Testi Adım Adım Çöz ve Orta Çağ'da Hayatta Kalmayı Başarabilecek misin Gör!
Kendi halinde sakince geçinip giden küçük bir Orta Çağ köyünün başındaki isimsin. Köyün kendi kendine yetecek kadar tarımsal üretimi ve hayvan yetiştiriciliği var. Birkaç köyle ticari anlaşmalarınız var, fazla mallarınızı onlara vererek sizde olmayan gıdaları, ilaçları ve benzeri malzemeleri alıyorsunuz. Belli bir düzeniniz var köyce. Bakalım bu düzeni daha ne kadar devam ettirebileceksin?
Son zamanlarda ülkenin senin bulunduğun bölgesinde bir derebeyliğin yükselişe geçmeye başladığını ve yavaş yavaş çevre köyleri ele geçirmeye başladığını öğrendin. Senin köyüne doğru ilerliyorlar, ne yapsan?
Taktiğin işe yaramadı!
Hendek taktiğiyle düşmanı uzak tutabileceğini sandın; fakat tarihte daha önce örneği görülmüş bu savunma taktiğine karşı düşman bir çözüm bularak topraklarını ele geçirdi... İlk problemde ölüp gittin...
Aldığın silahlar sayesinde düşmana hiç beklemediği bir tepki verdin, sayıca az olmanıza rağmen püskürtebildiniz. Fakat düşmanın tek taktiği bu değildi, köyünüze hastalıklı fareler bırakmışlardı. Salgın hastalıklar başladı, silahlar uğruna ilaç da almamıştınız, ne yapacaksın?
Büyüden medet ummayacaktın...
Büyücünün yaptığı sözde iyileştirici iksir hiçbir işe yaramadı, salgına sen de yakalandın ve acı içinde ölüp gittin...
Kedileri de kendinle birlikte telef ettin...
Kediler fareleri yiyince, salgın kedilere geçti. Fare ya da kedi olması önemli değildi, uzak durman gerekiyordu bu hayvanlardan... Yöntemin oldukça başarısızdı, salgına yakalanarak öldün...
Maskeler hiçbir işe yaramadı...
Böylesine yaygın ve tehlikeli bir salgını bir maske yardımıyla uzak tutacağını düşündün, fakat fena halde yanıldın... Maalesef salgına yakalanarak hayatını kaybettin...
Köy çıkışında tuzağa düşürüldün...
Köyden kaçacağını tahmin eden düşmanlar, pusu kurarak önünü kesti ve canını aldı... Maalesef fazla dayanamadın...
Yangında öldün...
Eve kapanmanı fırsat bilen düşman ordusu, bir gece baskınıyla aniden tüm köyü yaktı... Bodrum katında sen de acı bir şekilde hayatını kaybettin...
Her şeyi akışına bıraktın. Derebeyi sana bir elçi gönderdi. 3 seçenek sunuyorlar, seçimini yap.
Gururunla öldün...
Düşmana boyun eğmeyip savaştın, gururlu bir karar olsa da hayatına mal oldu. Maalesef kaybettin...
Açlıktan kırıldınız...
Köyün geçim kaynaklarının çok büyük bir kısmını verince, açlık sıkıntıları aniden baş göstermeye başladı. Bu da köyde isyana oldu ve her şeyden seni sorumlu tutan halk kelleni aldı...
Düzenli olarak ürettiğiniz tüm malın %75'ini derebeyliğe vermeye başladınız. Bir süre sonra köyden bazı kişiler isyan etmeye başladı. Ne yapacaksın?
Düşüncen işe yaramadı...
Taviz verdiğini gören isyancı kesim, üzerindeki baskılarını arttırdı ve daha sonra tüm bu yaptıklarını halka açık etti. Bütün köy halkı sana karşı isyana başladı, çok geçmeden canını da aldılar...
Naifliğin işe yaramadı...
Köyü yönetmede zayıf kaldığını düşünen ve otorite kurma konusunda da başarılı olamadığını gören halk, sana karşı topyekün isyana başladı. Çok geçmeden de bir gece pususuyla hayatına son verdiler...
Otoriter yönetimin isyanları durdurmayı başardı, en azından şimdilik. Gıda sıkıntısı baş gösterdi, ne yiyeceksiniz?
Yalanın ortaya çıktı...
Malların az olduğunu gören derebeyi, köydeki tüm evlerin araştırılması emrini verdi. Tüm evlerin bodrumlarında besin malzemeleri de çıkınca, bu durum senin hayatına mal oldu...
Zehirlenerek öldün...
