Zihinsel Dayanıklılık Ölçeğine Göre Ne Kadar Sağlam Bir Psikolojiye Sahipsin?
Psikolojinin çok güçlü veya çok zayıf olduğunu, kendince pek çok kez düşünmüş ve yorumlamışsındır. Peki gerçekte psikolojin ne kadar sağlam, bilinçaltında bu konuda ne tür ipuçları bulunabilir?
Bu sorunun cevabı için bu karanlık teste başla ve zihninin en derin madenlerinde belki kapkaranlık, belki aydınlık olacak bir yolculuğa çıkalım.
İlk olarak bilinçaltının olaylara genel bağlamda yaklaşımının temelini analiz etmeye çalışalım, alttaki mini hikayeyi oku.
'Uzaktan kuşların seslerini duyabiliyordu. Etrafına bakındı, görünürde hareketlilik yoktu. Bir kayanın üzerine oturdu, ellerini dizlerinin üzerine koydu. Derin bir nefes alarak beynini oksijenle doldurdu. Birden arkasına baktı, güzel bir çiftlik eviydi tek gördüğü. En çok koyu mor renkli panjurları dikkatini çekmişti. Bir süre daha devam etti bakmaya, çiftlik evinin arkasındaki güneşin batışına daldı. Bulutlar yollarının üzerinde ilerlerken güneşin önünü kapatıyor, adeta biraz sarılıp devam ediyorlardı. En azından o, hep böyle hayal ediyordu. Çalılıklardan bir ses duyunca dikkati dağıldı, sesin geldiği yöne bakıp bir tavşan gördükten sonra tekrar önüne döndü ve ayağa kalkarak koşmaya başladı.'
1. Sence bu mini hikayede bu duygulardan hangisi ağır basıyor?
2. Bunlardan hangisi seni daha çok korkutur?
3. Bilinçaltının aynası rüyalardır, peki sen rüyalarında genelde neler görüyorsun?
4. Şimdi iç dünyana kulak ver ve 'ölüm' kavramının bilincindeki karşılığını söyle.
Şimdi aşağıdaki metni dikkatlice okuyup kafanda canlandır ve sonrasındaki iki soruyu cevaplandır.
Bir şekilde kendi zihninin içine girmeyi başarmışsın. Giriş gayet aydınlık, belki de senin bile şaşıracağın kadar. Önünde lambaları tavanda değil yan duvarlarında olan uzun bir koridor var, ilerledikçe ışıklar da güçsüzleşmeye başlıyor.
Koridorun sonuna geliyorsun, önünde 6 farklı karanlık yol ayrımı var. Her yolun sonu, ruhunun karanlık bir yanına açılıyor. En kötü özelliğinin gizlendiği koridorun derinliklerinden ise sesinden özelliklerini tanımlayamadığın, ama içten içe ağladığını hissedebildiğin bir varlığın sesi geliyor.
Şimdi bu koridora doğru yöneliyorsun. Yol önce olabildiğince daralıyor ve tek bir insanın bile zar zor geçebileceği kadar küçülüyor, buradan geçtikten sonra devasa bir salona giriyorsun. Tam karşında, salonun sana bakan duvarında çok cılız bir ışık yanıyor. Işığın hemen altında sesini duyduğun ve kötü bir özelliğini temsil eden varlığı görüyorsun, duvara dönük şekilde. Yanına yavaşça yaklaşıyorsun, 'Ben geldim' diyorsun, sana doğru dönüyor.
5. Hayal ettiğin varlık hangi özelliğini temsil ediyordu?
6. Girdiğin salonda gözüne çarpan çarpan cılız ışığı kafanda hangi renkte canlandırdın?
Davranış analizleri, psikolojik tarafımızın yansımalarıdır. Senin davranış analizini yapalım.
Kötü bir olay olduğunda güçlü durup insanları sakinleştirmeye çalışan taraf genelde ben olurum.
Genelde planlarım, tasarladığım gibi gider.
Beklenmedik gelişmelere karşı çok ani ve isabetli kararlar alma yeteneğim vardır.
Sinirlerimle oynamak ve damarıma basmak kolay değildir, zihnim çok kalın bir psikolojik deri ile örtülü gibidir.
