onedio
Görüş Bildir

Hadise Haberleri

22 Ekim 1985 doğumlu, Belçika ve Türk asıllı pop şarkıcısıdır. 2003 yılında müzik sektörüne giriş yapmış ve aktif olarak kariyerine devam etmektedir.

Hadise

Belçika doğumlu olan Hadise Açıkgöz, Sivaslı bir ailenin kızıdır. Kariyer yolculuğuna 18 yaşında başlayan Hadise, Idool yarışması ile sektöre ilk adımını attı. Bu yarışmadan derece alamayan şarkıcı, aylar sonra bir albüm teklifi aldı. 2005'te ilk stüdyo albümünü yayınladı. Beraberinde ikinci stüdyo albümünü de yayınlayan Hadise, 2008 yılında ''Deli Oğlan'' parçasını albümüne ekleyerek, kitlesini genişletti. Bu başarısı görülmüş olacak ki 2009 yılında Türkiye'yi Eurovision'da temsil edeceği açıklandı. ''Düm Tek Tek'' şarkısıyla yarışmada beğeni kazanan Hadise, dördüncü olarak yarışmayı bitirdi. Bu yolculuğundan sonra birçok çalışmaya imza atan Hadise, sevenlerine yeni şarkılara üretmeye devam etmektedir. Şarkıcının güncel olarak 2 milyondan fazla dinleyici kitlesi bulunmaktadır.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Haftanın En Şık Kadın Ünlüsünü Sizlerin Oylarıyla Seçiyoruz!
Hafta boyunca birbirinden ünlü isimlerden bahsettik. Kimileri açıklamalarıyla, kimileri kombinleriyle konuşuldu. Tabii bir de modaya uyanlar, tarzlarıyla gündeme gelenler oldu. Kimileri konser kimileri set kimileri de günlük kombinleriyle çok konuşuldu. Biz de haftanın en şık kadın ünlüsünü sizlerle birlikte seçelim istedik!Hazırsanız, hadi başlayalım!
Aşk, Tutku, Entrika ve Skandal: Türk Magazin Dünyasında Fırtınalar Koparan Unutulmaz Aşk Üçgenleri!
Türk magazin dünyasında aşk, entrika ve skandallar hiç eksik olmaz biliyorsunuz ki. Ünlü isimlerin hayatında yaşanan çalkantılı aşk üçgenleri zaman zaman magazin gündemini kasıp kavurur, kamuoyunda geniş yankı uyandırır. Büyük aşkların ve inişli çıkışlı ilişkilerin gölgesinde kalan bu üçgenler, çoğu zaman dönemin en çok konuşulan magazin olaylarına dönüşerek yıllar boyunca hafızalardan silinmez. İşte, Türk magazin tarihinde iz bırakan unutulmaz aşk üçgenleri…
Hadise, 'Esas Oğlan' Dizisinin Yasaklanan Fragmanına Tepkisini Konserde Verdiği Benzer Pozlarla Gösterdi
Yetenekli oyuncu Seda Bakan'la başrollerini paylaştıkları Esas Oğlan dizisiyle ilk defa oyunculuğunu göreceğimiz Hadise beklentileri uzun bir süre önce yükseltmeye başlamıştı. Sahne şovları, sesi ve şarkılarıyla zaten gönüllerde taht kuran ünlü ismin oyunculuğu merak konusu olmuşken gündem bambaşka bir konuyla çalkalanmıştı. Esas Oğlan dizisinin fragmanının yayınlanmasından kısa bir süre sonra Hadise sosyal medya hesabından fragmanın 'müstehcen' sahneler gerekçesiyle yasaklandığını duyurmuştu. Bunun üzerine hem Seda Bakan hem de şarkıcıdan açıklamalar gelmiş, yasaklanan sahneler de resmen olay olmuştu. Geçtiğimiz günlerde izleyiciyle buluşan Hadise'nin dans koreografisi ise Esas Oğlan'ın kaldırılan fragmanındaki o sahneleri andırdı!