Toplanılan mantar ve yaban bitkilerinin arasında zehirli olanlar da vardı... Maalesef bunlardan birkaçını yiyerek hayatını kaybettin...
Çaresizlikten fareleri yemeye başladınız, bu durum sizi bir süre daha idare etti. Bir gün çok kötü bir yara aldın, yaran enfeksiyon da kaptı ve kangren riskiyle karşı karşıyasın.
Hayatını kaybettin...
İdare etmeye çalıştın, ancak enfeksiyon tüm vücuduna yayılarak acı bir şekilde ölmene neden oldu...
Enfeksiyon ilerledi, maalesef öldün...
Nehirde yarayı iyice bir temizlemeye çalıştıysanız da hiçbir işe yaramadı, belki de daha kötü olmana sebep oldu. Neticede acılar içinde hayatını kaybettin...
Kesik bacakla da olsa yaşamaya devam ettin... Durumu iyice kötüleşen halk artık liderliği bırakmanı istiyor. Ne yapsan?
Şiddet işe yaramadı...
İlk seferinde işe yaramıştı, fakat bu sefer herkes sana karşı ayaklandı. Maalesef bir gece evine baskın düzenlendi ve canın alındı...
Maalesef hayatını kaybettin...
Halktan bir süre daha izin istedin ama durumda hiçbir düzelme olmayacağının sen de farkındaydın. Beklemekten sıkılan halk ipleri eline aldı ve seni öldürerek yeni bir lider belirlediler...
Görevi bıraktıktan sonra köyden uzaklaşıp gezgin gibi yaşamaya başladın. Bir gün bir tavernada birisi sana ters ters bakmaya başladı.
Taverna kavgasında öldün...
Adam kafayı kırmış bir tipti, birdenbire sana saldırdı. Kavgaya mekandaki herkes dahil oldu, sandalyeler ve demir bardaklar havada uçuştu. Bu karmaşada sen de ölene kadar dayak yedin... Hayatını kaybettin...
Tavernayı terk ederek hayatını kurtardın. Uzun bir süre yürüdükten sonra gecenin karanlığında bir yönden bağırış çağırışlar duymaya başladın.
Sarhoş bir haydut çetesine yakalandın...
Haydut çetesi senle bir süre eğlendikten sonra seni öldürdü ve yoluna devam etti. Maalesef kaybettin...
Yakınlaşınca bir köyde dev bir yangın çıktığını gördün. Ne yapacaksın?
Yakalandın...
Durumu fırsata çevirmeye çalışsan da beceremedin ve köylüler tarafından fark edilip yakalandın. Yangın halledildikten sonra senin de cezan verildi, asılarak öldürüldün...
Köylülerle birlikte yangını söndürmek için uğraşmaya başladın. İki farklı evde iki kişinin mahsur kaldığını öğrendin; biri yaşlı, biriyse çocuktu. Kurtarmak çok riskli, hayatına mal olabilir.
Yanan evin altında kaldın...
Bir kahramanlık yaparak yaşlı kişiyi kurtarmaya çalıştın, ancak yanan evin altında sen de kaldın ve hayatını kaybettin. Güzel bir amaç uğruna da olsa, maalesef kaybettin. Yine de üzülme, gönüllerin şampiyonusun...
Yanan evin altında kaldın...
Bir kahramanlık yaparak mahsur kalan çocuğu kurtarmaya çalıştın, ancak yanan evin altında sen de kaldın ve hayatını kaybettin. Güzel bir amaç uğruna da olsa, maalesef kaybettin. Yine de üzülme, gönüllerin şampiyonusun...
Artık yeni bir hayatın var!
Mahsur kalanları kurtarabilirdin, ama kendini riske atmadın. Zaten kimse de senden böyle bir davranışı beklemiyordu, yangında ölenler elbette olacaktı... Neticede köy darmaduman olmadan yangını söndürmeyi başardınız. Ertesi akşam köyde herkes seni ve senin yardımlarını da konuşuyordu. Hikayeni dinlediler ve seni aralarına kabul ettiler. Artık bu güzel köyde, herhangi bir sorumluluk altında olmadan, liderlikle uğraşmadan, huzurlu bir şekilde hayatını sürdürmeye başladın. Tebrikler!
Yorum Yazın
Onedio sayesinde günde en az 10-15 kere ölüyorum. Allah eksikliginizi göstermesin
2 soru geçil miyo lan
hayır geçiliyor
ulan gubik! 2nci soruda her türlü ölüyorsun? billur mu geçiyorsun bizimle?!