İnsanlar arasında sakinlik ve soğukkanlılığımla tanınırım.
Başarısızlıklarım beni yıldırmaz, bir şeyi yapana kadar yüzlerce kere deneyebilirim.
7. Yukarıdaki ifadelerden kaç tanesi sana uyuyor?
8. "Sence yalnızlık nedir?" diye sorarak noktalayalım testi.
Psikolojin yıkılmaz bir kale gibi!
Psikolojinle ilgili kendi görüşünü bilmiyorum ama, bilinçaltındakilere göre sen sapasağlam, güçlü mü güçlü bir psikolojiye sahipsin. Zihninin kalkanları öylesine kalın ki, o kalkanı aşıp sana zarar verebilmek kesinlikle mümkün değil. Olumsuzluklar seni yıldıramıyor, arada tökezlesen de sonunda her hedefine varıyorsun. Kafanda bütün engelleri atlayabileceğini çoktan fark etmişsin, durum böyle olunca gerçek hayatta önün bir hayli açık. Yaşadığın her şey seni yıpratmayı bırak, daha da güçlendirmiş bile. Çok şey görmüş, çok şey geçirmişsin, çok şey öğrenmiş ve büyümüşsün erkenden. Hal böyle olunca, hayatın siyahını da tadınca, dünyadan beklentilerini gerçekçi tutmaya başlamışsın; ama bu asla en azıyla yetineceğin anlamına da gelmiyor. Azmin ve kararlılığın seni dünya sahnesinde çok iyi rollere getirecek.
Psikolojini alt üst etmek mümkün değil!
Sen duvarlarının ardında kendine mayınlarla dolu bir zihin kalkanı inşa etmişsin. Buraya ulaşıp sana zarar vermeye çalışan her insanı ve varlığı, denediğine pişman ediyorsun. Derinin altına girmek, psikolojini yıkıp geçmek kimsenin harcı değil. Yine de sen, bu durumun pek farkında değilsin. Kendini çok da güçlü görmüyorsun, ama unutmaman gereken bir şey var ki; ağlamak zayıflık göstergesi değil. Bilinçaltın, sandığından çok daha kuvvetli ve daha derinde. Yapman gereken aslında tek bir şey: Kendine güvenmek. Kendi zihnine inandığında, gücünün farkına vardığında, bu dünyada önünde durabilecek hiçbir engel olmadığını çok net görebileceksin. Bu dünya için oldukça değerlisin, kendinin düşmanı olma ve dünyanın altını üstüne getir!
Psikolojinin ufak yamalara ihtiyacı var!
Öncelikle belirtmek gerek, psikolojin kesinlikle yerle bir olmuş değil; ancak güçlendirebileceğin pek çok alan var. Zihin duvarların ufak yaralar almış, ancak yaşamış olabileceğin şeyleri atlatabilmiş olman bile büyük başarı. Bazen her bela seni buluyormuş gibi, işlerini yolundan çıkaran bir güç varmış gibi, sanki derinlerde bir yerlerde mutsuz olman için didinip duran bir varlık varmış gibi hissediyorsun. Ancak olan tek şey, maalesef şansının yaver gitmemesi. Bugün burada bunu okuyorsan, hiçbir şey seni hala yıkamamış demektir, bundan sonra yıkılacağını da hiç ama hiç kimse iddia edemez. Ne olursa olsun, senin içinde, derinlerde keşfedilmeyi bekleyen, zamanı geldiğinde ortaya çıkacak olan devasa bir psikolojik güç var. Onu bir an önce ortaya çıkarabilirsen, bu hayatın seni yenmesinin imkanı bile yok!
Yorum Yazın
Olm Türkiye'de yaşıyoz la, böyle bir ülkede yaşayabiliyorsak psikolojimiz sağlamdır tabi. Antremanlıyız ülkece sonuç olarak...
Psikolojimi alt üst etmek mümkün değilmişmiş, hadi len oradan her gün biraz daha kafayı sıyırıyorum.
Bu ülkede yaşam standartlarını belli seviyede tutmaya çalışanların zaten psikolojisini alt üst etmek mümkün değil. Nazım bunu ölüm üzerinden sormuş ama süje ... Devamını Gör