Mansur Yavaş, Ebru Gündeş Konserinin Maliyetini Açıkladı: "Algı Operasyonunun İçindeyiz"
Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Cumhuriyet'in 101. yılı etkinlikleri kapsamında sahne alan Ebru Güneş'le ilgili ortaya atılan iddialar nedeniyle bir süredir gündemde. 29 Ekim'deki halk konseri için Ebru Gündeş'e 69 milyon Türk Lirası ödeme yapıldığı iddiası ise tepkilere neden olmuştu. Mansur Yavaş bugün söz konusu iddialar için 'Algı operasyonu' yorumu yaparken konser maliyet tablosunu da paylaştı. Paylaşılan tabloya göre, Ebru Gündeş ve ekibi konser için belediyeden 4 milyon 750 bin lira ücret almış. 
Aynı Konudan Ağzı Yanmıştı: Didem Soydan 'Esas Oğlan'ın Fragmanı Yasaklanınca Çıldıran Hadise'ye Destek Çıktı!
Başrollerinde Hadise ve Seda Bakan'ın yer aldığı 'Esas Oğlan' dizisinin fragmanı TikTok cephesinde büyük olay oldu. Cinsellik barındırdığı gerekçesiyle yasaklanan fragman sonrası önce Hadise sonra da Seda Bakan ateş püskürdü. İki isme bir kesimden destek yağarken bir kesimden de eleştiri geldi. Destekçiler arasında yer alan Didem Soydan, yıllardır uğraştığı sorunu açıklayarak Hadise'nin arkasında durdu. Soydan'ın ima dolu ifadeleri dikkatlerden kaçmadı.
Develioğlu'ndan Kabataş Çağrısı
Gezi olayları esnasında Başbakan Erdoğan'ın iddiasıyla Kabataş'ta saldırıya uğradığı öne sürülen kadının kayınpederi Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu açıklama yaptı. Develioğlu, 'Ben inanıyorum ki oradaki gençler içinden mutlak ve mutlak birilerinin bir kayıt yaptığına inanıyorum. Burada bilgi sahibi olan ya da en azından bir çekim yapan, izan, irfan, insaf sahibi birileri elbette çıkacaktır. Bu işe katılmış pişmanlık duyan ve bununla ilgili bizi bilgilendirecek ilk kişiyle ilgili biz aile olarak şikayetçi olmayacağız' dedi. Bahçelievler Belediye Başkanı ve Ak Parti Belediye Başkanı Adayı Osman Develioğlu, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bahçelievler'deki bir restorandaki toplantıya Develioğlu'nun yanı sıra AK Parti İstanbul eski Milletvekili Fuat Bol da katıldı. Burada bir konuşma yapan Develioğlu, 10 yıldır Bahçelievler’de belediye başkanlığı yaptığını ve bu sürede çok önemli hizmetlerin gerçekleştiğini ifade etti. Konuşmasında 10 yıllık belediye başkanlığı döneminde yaptığı çalışmaları anlatan Develioğlu, 30 Mart yerel seçimleriyle ilgili olarak, '30 Mart yerel seçimleri daha çok bir genel seçim havası şeklinde gidiyor. Biz diyoruz ki seçimler gelen seçimle gider. Halkın iradesi üzerinde hiçbir irade olmadığını toplantılarımızda ifade ediyoruz' ifadelerini kullandı. Develioğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. GAZETECİLER ARASINDA 'SORU SORMA' GERGİNLİĞİ Bir gazetecinin 'Kabataş meselesi hakkındaki görüşlerinizi almak istiyorum. Kanallarda yayınlanan görüntülerden sonra bu konudaki yorumunuz nedir?' şeklindeki sorusu karşısında Osman Develioğlu, kısa bir süre sessiz kaldı. Bu esnada başka bir gazetecinin araya girerek, 'İsterseniz bu konuya hiç girmeyelim, bambaşka boyutlara taşımayalım' demesi üzerine, bir başka gazeteci de 'Gazeteci soru sorar. Başkan, cevabını verebilir' şeklinde karşılık verdi. Tekrar konuşmaya başlayan Develioğlu ise 'Burada seçime yakın bir görüşme yaparız diye düşünmüştük. Biz bu