Türkiye'de Gece Hayatının Başlamasını Sağlayan Frederic Bruce Thomas ve Maksim Gazinosunun İlginç Hikayesi
İstanbul'un meşhur gece hayatının başlangıcı oldukça eskiye dayanıyor. Bu gece hayatına damga vuran kişi ise Frederic Bruce Thomas isimli zenci bir Amerikalıdır. Bu ilginç hikayeye gelin birlikte bakalım.
Bu içerikte Murat Bardakçı'nın köşe yazısı kaynak olarak kullanılmıştır.
Maksim, 1920'li yıllarda Amerikalı bir zenci olan Frederic Bruce Thomas tarafından caz ve gece kulübü olarak açıldı.
Frederic'in babası Lewis Thomas'ın beyaz komşularıyla çıkan bir anlaşmazlık sonrasında öldürülmesiyle, Frederic için de hayat yeniden başladı. İki sene boyunca Amerika'da çeşitli yerlerde garsonluk, valelik gibi çeşitli işler yaparak geçimini sağladı. Sonrasında Avrupa'ya gitmeye karar verdi.
Tüm Avrupa'yı baştan sona gezdi. En son Güney Fransa'da bir Rus adamın hizmetkarı olarak yıllarca çalıştı. Sonrasında Rusya'ya gitmeye karar verdi. Bu kararla birlikte tüm hayatının değişeceği önemli bir adım atmış oldu.
1899'da Petersburg'a gitti. Otellerde çalıştı, garsonluk yaptı. Bir süre sonra Rus vatandaşı oldu ve adını Fyodor Fyodoroviç Thomas olarak değiştirdi. Burada iki kez evlendi ve çocukları oldu. Moskova'da şef garson olarak başladığı hayatını birkaç yıl sonra, zenginlerin uğrak mekanı olan Maksim'in sahibi olarak değiştirdi. Böylelikle zengin bir iş adamı oldu.
Ancak 1917 Sovyet Devrimi'nin başlamasıyla tüm hayatı alt üst oldu. Ailesiyle kaçarak rastgele bindiği gemi onları İstanbul'a getirdi. 1919 yılında Karaköy'de beş parasız olarak gemiden indi.
Tüm dünyada moda olan caz müziğini İstanbul'a getirmeyi kafaya koymuştu.
İlk geldiği birkaç yıl boyunca hamallık, garsonluk, satıcılık gibi birçok işte çalıştı. Ancak aklında yine Rusya'daki gibi bir mekan açma ve caz müziğini İstanbul'a da getirme planları vardı.
Birkaç yıl sonra, ilk olarak Şişli'de Estella adında ilk mekanını açtı. Ardından Taksim'de, Rusya'da da mekanının ismi olan Maksim'i açtı. Caz müziğinin yanı sıra Avrupalı dansçı kızların varyete yaptığı gece kulübü, İstanbul'un en lüks gece kulübü olarak anılmaya başladı.
Sonun başlangıcı Yıldız Sarayı'nın kumarhaneye dönüştürüldüğünde, kumarhaneye ortak olmasıyla başladı.
Maksim ve Stella o kadar popüler olmuştu ki, tüm İngiliz subayları burada vakit geçiriyordu. Amerikalı Amiral Bristol, davetlerini burada veriyordu.
İşgal bitmiş, Cumhuriyet ilan edilmiş ve 1926 yılına gelindiğinde hükümet, bir İtalyan gruba Yıldız Sarayı'nda kumar oynatma ruhsatı vermişti. Daha fazla para kazanmak isteyen Thomas'ta bu işe girerek tüm parasını bu kumarhaneye yatırmıştı.
Sonrasında olanlar Thomas'ın tüm başarısının bir gecede yok olmasına ve hapishaneye düşmesine sebep oldu.
Kumarda her şeyini kaybeden bir Türk'ün Yıldız Sarayı önünde kendini vurmasıyla o gece kumarhane kapatıldı. Tüm mal varlığını bu kumarhaneye yatıran Thomas, 1927 Aralık ayında Sultanahmet Cezaevi'ne kapatıldı.
Thomas hapiste olduğu zaman, alacaklılar kulüplere el koydu. Stella battı, Maksim, bir süre Yeni Maksim olarak gece hayatına devam etse de bir süre sonra o da battı.
1928 Mayıs ayında hastalanan Thomas kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. 55 yaşında macera dolu bir hayata veda eden Thomas'ı Feriköy'deki Latin Mezarlığı'na defneden arkadaşları, mezar taşına para vermemişler. Bu sebeple de mezarı kayıptır.
Yorum Yazın
Diziye aktarılsa rahat 2 sezonu var :))
Görüyorsunuz yine devletin yıktığı bir girişimci daha, Nuri demirağ da aklıma gelen devletin yıktığı girişimcilerden biri. Neymiş biri kumarda parasını kaybe... Devamını Gör
90'lardaki karanlık atmosferde işleyememiş olabilir ama bugünkü, gerçi bugünkü hükumetle bir şey olmaz, yarınki koşullarda Ege, Akdeniz, Doğu Karadeniz( Arap... Devamını Gör
"Siyah Rus" adlı kitapta anlatıyor tüm hikayeyi, tavsiye ederim ilginç bir hayat yaşamış fyodor.