarının üzerinde işlem yeteneğine sahip olduğu aktarılan Refet Polat, 9 yaşında Türkiye’ye döndüğünde büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. İlkokul öğretmeni tarafından bir anda ’matematikten anlamayan çocuk’ ilan edilen Polat, asla pes etmeyerek yeteneğini ispat etti. 1996 yılında çocukluğundan beri hayalini kurduğu üniversitenin matematik bölümüne birinci sırada yerleşen İzmirli akademisyen, o dönem maddi desteğe ihtiyaç duyduğu için Türk eğitim Vakfı’na başvurdu. Vakıftan 4 yıl boyunca karşılıksız burs desteği gören Polat, bu destek sayesinde kendisini ilgi duyduğu yabancı dil ve bilgisayar alanlarında da yetiştirdi.TÜRKİYE’Yİ MATEMATİK OLİMPİYATLARINAHAZIRLIYORYedi yıldır Yaşar Üniversitesi Matematik Bölümü Öğretim Üyesi olarak görev yapan Yrd. Doç. Dr. Refet Polat, bu süre zarfından ülkesi adına da başarılı çalışmalara imza attı. TÜBİTAK Milli Olimpiyat Komitesi’nce ulusal ve uluslararası düzeyde matematik olimpiyatlarına katılacak öğrencileri yetiştirecek öğretmenleri yetiştirme görevini üstlenen başarılı akademisyen ayrıca ABD’nin Drexel Üniversitesi’nde düzenlenen 7’inci Uluslararası Yönetim Bilimi ve Mühendislik Yönetimi Konferansı’na katılarak başarı gösterdi. Konferansta mühendislik ve fizik alanındaki makalesi bin 420 makale arasında 3’üncü olan Polat, geçtiğimiz günlerde büyük bir gurur daha yaşadı. Bursiyeri olduğu TEV’in İzmir Şubesi Yürütme Kurulu üyeliğine seçilen Polat, TEV’le tanışma hikayesini ve hedeflerini şöyle anlattı:TEV’LE PEK ÇOK HAYALİM GERÇEK OLDU'Hangi işi yaptığınız, hangi bölümü okuduğunuz elbette önemlidir ama başarılı bir birey olmak adına daha önemli olan, yaptığınız işi en iyi şekilde yapmak, kazandığınız bölümü en donanımlı şekilde bitirmek ve kişisel gelişim sürecinizi hiçbir zaman sonlandırmamaktır. Mesela en az bir yabancı dili iyi seviyede öğrenmek, bilgisayar okuryazarlığınızı üst seviyede tutmak, lisansüstü eğitime devam etmek, alternatif yetilere ulaşmak gibi. Tabii bunların hemen hepsi yoğun bir çalışma temposu kadar ciddi maddi olanaklar da gerektiriyor. Bu olanakları ailelerimiz her zaman tam anlamıyla sağlayamayabilir. Muhtemelen TEV’den gelen o mektup olmasaydı bugün belki birçok hayalimi ertelemiş, zorlukla yaşama tutunmaya çalışan biri olacaktım. Şimdi en büyük mutluluğu TEV’in Yürütme Kurulu Üyeliği’ne seçilen ilk bursiyer olarak yaşıyorum. Hayallerini hayata geçirmek isteyen gençlere destek olmak benim için gurur verici. Gençlere de tavsiyem; umutsuzluğa hiçbir zaman kapılmayın ve her zaman hedefe odaklanın.'Milliyet
Reklam