konuyu bir televizyon kanalında bir saat kadar tartıştık. Ben orada bütün bildiklerimi de söylemiştim. İsterseniz bu konuyu en sona bırakalım. Siz nasıl isterseniz ona göre cevap vereyim' ifadelerini kullandı. Develioğlu, gazeteciler arasında kısa bir gerginliğe sebep olan bu sorunun ardından gazetecilerin başka sorularına da yanıt verdi. KABATAŞ İDDİASI HAKKINDA Daha sonra bir gazetecinin tekrar Kabataş iddiasını hatırlatarak, 'İşin kamuoyunda tartışılan boyutu benim hiç umurumda değil. Bir gazeteci olarak, kim olursa olsun bir insanın beyanı esastır. Sizin bu noktadaki duygularınızı bir baba olarak merak ediyorum. Empatiden yoksun bir şekilde bunun tartışılıyor olması size ne hissettiriyor?' şeklindeki sorusuna Develioğlu, 'Ben başka bir toplantıda konuşuruz diye düşünmüştüm. Fuat Bey konuşursanız iyi olur dedi. 1 Haziran'da gelinimin başına bir hadise gelmiş ve ben olayı gece saat 12.00 civarında öğrendim. Bununla ilgili gerekli şikayetlerde bulunduk. Biraz önce beyefendinin de söylediği gibi kadın hakları noktasında 'beyan esastır' denen bir konuda ne oldu ki bir genç kızın başına bir olay geliyor ve birileri toptan burası iyidir diyor. Böyle bir mantık içine giriliyor, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Yani bunun anlaşılabilmesi için bu yapanların 'yapmamıştır, iyidir' diyenlerin başına da mı gelmesi gerekiyor? Biz hiçbir zaman için toptan kötüleme yapmadık. Kızımızın başına burada bir güruh birşeyler getirdi, birşeyler yaptı. Buna 'yanlış' diyecek kadar bir düşünce içinde olmayıp da niye yapmaz gibi bir mantık içinde hareket ediyoruz? Bunu anlamıyorum. Ben görüntünün ne olup olmadığını bilmiyorum. Onun kararını ilgililer verir. Bir genç kızla 15 kişi niye dalaşır? Bir insanın öldürülmesi için, tacize uğraması için kaç saat gerekir. Kaç saatte size bir zarar verilebilir. Ya da bir tacizin taciz olduğunun söylenebilmesi için kaç kişinin yapması gerekir? Bir kişinin yaptığı taciz değil, bin kişinin mi yapması lazım? Arkadaşlar böyle olayların sizin de başınıza geleceğini düşünmeniz lazım. Başınıza geldiği zaman yanınızda birilerini görmek istiyorsanız, kim olursa olsun fikri, dini, zikri, meşrebi ne olursa olsun benim için insan önemli ve insanlara kimse haksız yere herhangi bir zülumde, eziyette bulunmamalıdır' diye konuştu. 'BİZİM KIZIMIZIN BAŞINA GELEN OLAYLAR BİR ÇOK KIZIN BAŞINA GELDİ' 'Kızımın başına bir olay gelmiş, o günün şartlarında değerlendirilmiyor, bugüne göre değerlendiriliyor' diyen Osman Develioğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: '(Görüntülerde) Arabalar önünden vızır vızır geçiyormuş. 150 metre ileride Dolmabahçe'de neredeyse bir kavga var. İnsanlar oradan kurtularak kaçıyorlar. Niye bu gözardı ediliyor? Türkiye'nin her yeri kamerayla mı dolu ki bir şeyi anlatmak için kamera kaydı mı gerekiyor? Bu olay bir tek bizim kızımın başına gelmedi, bir çok kızın başına geldi. Benim tanıdığım bir çok insan var. Ancak kamuoyunda bizim kızın ismi tartışılıyor. Çocuğumuz sıkıntı içinde. Her dinlediğinde sıkıntıyı çekiyor, bizde bu sıkıntıyı çekiyoruz. İnsanları bu kadar fütursuzluk yapması canımı sıkıyor.' 