Okuduktan Sonra Tekrar Ezel İzlemeye Başlayacağınız 20 Unutulmaz Sahne
“İhanet onları ayırdı, intikam birleştirecek” diyerek hayatımıza giren Ezel, Türk dizi tarihinin tartışmasız en kapsamlı ve kaliteli senaryosuna sahip dizisi oldu. Öyle ki 20th Century Fox tarafından senaryosu satın alındı, defalarca senaryosuna ödül yağdırıldı. Netflix US’te göğsümüzü kabartarak listede yer aldı.
Ramiz ve Kenan'ın hikayesi ayrı bir film niteliğindeydi.
Sadece senaryosu ve çok iyi işlenmiş karakterleri yetmedi, harika bir reji ve oyunculuk izlettirdi. Müziklerine kadar akıllarda kalan Ezel’in en kilit sahnelerini derledik.
1. “Eğer geriye dönebilseydim söylerdim; her ihanet sevgiyle başlar”
Ömer sevdiği kadına, abisi bildiği Ali’ye ve arkadaşı Cengiz’e güvenmişti. Onlar da büyük paralar için küçülmüş, arkadaşlarını satıp üzerine bir suç atmışlardı.
2. “Ben Ezel. Buraya intikam almaya geldim.”
O toy Ömer, saf Ömer gitmiş ve yerine bambaşka bir adam gelmişti: Ezel. Ramiz Dayı’nın eseri, her adımını planlayarak atan Ezel.
3. “Sakın tek bir kelime daha edeyim deme. Sakın tek bir yalan daha söyleme. Niye biliyor musun? Çünkü inanırım.”
“Oysa herkes öldürür sevdiğini, kulak verin bu dediklerime. Kimi bir bakışıyla yapar bunu, kimi dalkavukça sözlerle. Korkaklar öpücükle öldürür, yürekliler kılıç darbeleriyle. Kimi gençken öldürür sevdiğini, kimi yaşlıyken. Şehvetli ellerle boğar kimi, kimi altından ellerle. Merhametli kişi bıçak kullanır, çünkü bıçakla ölen çabuk soğur. Kimi yeterince sevmez, kimi fazla sever; kimi satar, kimi de satın alır. Kimi gözyaşı döker öldürürken, kimi kılı kıpırdamadan. Çünkü herkes öldürür sevdiğini, ama herkes öldürdü diye ölünmez.”
4. “Şimdi anladın mı ben olmanın nasıl bir şey olduğunu, kardeş?”
Aklı sıra Ramiz Dayı’ya işkence edip bilgi alacağını sanan Kerpeten Ali, Ramiz Dayı’nın oyununa geliyor. Ne demişti daha sonra; 'O senin düşmanın değil Ali kardeş o senin avın. Ben senin düşmanın değilim Ali kardeş, ben senin sahibinim.'
5. -Yanacağız cehennemde! +Yanalım.
Ramiz Dayı'yı severiz ama bıyık bıyık nereye kadar. Bir İstiklal Caddesi izledi bu öpüşmeyi. Ah oyloyloy Eyşan.
6. Tefo Eren’i vuruyor. Ağlamayan bizden değildir.
Tefo’nun ölene dek unutamayacağı pişmanlığını biz de unutamadık. Eren, Ali’nin öldürdüğü güvenliğin oğlu. Babasının katilinin yanı başında olduğunu öğrenince silaha davranmıştı. Ağlamak serbest.
7. Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin…
Selma’yı ipten alıyor Ramiz Dayı sanarsın, bıçağı boğaza dayalı halde dudaklarına buse kondurur gider. O diyeceğini demiş, yapacağını yapmıştır. O kadar güveniyor kendine. Mekanın cennet olsun Tuncel Kurtiz, nasıl bir karakter çıkarmışsın ortaya.
8. Tefo ile Kerpeten Ali'nin Unutulmaz Tren Sahnesi
'Mesele en mutlu olduğun o gün, en güzel hayaller kurduğun o gün ölmekmiş mesele. Mesele ölmek değil, mesele dost bildiğin, en güvendiğin adamın elinde ölmekmiş mesele.'
