Sevgi Onu Kurtarabilirdi! Trajik Hikayesiyle Yeşilçam'ın Kırgın Küçük Hanım'ı Belgin Doruk
Sevgi Onu Kurtarabilirdi! Trajik Hikayesiyle Yeşilçam'ın Kırgın Küçük Hanım'ı Belgin Doruk
Yeşilçam, döneminde oyuncularına pek kazandırmasa da, öne çıkan yıldız oyuncularını efsaneleştiren bir sektör olarak geldi geçti. Oysa aralarında öyle bir yıldız vardı ki; ilki ve en parlağı olmasına rağmen, trajik bir şekilde mutsuz bir hayata mahkum etti onu.
Yeşilçam'ın Küçük Hanım'ı Belgin Doruk'un yaşamına göz atıyoruz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1936 yılında Ankara'da sinema tutkunu bir annenin ve ziraat mühendisi bir babanın sevgi dolu ailesine çok güzel bir kız çocuğu olarak doğmuştu; her şey mükemmeldi!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Hemen hemen her Yeşilçam ünlüsü gibi, o da bu dünyaya bir derginin yarışmasına fotoğrafını göndererek başladı.
İstanbul'a geldiği günden itibaren, 18 yaşına girene kadar - yani sadece iki yıl içerisinde toplam dört filmde oynadı. Bir de güzellik yarışması kazandı!
18 yaşına girdiğinde ise kendisinden yaşça büyük yönetmen Faruk Kenç'ten evlenme teklifi aldı. İşte hikayesi burada biraz tökezlemeye başlıyor.
Aslında doğumdan sonra kariyerinde bir düşüş değil; aksine, feci bir yükseliş oldu! Ama bunun iç yüzü yıllar sonra ortaya çıkacaktı...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Gayet yasal bir şekilde satılan bu hapların amfetamin içerikli olduğunu bilmiyor; uyuşturucu bağımlısına dönüştüğünden habersiz bir şekilde kullanmaya devam ediyordu.
Verilen kilolar ve yükselen enerjisiyle, ortaya öyle işler çıkardı ki; artık Yeşilçam'ın en ünlü, en güçlü ve en sevilen oyuncusuydu!
Komediden drama... Ödül alan filmlerde oynuyor ve asla durmuyordu. Bu "insan üstü enerji" tabii ki doğal olmayan yollardan geliyordu.
Amfetaminin ve bağımlılığın nasıl da onu çökerttiğini ancak ilaçları bırakmak zorunda kalınca anlayan Belgin doruk, fena bir bunalıma düşmüştü.
Hemen pes etmedi. İsmi ve üretkenliği adına farklı şeyler denemek istedi. Bu girişim ise bir sinir krizi ile onu akıl hastanesine kapattırdı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Fransız Lape Hastanesinde zincirlendiği dahi söylendi!
Hastaneden çıktıktan sonra bir süre evde kendini ve hayatını toparlamaya çalışsa da, kilolarından utanıyor ve asla dışarı çıkmak istemiyordu.
Akıl hastalığı, ekonomik sıkıntılar ve toplum gözünde aşağılanmaya dayanamayarak intihar girişiminde bulunduğunda sinemayı bıraktığını zaten açıklamıştı.
Dostlarının cesaretlendirmesiyle bir yağ reklamında rol aldı. Fakat dış dünya onu yine pişman etti.
Bu yetenekli ve güzel kadın, sektörün kısa süre içerisinde maksimum faydayı almak adına dopinge boğduğu, ismini sattığı, işi bitince de bir kenara bıraktığı bir acılı hayat olarak kaldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Genç yaşta hırpalansa, akıl hastanelerine düşse ve kendini dört duvarın arkasına gizlese de; o bizim aklımızda hep Küçük Hanım olarak kalacak.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Hayat acımasız, seks artık her şey. Bedenin ne kadar ediyorsa o kadar değerin var. Malesef bu böyle artık
alttaki yorumu yapan çok bilen büyük ihtimalle bir bey olan sizler önce bir sarsılın ve ağzınıza aldığınız ismin büyüklüğünü hissediniz! kimsiniz sizsiz de b... Devamını Gör
salak kadın okulu bırakmış gitmiş yaşlı biriyle evlenmiş kaldı ki bi çocuğu olmuş hala derdi şöhret. kimse kusura bakmasın mercimek kadar akıl yokmuş
Büyük konuşma