'O GENÇLER ARASINDAN İZAN, İRFAN, İNSAF SAHİBİ BİRİLERİ ELBETTE ÇIKACAKTIR' 1 Haziran'dan Kabataş görüntülerinin televizyonda ortaya çıktığı güne kadar evlerinde konuyu konuşmadıklarını kaydeden Develioğlu, 'Bizim için yok olduğunu kabul edelim dedik. 'Pat' diye ne hikmetse 8 buçuk ay sonra böyle bir şey ortaya çıktı. O görüntü daha evvelden yok muydu, niye şimdi çıktı ortaya? Bir genç kızın hayatı üzerinden böyle bir işlem yapılmaz. Şu anda sizin vasıtanızla bir şey söylemek istiyorum. Ben inanıyorum ki oradaki gençler içinden mutlak ve mutlak birilerinin bir kayıt yaptığına inanıyorum. Burada bilgi sahibi olan yada en azından bir çekim yapan, izan, irfan, insaf sahibi birileri elbette çıkacaktır. Bu işe katılmış pişmanlık duyan ve bununla ilgili bizi bilgilendirecek ilk kişiyle ilgili biz aile olarak şikayetçi olmayacağız. Bunu da bazı şeylerin ortaya çıkması için söylüyorum. Biz genel olarak şikayetçi olduk bıraktık gerisini emniyetimiz çözer dedik. O günler konuşuldu ancak 8 buçuk ay sonra tekrar konuşulması hem bizi üzdü, kamuoyunda da üzülenler oldu. Muhtemelen çıkar diye düşünüyorum ve böyle biri de gelirse o kişiyle ilgili kızımıza da söyleriz ve şikayetçi olmayız. Tekrar söylüyorum, biz orada bu olayları yapanları suçluyoruz, başkalarını suçlamıyoruz' şeklinde konuştu.Enver ALAS - İSTANBUL / DHA
16 Maddede Akdeniz Üniversiteli Olmak
Girer girmez Atatürk maskının verdiği rahatlıkla 'İyi ki burayı yazmışım.' dedirten Akdeniz Üniversitesi. Burayı tercih etmeyi düşünen arkadaşlarımıza referans olması ve hala okuyan ya da mezun olan arkadaşların biraz gülümsemesi için. Antalya adeta cehenneme sınır komşusu, Türkiye'nin magmaya en yakın noktası olsa da burada yaşamanın verdiği keyfi anlatmaya kelimeler yetmez belki de. Yeniler için gelin sizleri neler bekliyor birlikte bakalım.
Hadise, İzmir'de Hayranlarını Coşturdu!
İzmir’de konser veren Hadise, müthiş performansıyla İzmirli hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.İzmir’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerinde kapsamında sahneye çıkan pop müzik şarkıcısı Hadise, hayranlarını coşturdu.TAM NOT ALDIKonseri yaklaşık 30 bin kişi izledi, Cumhuriyet Meydanı’nda yer bulamayan vatandaşlar, Hadise’ye çevredeki binaların balkon ve çatırlarında eşlik etti. Etkinlik kapsamında havai fişek gösterisi düzenlendi. Ardından sahneye çıkan Hadise’ye kalabalık büyük bir coşkuyla katıldı. Güzel şarkıcıya 4 dansçı eşlik ederken Hadise, şarkılarını Türkçe ve İngilizce olarak seslendirdi. Kıyafetleri ve danslarıyla ilgi çeken şarkıcıya özellikle genç hayranları büyük ilgi gösterdi. 1.5 saat sahnede kalan Hadiye, siyah kostümü ve performansıyla tam not aldı.BAŞKAN ŞAHİN, HADİSEYE PLAKET VE ÇİÇEK VERDİKonserin sonunda CHP’li Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, eşi Nurdan Şahin ile birlikte Hadise’ye plaket ve çiçek verdi. Başkan Şahin, şu açıklamaları yaptı:“Belediye Meclis Üyesi kadromuz kadınlarımızla başlıyor. İlk sıralarımız kadın adayımızın. 31 belediye meclis üyemizin, 11’i kadınlarımızındır. Bizim kadınlarımıza sözde değil özde değer verdiğimizi dünya alem bilsin. Biz bu ruhla yetiştik. Atatürk’ün çocukları ve torunları olarak hiç kimseyi ötekileştirmedik. ‘Ne dil, ne ırk, ne mezhep’ dedik. Bir tek şey dedik, o da, ‘Bu ülke tek vatan, tek millet, tek bayrak. Ne Mutlu Türküm Diyene’ dedik.”