9. “Ali abi bak bana. Ben geri geldim. Ben Ömer’im”
“Ömer’in yüzünü kestiler, öldü diye bıraktılar. Ömer’i buraya attılar, gazetede öldü diye yazdılar. Ama Ömer dayandı. Bir başka bir isimle, sarılı yüzle buradan ayrıldı. Ömer’in sesini değiştirdiler, yüzünü değiştirdiler, ruhunu değiştirdiler.”
10. “Hadi be”. Cengiz Ezel'in Ömer olduğunu öğrenir.
İçiniz parçalanıyor Ömer'in Cengiz'e ne kadar sahip çıktığını, kardeşlik yaptığını dinleyince. Ama sen ne orijinal adamdın be Cengiz. Yiğit Özşener'in eseri, kötülük ancak bu kadar yakışabilirdi.
11. Sekiz’in gelişi, ülkece Kıvanç Tatlıtuğ’a hayran olduğumuz an.
Kısa zaman önce Aşk-ı Memnu’da gördüğümüz Kıvanç Tatlıtuğ’a bakın siz hele. Dizinin en sert, en deli karakterlerinden biri olmuş gelmiş. Ramiz’in torunu, Kenan’ın kahramanı. Efsane bir hikayeydi bu da.
12. Sekiz'in ölümü. Hem de Ezel'in elleriyle.
Hayatını Sekiz'i hayatta tutmaya çalışarak yaşayan Ramiz, torunu tarafından sonunda affedilmiştir. Ama torununun ölümü, oğlu bildiği Ezel tarafından olmuştur. Talihsizce.
13. İnanın hatırlatmaktan biz de pek memnun değiliz ama...
Temmuz'u gördükçe evde karafatma yuvası bulmuş gibi olanlar, birleşin. Vurulduğu yer için teşekkürler Ali, güzel imza oldu.
14. "Sen o bıçağı aldın içimi oydun ya Ramiz abi. İşte ben seni öyle yendim, bir daha içine hiçbir şey koymadım."
Bir insan bu kadar sevebilir birini, bu kadar nefret edebilir birinden. Kenan Ramiz abisini sevmeyi hiç bırakmadı. Ve ondan hep nefret etti. Bu sarılma anında ağlamamak imkansız.
15. "Ben Ramiz Dayı. Mutlu olan Ramiz Karaeski. Ölümü gömdüm geliyorum."
Dizinin belki de en iyi çatışma sahnesi. Ağır çekimde izlediğimiz bu sahnede Ezel’de çelik yelek var, Ramiz Dayı’da yok. Ölüme değil, sevdiklerine yürüyor.
16. Ramiz Karaeski, İstanbul'un sahibi... Hoşçakal!
Öyle kolay ölür mü dayı. Denize baka baka, bankta oturup şiirini dinleyerek.
17. Derin acılar verebilir: Ali ve Ezel’in veda sahnesi.
Ali ne çok seviyor Ömer'i ve nasıl bir kazık atmış. En çok o korumaya çalıştı sonra ama geçmişte neler yapmış. Ezel hiç unutmadı ama evladını da ona emanet etti. İşte böyle bir dizi Ezel, biliyoruz katilimizi ama seviyoruz da.
18. Ezel'in Bade'ye vedası gözler Pokemon gibi dolmadan izlenmez.
Bade. Gözleri kadar derin bir kadın. 'Senin mutlu sonun Eyşan'la' diyebilecek kadar yürekli bir kadın. Keşke bu kadını sevseydin Ezel.
19. "İntikam dedikleri verilmemiş adalettir."
Takmayacaksın bu yüzüğü demişti dayı, bir sonraki hayata başlamak için tek bir nedeni vardı. Taktı. Ezel'in hikayesi sevdiği kadının ölümüyle bitti.
20. Gerçi... Bitti mi?
21. BONUS: Ödedim ben o hesabı.
Herkes bir gün hesap neyse öder, ödeyemeyenler düşünsün.
Yorum Yazın